Esasen, ilk mektubumda da yazdığım gibi hiçbir yere çıkmıyorum. Yalnız bir defa Kitkat diye bir lokantaya gittim. Sait Faik çağırmıştı. Sanatkârlar toplanıyor dedi. Nihayet üç beş kişi göreceğimi zannediyordum. Halbuki muazzam bir şeymiş. İstanbul'da ne kadar muharrir, şair, gazeteci, ressam, heykeltraş, sahne artisti ve sanat muhibbi varsa hepsi oradaymış.