Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mefulü feülün

415 syf.
8/10 puan verdi
Huzursuzluğun Romanı: Huzur. Tanpınar okumak kültür, edebiyat, tarih, musiki, felsefe, psikoloji tüm bilimleri okumak demektir. Hayatımda okuduğum en katmanlı kitaplardan biri oldu. Tanpınar şiir susma işidir, o yüzden tüm sustuklarımı romanlarımda yazdım demiştir. Ama ne yazmak... Roman huzursuzluğun romanı. Dört bölümden oluşur: İhsan, Nuran,
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,4bin okunma
Reklam
408 syf.
9/10 puan verdi
Seyir eden misin, seyreden mi bu âlemde? Bir psikolojik roman değil aynı zamanda insanın kendini keşfettiği müthiş bir yolculuk. Kitapta öncelikle ilk 100 sayfada sıkıldığımı itiraf etmeliyim, hem bir kadının kendini düşürdüğü durumdan ötürü, hem de çok fazla açık yazıldığı için bazı sahneler rahatsız oldum. Olmasaydı daha güzel olabilirdi.
Seyir
SeyirPiraye · Mona Yayıncılık · 20219,7bin okunma
276 syf.
·
Puan vermedi
Tarık Tufan’ın kitaplarında bir gizem, bir tat var ki okutuyor, çok merakta bırakıyor. Bir isimsiz dervişin; annesinin vefatından sonra aşık olması ve hayatının tesbihin taneleri gibi dağılmasının romanı. Hatta “Aşıklara Yer Yok”kitabında bir bölümünde anlatılan Şeyh Sani menkıbesini anımsattı. İsimsiz kahramanımızla Şeyh Sani’yi çok benzettim. Tarık Tufan, kitaplarında hastalıklı,bağımlı aşk-maşuk tiplerine yer vermeyi çok seviyor. Kahramanımız Eda adı verilen kıza aşık olup kendini ona sevdirmek için cinayet işlemeyi bile göze alıyor. Bir insanın kendinden, değerlerinden, hayatından bu kadar vazgeçmesinin sonuçlarını çok net görmüş olduk. Bir yerde şey diyor “kendimle bile arama mesafe koydum.” Kitap Leyla’dan Mevla’ya değil; Mevla’dan Leyla’ya ulaşmak isteyen bir dervişin romanı… Kaçırılmış bir gelin Nurhan’la Rüstem; parayla sohbet satın alan yaşlı bir adam( çok üzüldüm hep roman boyunca yanına gitmesini bekledim ama geç kaldı kahramanımız) , ilaçlarda kullanılan kobay Levent’in ölmesi, Eda ile Savaş bu romanda karavanda yerini alan karakterler. Baki Semih’i çok merak ettim gizemli bir dervişti, sabrına hayran kaldım, fedakarlığına hakeza. Eda da hastalıklı, bağımlı bir karakter,Derviş gibi…Kitapta beni rahatsız eden şey küfürlü konuşmaların olmasıydı diğer kitaplarında olmayan bir şeydi bu. Sonu çok çarpıcı bitti, yarım kalmış gibi hissettim. Diğer romanlarında olduğu gibi sonunu okuyucuya bırakmış Tarık Tufan, bunu her ne kadar sevmesem de Tarık Tufan’da seviyorum. Sıra dışı bir roman Tarık Tufan ne yazsa okurum diyenlerdenim, keyifli okumalar…
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün Salonu
Tarık Tufan
Tarık Tufan
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20206,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
312 syf.
10/10 puan verdi
Gitmek, insanın iradesi değil, yazgısıdır. Bazı karanlık duygular aramızda aşk kılığında dolaşıyor olabilir miydi? En görkemli duyguların gölgeleri karanlık olur. Dışarıdan bakınca aşk sanıp yücelttiğimiz kimi duygular bazen sadece felaketimizdir. Düşerken, Beni Onlara Verme, Bir Adam Girdi Şehre Koşarak, Geç Kalan, Kaybolan’dan sonra en iyisi
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer YokTarık Tufan · Doğan Kitap · 20231,635 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
Kendi özünü bil. Çünkü “Hayatımın anlamı nedir?” sorusunun cevabı bu bilişte saklı… Ülkece geçirdiğimiz zor zamanlarda satır satır, hece hece okuyup düşündüğüm, ruhuma, gönlüme şifa olan bir kitaptı. Hocamızın diğer kitaplarını da okuyan biri olarak bu daha üst seviyedeydi. Kemal hocayı hiç okumayanlar diğer kitaplarından başlasın,
Kendi Özünü Bil
Kendi Özünü BilKemal Sayar · Sahi Kitap · 2023427 okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
“Zihin Tuzakları” kitabından sonra, muhteşem bir başucu kitabı.” Her kurtarıcı bir kurbandır” sloganıyla başlıyor kitabımız. Psikolojiye yatkınlığı olanlar, kendi eksik yönlerini tamir etmek isteyenler mutlaka okumalı kitabı. Özellikle geleneksel Türk ailesinden büyüyenler okumalı. Çünkü her aile de kurtarıcı- kurban- zorba üçlüsü mutlaka vardır.
