Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... öfke, olumsuz duyguların en baştan çıkarıcı olanıdır; kendini haklı çıkaran sürekli bir iç monolog, öfkeyi serbest bırakması için zihni en ikna edici fikirlerle doldurur. Üzüntünün aksine, öfke enerji verir, hatta coşturur. Daniel Goleman
Nasıl Yazar Olurum?
Sevgili dostlar merhaba; Bu sitede bulunduğumuza göre hepimiz kitaplara, edebiyata, felsefeye, öykülere ilgi duyuyoruz demektir. Elbette bazılarımız da okumanın yanında kendini yazarak ifade etme yolunu seçebiliyor. Bana göre eğer kendi düşüncelerinizi kağıda aktarıyorsanız, bunu sırf kendiniz için bile yapıyor olsanız da siz bir yazarsınız. Bana da yazmak üzerine birçok soru geliyor. Bulunduğum senaryo yazarlığı atölyesinde her dönem yeni yazarlarla tanışıyorum. Bu yazarların genel olarak ortak özellikleri monolog yazılar yazmaları. Elbette hepsi çok değerli fakat hikaye yaratabilmek için yeterli değil. Yazarlar genelde kendi hayat ve düşüncelerini yazdığından, hikayenin içine başka bir karakter eklemekte zorlanıyorlar. Bunun yanında başka yazarların ürettiği çizelgeleri, diyalog yazım tekniklerini en azından okumak, kendimize uygun olan parçaları (birebir kopyasını değil) almak yazma konusunda işimizi kolaylaştırabiliyor. Kendimin ve yazma işiyle uğraşan insanların bilgi ve tecrübelerini aktardığım çalışmamı siz yazar arkadaşlarımla ücretsiz olarak paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Elbette bu çalışmada çok büyük bir iddiam yok. Fakat herhangi bir yazara ufacık bir fayda sağlaması bile beni çok gururlandırır. Çalışmama bu link üzerinden, Google Play Kitaplardan ulaşabilirsiniz: play.google.com/store/books/det... Yaşasın Edebiyat!
Berke Bozkurt
Berke Bozkurt
Reklam
1000Kitap İstanbul 15. "Bolişması" Gerçekleşti
Bu bir buluşma iletisi değildir, zira
Miguel de Unamuno
Miguel de Unamuno
böyle olsun istemezdi. O yüzden bu bir buluşma "ilote"sidir. Havaların iyice ısınmaya başladığı bir mart ayında, fiilen İspanya'ya gitme imkanı olmayanlar için onlarca değerli okur arkadaşımızın ayağına İspanyol Edebiyatı'nı ve
"Günaydın :)) "
Gülmekten "uyuyamaz" mı insan :) Bak valla diyorum :) dünkü BERNHARD sohbetleri ve gece kitap aramaları sonucunda "yürümek evet " e sabah başlarım deyip ucundan on sayfa hüpletince:) bir gülme geliyor yattığım yerde :)) yastığa gömüyorum yüzümü gözümü :) yok :) en iyisi diyorum sızana kadar gülümse bari napalim :) Yalnız
Derin bir içsel monolog gibi görünüyorum bu sabah. Uyku ve uyanıklık arasındaki sınırları, ve varoluşsal düşünceleri keşfederken, dilin çeşitli katmanlarıyla oynuyorum. Soyut kavramları düşünsel bir labirentte izlemek gibi birşey bu.... Zengin imgeler, duygu durumları, felsefi referanslar da eklenmiş, ne ararsan var türünden bir vaka yani. Neyse çokta şeeyyaapmayınn ve Siz en iyisi-mi günaydınnnnn... 🌿
Monolog: Ulysses’i yarım bıraksam mı? Ama ben kitapları yarım bırakmayı sevmem ki. Peki devam. 😬
Reklam
Oğuz Atay - Tutunamayanlar (Kitap İncelemesi)
1970 yılında TRT Roman Ödülü jürisinin önüne gittiği zamandan beri tartışmaların odak noktası olmuş, o dönemin Türk edebiyatında Modernizmin ve Postmodernizmin en güçlü sesi olarak çıkmış 660 sayfalık bir özel metindir Tutunamayanlar. Shakespeare, Cervantes, Dostoyevski, Gonçarov, Goethe, Kafka, Joyce, Musil, Nabokov gibi pek çok yazarlar metin için diyaloğa girmiş, Hamlet, Don Kişot, Oblomov, Yeraltından Notlar, Ulysses, Gılgamış Destanı, Wilhelm Meister'in Çıraklık Yılları, Solgun Ateş, Sebastian Knight'ın Gerçek Yaşamı ve Aylak Adam gibi eserlerle metinler arasılık bağlamında incelenebilecek muazzam bir romandır. Postmodern edebiyatın parodi, ironi, türlerin karnavallaşması ve metinler arasılık gibi özelliklerini kullanıp bunun yanı sıra Modern edebiyatın bilinç akışı tekniği, çoklu anlatıcı, Modern insanın varoluş sıkıntısı, iç monolog ve iç diyalog gibi briçok anlatım biçimini ve konuyu bir araya getirmiş karnavalesk havada tıpkı Niteliksiz Adam, Ulysses gibi bir modern epik romanıdır. Oğuz Atay'ın 1968 yılında başlayıp 1970 yılında yazımını bitirdiği, metni yazarken bunu çok yakın çevresi hariç kimsenin bilmediği, tıpkı kendi gibi arkadaş çevresinde ve öncülünde yer alan tutunamayanlardan esinlenip içeriğini meydana getirdiği bu metin, Selim Işık, Turgut Özben, Günseli ve Olric gibi karakterleriyle Türk edebiyatının hem biçim hem anlattıkları hem de karakterleri yönünden en kuvvetli eserlerinin başında gelmektedir. Tutunamayanlar romanını detaylıca anlattığım videoyu izlemek için: youtu.be/JM7xYjmd1cE
monolog
.... Maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın. Hepiniz mezarısınız kendinizin. Nilgün Marmara
monolog'96
Parmak uçlarından başlıyorum tavana asmaya
Persona (1966)
Ingmar Bergman'dan müthiş bir başyapıt! Ne zamandır erteleyip durduğum Persona'yı sonunda izledim ve uzun zamandır izlediğim en acayip, en beyin gıcıklayıcı film olduğunu söylemeliyim. Çekimler mükemmel, sembolik biçimler çarpıcı. Siyah beyaz olmasına rağmen hiç sırıtmaması gerçek sanatın ölümsüz olduğu savını destekliyor, 1966 yahu 52 yıl önce!
Reklam
monolog
unutulmuş zamanların kütüphane eskisiyim, n'eylersin
557 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.