“Bu devir, sıradan insanların en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir.”
Nikolay Vasilyeviç Gogol'ün "Ölü Canlar" isimli bu kitabı, edebiyat otoritelerince onun en önemli eseri olarak kabul edilmektedir. Gogol bu eseri üzerinde on yıldan fazla süre çalışmıştır; fakat geçirmiş olduğu psikolojik bir kriz (manik depresif psikoz) neticesinde eseri tamamlayamamıştır. 1852 yılının 11-12 Şubat tarihlerinde Gogol
Değerli okurlar merhaba,
Bu iletiyi sizi net bir şekilde bilgilendirmek için yazıyorum.
Afad, Ahbap ve Kızılay koordinatörleri olarak enkaz tespit noktalarını, tüm sosyal medya mecralarından gelen bilgilerle ''teyit edilerek'' tespit ettik. Ve tüm adresler gerekli yerlerle iletildi. Bunun yanında enkaz altında kalıp yaşayanların olduğu yerler kırmızı kod ile bildirildi.
Bu çalışmadaki mükemmel hız malesef sahaya yansımış değil. Gün bitti, gece geçti ancak Afad gönüllüsü arkadaşlarımızdan aldığımız bilgi kendilerinin de yemek, barınma sorunu yaşıyor olduklarıydı.
Saha organizasyonunda çok geç kalınıyor sevgili okurlar.
Hepimizin yaşadığı çaresizliği yaşıyoruz. 14 saat oldu, çalışmaya aralıksız devam ediyorum ama enkazlara yardım ve operasyon ekipleri gitmedikçe ne anlamı kaldı ki...
Haluk Levent de çaresizlik içinde olduğunu iletti bizlere.
Herkese sabır diliyorum.
Çocuğunuz;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın…ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın…ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin…ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk
Her Müslüman vahyi okumak, öğrenmek, kendinin ve ulaşabildiği çevresinin dirilişine vesile olmakla mükelleftir. Ben sadece kitabımızla alâkalı söz söyleme yetkisine sahip olan selefimizin yazdığı kitaplar aracılığıyla, kitabımızın bana söylediklerini sesli düşünerek çevremdekilerle paylaşmaya çalışıyorum. Pek tabiidir ki bunlar benim kitabımın bana söyledikleridir. Bunlar benim kitabımdan anladıklarımdır. İnşallah sizler de okuyun, sizler de başvurun kitabınıza, sizin kitabınız da size benim anladıklarımdan çok daha mükemmel anlayışlar kazandıracaktır. Ben bu kitabı ve bu kitabın pratiği olan Resûlullah efendimizin sünnetini okuyup öğrenmeye çalışıyorum. Gelin siz de mutlak doğru olan Allah kitabına ve yasal örneğimiz olan peygambere yönelin. Bizi ve bizim gibileri örnek alırsanız, biz de çakılır kalırsınız. Ancak bizim kadar Müslüman olabilir, bizi bir adım öteye geçemezsiniz. Lütfen sizlerde okuyunuz
Müslümanların dinine zarar verecek bir yanlışımı tespit eden kardeşlerimin Allah için kardeşini uyarmalarını bir kardeşlik görevi olarak görüyorum saygılarımla…
Umudun ve aşkın dışında, insana dair her şeyi okumak istiyorsanız, “Gecenin Sonuna Yolculuk” aradığınız kitap olabilir. Kitap yazılmış olalı 85 yıl olmuş. Ama bileseniz ki, kitap değerinden fazla bir şey kaybetmedi, çünkü insanın sadece kabuğu değişti. Kabuğun içindeki tüm çürümüşlük olduğu gibi duruyor. Kitabın yazarı Louise Ferdinand Celine’in
Bu kitap dev bir eser diyerek cümlelerime başlamak istiyorum. Modern dünyanın Müslüman bireylerinin zihin karışıklığını gidermek için yazılmış bir şahaser, doğu medeniyeti ve batı düşüncesi arasındaki islamın yerini tespit edebiliriz. Oldukça derinlikli çözümler ve tespitler mevcut.
Yazar kitapta hem doğu hem de batı ile hesaplaşmış. Kök salmış
spoiler!!!!!
Eser Buendia ailesinin oluşumu ile başlıyor. Ursula ve simyacı olan J.A. Buendia amca çocukları olmalarına rağmen evleniyorlar. Bu ensest ilişki tarzı yüzyıl boyunca tüm aileyi etkisi altına alıyor. Ursulanın korktuğu sonunda başına geliyor. Teyze- Yiğen ilişkisinden domuz kuyruklu bir bebek dünyaya geliyor. Karakterlerin isimleri
Az biraz beğendiği bir şeyi hemen hayatının enler listesine koyan biri olarak, daha önce herhangi bir kitabı böyle bir listeye koyamamıştım. Nihayet ilk kitabımı buldum. Gönül rahatlığıyla, hayatımda okuduğum en iyi kitap ilan ediyorum Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü.
Bu metni okuyan birisi, bu giriş cümlelerinden sonra doyurucu bir inceleme
Aslen Erzurumlu olan Nurettin Topçu, 1909 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İstanbul Lisesinden mezun olduktan sonra 1928 yılında Fransa'ya gitmiş ve Strazburg Üniversitesinde felsefe eğitimi almıştır.Topçu, 1934 yılında Sorbonne Üniversitesinde felsefe doktorasını tamamlamış ve böylece Fransa'da Türkler arasında ahlak
"Korkunç bir yalnızlık bu. Ama insan alışıyor. Ne tuhaf şey. Alışıyor ve yapayalnız yürümeye başlıyor şu karmakarışık yollarda..."
Merhabalar... Büyülü gerçeklik akımının muhteşem temsilcisi ve fantastik kurgunun kraliçesi Nazlı Eray'ın kaleminden
Aydaki Adam Tanpınar kitabının kendimce incelemesi ile geldim. Gerçi, böyle harikulade bir
Polisle satranç oynayan bir seri katil...
Her bir hamlenin bir insan hayatının koybalmasına sebep olduğu umutsuz bir satranç maçı...
Suç psikiyatristi olarak polise destek vermekte olan claps' in suçluların davranış profillerini inceleyerek olası şüphelileri tespit etmek gibi çetin bir görevi vardır.Ama bu sefer ortadaki cinayet hiç de basit