Kurtarıcı mısın Kurban mı?
Kurtarıcı mısın Kurban mı?Serhat Yabancı · Destek Yayınları · 2022247 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
Bir kitap ne kadar güzel olabilirse o kadar güzel bir kitaptı. Öncelikle kitabımız bir otobiyografik roman. Hocamıza imzalatıp, kendisini dinleme şansına nail olmanın da vermiş olduğu mutlulukla; kitabı okurken, sanki yanınızdaymış gibi bir hissiyat, bir samimiyet hasıl oldu. Çoğu yerde ağladım çoğu yerde güldüm. Nasıl yani demekten, Allah’ım çok büyüksün demekten yine iyi ki sen varsın Allah’ım demekten alıkoyamadım kendimi. Sabrı, inancı , teslimiyeti hakeza tevekkülü, azmi, pes etmeyişi hepsi takdire şayan, hayran kalmamak mümkün değil. Özellikle halasını hastaneye götürme çabası ve sonrasında yaşananlar gerçekten çok etkilendiğim bölümlerden oldu. Babasının hayalini gerçekleştirmesi bir evlat için çok gurur verici bir hadise ve yine yolda kalmış birine yardım ettiği dua aldığı için bu zamana kadar yolda kalmaması, herkese her şeye rağmen inancını yitirmemesi, bize güzel değerlerimizi, hasletlerimizi hatırlattı. Bir evlat olarak, öğrenci olarak bir insan olarak her ne işi yapıyorsa aslında hepsinin hakkını vermiş hocamız. Ne yazsam eksik kalır, ne söylesem tarifi yok bir kitaptı. Hocamızın ağzına, kalemine ve en çok yüreğine sağlık. Erzurumlu olarak gurur duydum son söz olarak “Yardım etmek için uzandığınız her el kendi elinizdir. Ömrüm boyunca unutmayacağım söz oldu.
Omuzlarımda Dünya
Omuzlarımda DünyaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20211,233 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
Fesleğen, Eyvallah kitaplarından sonra daha çok beğendim. Gerçekten bir arayışın romanı, hepimiz bazen bir yerlerde kaybolmak isteriz, yola çıkmak yahut yolda olmak isteriz. Yola çıkarken aklımızdakiler arkada kalsın bizimle gelmesin derken tüm yolculuk boyunca hep ordadır halbuki kaçtıklarımız, düşünmek istemediklerimiz. Profesör ve James dostluğu sohbetleri, paylaşımları özellikle kitabın sonunda olanlar gerçekten çok güzeldi. Profesörün Barcelona yolculuğu, 30 günlük yolda olması, 11 farklı ülke gezmesi ve otelden kalmadan bunları gerçekleştirmesi müthiş bir deneyim. Kitapta bir yerde şu söz geçti, her yere asılmalık söz diye düşünüyorum. “Doğru insan kimse olmadığında da doğruyu yapabilendir.” Profesörün James’in evinde kaldığı zaman diliminde yaşadıkları ve özellikle kumbaraya para atma mevzusu düşündürücü asıl güzel olan James’e bunu söylememesi ve bunu bir vazife bilmesi. İnsani ve İslami olan budur, güzel insan olmak böyle olmaktır dedim kitap boyunca. Çünkü ilerde bu basit ama değerli hareket James’te çok büyük etki bırakacak güzel bir sonuca bağlanacak. İnsanın değerlerini bilmesi hatırlaması, ben kimdim aslında ne için varım gibi varoluşsal sorgulamaları da çok tatlı olmuş, felsefi bir bakış açısıyla yaklaşmakta öyle…
Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa
Ne İçin Varsan Onun İçin YaşaHikmet Anıl Öztekin · Destek Yayınları · 20216,2bin okunma
224 syf.
