Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kaderi sırlardan ve ilahî hikmetlerden biri, yararlı olan ve kendisiyle yararlanma imkânı bulunan şeyleri terk ederek onlardan yararlanmayan kimsenin, kendisine zarar verecek şeylerle uğraşmakla müptela kılınmasıdır.
Aşk sustuğun vakit daha da ziyadeleşir gönlünde. Daha çok acıtır. Susmak aşkın ateşine bir körük vurmaktır; susmak acıya müptela,derde meftun, gama mecbur olmaktır. Aşık. sustuğu, sükut ettiği ve edebildiği kadar aşıktır.
Reklam
“Okumak iptilâdır, müptelâlara selam olsun.”
Müptelâ; bir şeye kendini kaptıran, tutulan, bağımlı demektir. İptilâ ise bağımlılık. İki sözcük de Arapça “wbl” kökünden. “Okumak tutkudur, tutkunlara selam olsun.”
Zâtı pâkin eylemiş Rabbül-alâ Kaafile sâlâr-ı hayl-i enbiyâ Hep tufeylindir gürûh-i evliyâ Yâ Resûlallah müştâkım sana Yandım aşkınla terahhum kıl bana Ey gürûh-i enbiyânın serveri Vey Hudânın sevgili peygamberi Câm-ı aşkın içtiğim gündenberi Yâ Resûlallah müştâkım sana Yandim aşkınla terahhum kıl bana Bülbül-i gülzâr-ı bâğ-ı hasretim Müptelâ-yı aşk esir-i firkatim N'işleyim gavvâs-ı bahr-i hayretim Yâ Resûlallah müştâkım sana Yandım aşkınla terahhum kıl bana
Enderunlu Vasıf
Enderunlu Vasıf
Angaryalı riyakarlık ..
İdeolojisi ne olursa olsun siyasal ihtirasa müptela olan bireyin savunduğu şey sadece menfaatidir..
Ayşe
Ayşe
"Ey alem-i bekâ için yaratılan ve fâni âleme müptelâ olan bîçare insan!"
Reklam
Bendeki yazar cesurdur, delidir, içine kapanıktır, hikayelere müptela, harflere aşıktır.
Gitme Müptela etme cefaya Halil Sezai-Galata 🎼
Kulun günahları çoğaldığı zaman, bunlara keffaret olacak yoksa, günahlarına keffaret olsun diye; Allah onu üzüntü ile müptela kılar. (El-câmiu's-sagir 838)
Ey maraz-ı vesvese ile müptela! Biliyor musun vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür. Küçük görsen küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder. Havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir. Mahiyetini bilsen, onu tanısan gider.
Reklam
Sabır sevabı için niyet şarttır
Alimler mücerred sabretmenin uhrevi faydası olmayacağını kabul ederler. Sabrın uhrevi mükâfaata sebep olabilmesi için niyet şarttır. Bu da sabrı, "Allah'ın mükafatlandıracağını düşünerek" yapmakla olur. Allah'ın dünyadaki imtihanı, kula olan garazı, gadabı sebebiyle değildir. Bilakis, Allah sevdiği kuluna bazı kötülükleri ondan defetmek için veya günahlarına kefaret olmak için yahut da mertebesini yüceltmek için musibetlere müptelâ kılar. Kul bunları rıza ile karşılarsa murad-ı ilahî hâsıl olur. Aksi takdirde onun sabrı şu Selmân hadisindeki sabra benzer: "Mü'min hastalanırsa Allah onun hastalığını ona bir kefäret ve af vesilesi kılar. Facir hastalanır- sa o da şu deveye benzer: "Sahibi onu bağlamış, sonra da salıvermiştir; / niçin bağlandığını, niçin salıverildiğini bilmez."
Yaklaşık yüz doksan yıldır malihülyaya müptela olup da toplumdan dışlanan mecnunların tedavi edilmeye çalışıldığı bu bimarhanede hemen herkesin tek derdi vardı: Kara sevda.
Onlar, öyle bir yakınlık isterler ki, uzaklığa benzesin; öyle bir vuslat talep ederler ki, onda ayrılık olsun. İmâm-ı Rabbâni, Mektübat Yapıştım sana, seni bırakamam. Ayrılık varsa da bir başka bahara. Oysa bu hesapta yoktu. Öylesine tanışıklardık, merhabalaşırdık, en fazla hasbihâl eden iki ahbaptık. Zaman zaman senden sıkıldığımı da itiraf etmeliyim. Bazense senden sıdkımın sıyrılması da cabası. Hey, şu hayatta neler oluyor! Yoksa müptela mı oldum sana. Tanrı yazdıysa... Mesafe meftunuyum ben. Hep bir mesafe olsun isterim. Gel gör ki yapıştım sana. Bir yapışkanlık ki üredi vücudumda. O kadar yapıştım ki nefes alamıyorum, kesiliyor nefesim. Mesafe ey Rab mesafe!
Kitap tutkusu, sigara tiryakiliğinden daha şiddetli bir iptiläi Böyle bir hastalığa müptela olanların ilk koşacakları şifa yurtlane yayınevleri, kütüphaneler ve sahaflardır. Özellikle sahaflar kitapla ilgili olağanüstü maceraların, ilginç gelişmelerin cereyan ettiği mahfiller olması bakımından son derece önemlidir. Sahaflarda kitaplar ve kitap delileri hakkında yapılan sohbetlerin, kulislerin, hivayetlerin, hatta dedikoduların tadına doyum olmaz. Bir yandan tozlu rafları karıştıran kitap kurdu, diğer taraftan tam bir kitap mütehassısı olan sahafın verdiği bilgileri can kulağıyla dinler kitapların beder ömrünün en mesut dakikalarını o sırada yaşar.
Sayfa 148Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.