4/10 puan verdi
Diğer 5 kitabını okuyan biri olarak en yavanı bu kitaptı diyebilirim. Yazılmak için yazılmış hissi uyandırdı. En çok beğendiğim ise bu kitapta kadınları anlatmasıydı. Kadınların acıları, üzüntüleri, çaresizlikleri ve mutlulukları … Bir kadın mutlu olursa o evde çocukta, baba da, toplumda mutlu olur. Çünkü kadın toplumu imar eder. Ayrıca çok sevdiğim sözlerden biri de :Bu dünyada annenin babanın doyuramadığı çocuğu hiç kimse doyuramıyor . O yüzden anadilimiz hep şefkat olmalı, sevgi olmalı hoş görü olmalı…
Hayatın Sesi
Hayatın SesiGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 20221,486 okunma
232 syf.
1/10 puan verdi
Kitap yalnızlığın, çaresizliğin, umutsuzluğun kitabı. Okurken Drago’ yu o kaleden çıkarma isteği hasıl oluyor. Hayatta hepimiz aslında bir yerlerde yalnızız, çaresiziz ama bu tercihlerimizle alakalı da bir durum. Seçtiklerimiz kadar varız, vazgeçebildiklerimiz kadar insanız belki de. Kitabı ben açıkçası çok durağan buldum, içim haykırıyordu kabullenmek istemedim o kalede olan kasvetli hava insanın iliklerine kadar işliyor. Sürekli bir savaş olacak ya da burdan gideceğim nasıl olsa yaşım genç diye diye ömrünü bitirdi kalede. Aslında o çöl değil de bizim dünya hayatı belki de…
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
Özellikle geleneksel ailede büyüyen; kendini çocukluğundan beri eksik, değersiz gören, hep kendini başkalarına sevdirmeye, kanıtlamaya çalışanlar için okunması gereken muhteşem bir baş ucu kitabı. Bir gece de bitirdim, tekrar okuyacağım. Hepimizin yaraları var karanlıkları var ve hepimiz yaşımız ilerledikçe bu karanlık taraflarımızı aydınlatma, yaralı taraflarımızı iyileştirme ihtiyacı hissediyoruz. Bu kitap tam olarak bunun için yazılmış. Ayrıca mükemmeliyetçi ebeveynler tarafından büyütülmüş onun hasarlarını tedavi etmeye çalışanlara şifa olacaktır. Ben bu insanları yani kendimi şuna benzetiyorum; arabanın motoru bozuktur biz yeni silecek takarız,kış lastiği takarız yahut camları değiştiririz yine de araba gitmez ya tam olarak durum budur insanın özünde kendini iyileştirmeyince motoru yaptırmayınca gitmez bir yerde tıkanır kalır. Bu kitapta yolda kalmışlara yardım ediyor herkese şifa olması dileğiyle hocamızın emeğine sağlık…
Zihin Tuzakları - Kendine Yardım Kitabı
Zihin Tuzakları - Kendine Yardım KitabıSerhat Yabancı · Mona Kitap · 2021677 okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
Düşerken, Kaybolan, Geç kalan kitaplarından sonra bu kitabı okumak yavan geldi açıkçası, öykü kitabı olsa da, deneme kitabıydı. Ülkemizin son yıllarında mücadele ettiği konulara değinmiş özellikle kadın cinayetleri gibi. Güzel, akıcı, samimi bir kalemi var Tarık tufan’ın ama bende en çok yer edinen “ Kaybolan” olmuştur.
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Doğan Kitap · 20218bin okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
Kendine iyi Davran, Senin suçun değil kitaplarından sonra şahane bir eser daha. İlk iki kitapla bir uzun yolculuğa başlayıp bu kitapla da güzel bir adaya varmak gibi bir histi . “Kimse sana karşı değil, herkes kendinden yana “ sözü insan ilişkilerinde çoğu konuyu çözüme kavuşturuyor. Her sayfası dolu doluydu , düşündürücü ve okurken çok keyif aldığım bir kitap oldu. Altını çizdiğim, defalarca okuduğum, sorguladığım vurucu cümleler vardı. İnsanın hayat yolculuğunda, çıkmazda hissedip bir yol bulamadığında denk gelen bazı kitaplar vardır bu kitaplar şifa olur, bu öyle bir kitap oldu benim için. İnsana kör noktalarını gösteriyor, kendin olma yolculuğunda verdiğin mücadeleyi görüyorsun. Nefes aldığımı hissettim uzun bir zaman sonra…
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde AramaBeyhan Budak · Sahi Kitap · 20214,316 okunma
382 syf.
8/10 puan verdi
Tanpınar’ın okuduğum ilk romanı olması sebebiyle çok heyecanlandığım bir kitaptı. İlk 70 sayfa biraz zor ilerliyor bırakır mıyım derken sonrasında yeni boyuta geçiyor kitap. Hep okurken Kürk Mantolu Madonna’ da ki Raif efendiyi anımsattı. Onun gibi pasif, sönük bir karakter gibi geldi ama Halit Ayarcı ile tanıştıktan sonra hayatı değişen, değerlerini, düşüncelerini yaşam tarzını sorgulayan bir Hayri İrdal olarak karşımıza çıktı. Tanpınar psikanaliz konusuna çok güzel değinmiş Doktor Ramiz’ le hastane sürecindeki konuşmaları, sorgulamaları beni kitaba bağlayan kısım oldu. Özellikle babasının gölgesinde kaldığını, onu beğenmediğini sevmediğini gibi farkındalıkları çok güzeldi. Aslında hepimizin içinde Hayri İrdal’le özdeşleşen karakteristik özelliklerimiz, düşmelerimiz, kalkmalarımız öz güvensiz hissettiğimiz zamanlar muhakkak oluyor. Hepimiz hayatında bir Halit Ayarcı gibi birinin gelip hayatımıza ayar çekmesini beklemekle geçiyor ömrümüz ama ışık insanın içinde bunu görmek gerekiyor… Rüya, hayal, zaman kavramları zaten olmazsa olmazı Tanpınar’ın…, Tekrar tekrar okunması gereken bir kitap, durup düşündüğüm yerler çok oldu, yazar burda ne demek istedi gibi…Farklı bir renk, değişik bir konu olması hasebiyle okunmaya değer bir kitaptı…
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
“İçimi bilsen bana eczane alırsın.” Bülent Parlak sözüyle başlamak istedim yazıma. Öncelikle Yasin Kara’nın kitabında çocukluğumuza dair çok güzel alıntılar, pasajlar var. Bizden, samimi, daha dün gibi yaşanmış, hepsi bizden bir parça... Sırf kuşlar kaybolmasın diye gökyüzüne teleskopla bakmamayı ( pahalı merceklerle bakmanın göğü deleceğini düşünecek kadar kuşlara hassasiyet göstermiş) tercih eden bir yazarı okurken şu sözü getirdi aklıma “ Kuşlar yemek yerken ürkmesinler diye yolunu değiştiren insanı dünya elbette incitir, yorar..Yasin Kara’yı da çok üzmüşler ama o yazmaya devam etmiş :) kendini yazmış belki ama bizlere de tercüman olmuş. Hemen bir çırpıda bitmesine rağmen bazı cümleleri çok vurucuydu... Bu dünyada hiçbir yere sığmadan ve kimseye tutunmadan yaşamak mümkün müdür?
Flüt Çetesi Çocukları
Flüt Çetesi ÇocuklarıYasin Kara · İzdiham Yayınevi · 201720 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
Bir baş ucu kitabı, okudukça derinlere iniyor, kendinizi sorguluyor ve kendinizi buluyorsunuz. Her insanın geçmişiyle, ailesiyle yüzleşmesini sağlıyor özellikle Türk toplumunun ailesi yapısını, geleneksel anne baba tutumlarının nelere sebebiyet verdiğini göstermek adına da çok güzel bir kitap. İnsanın toplumla, değerleriyle, insanlarla nihayetinde kendisiyle çatışması ve bunun sonunda yalnızlık temasına çok güzel değinmiş yazarımız. Her insanın kendinde bulacağı şeyler var, kitabın sindire sindire okunmasında fayda var...
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,9bin okunma
Reklam
390 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle Kaan Murat Yanık’ ın okuduğum ikinci kitabı, esrarengiz bir roman, merak uyandırıyor. Yusuf’un başına gelenler bence günümüze ışık tutuyor; hırsın insana verdiği zarar [Burada Zülfü Livaneli’nin "Huzursuzluk" romanında Harese şudur evladım: develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır ve gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tad devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir.” Sözü aklıma geldi ] simya ilmine bu kadar merak salması ve sonunda başından geçenleri hayretle okudum... Kitap boyunca Behzad’ı hep merak ettim ve sonunda ne oldu acaba taş medrese de nasıl devam etti? Bu hikayede yanan Butimar oldu bence sevdiği adama itaat etmekten ve sadakatli olmaktan başka suçu yoktu halbuki.
Butimar
ButimarKaan Murat Yanık · Kapı Yayınları · 20153,950 okunma
536 syf.
5/10 puan verdi
Bütün sıkıntı zamanlarında daima tutunduğu müjde yine dilinin ucuna geldi: “Ey sıkıntı şiddetlen, nasılsa geçeceksin.” Bir sıkıntının geçeceğine duyulan güven, ona dayanmanın tek çaresiydi... syf: 302
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,2bin okunma