Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mavi Vatan
Ayrıca, Cumhuriyet Donanması; Atatürk'ün " Türk'ün milli ülküsü" olarak belirlediği denizci olma idealine hızla ilerleyecek rotada, halkın denizcileşmesine ve denizcilik gücümüzün her alanda gelişmesine katkı sağlamaya devam etmelidir. Gelecek Türkiye'nin refah ve güvenliğinin anahtar kelimesi şüphesiz, denizcileşmektir. Denizcileşmeyi
Sayfa 186 - Pankuş YayınlarıKitabı okudu
Kuklacı ve Kuklalar Sömürgeciler kuklacı, onlar çıkarına hizmet edenlere kukla denir. Kuklayı halk sadece tiyatro sanır. Oysa asıl toplumun hayatı bir kuklacı ve kukla tiyatrosunun bizzat kendisidir. Sömürgeciler sömürge etmek istedikleri ülke ve o ülkede yaşayan toplumla irtibat kurmazlar. Aracı, taşeron veya satıcı/komisyoncu kullanırlar.
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kime göre neye göre vahşi hayat?
"Okuyorum, duyuyorum. Hayır, hiçbir şey değişmiyor. Kim insanların, devirlerin değiştiğini söylüyorsa yalan söylüyor. Her şey olduğu gibi. Bizim zamanımızda da böyleydi. Kan akıyordu insanlar ölüyordu, köyler yanıyordu, çığlıklar göğe yükseliyordu. İnsanlar kin ve nefretin içinde boğuluyordu. Aynen bugün olduğu gibi. Başaramadık oğlum... Bilmiyorum, orada geçirdiğim yılları bütün ayrıntılarıyla anlattım mı sana? Ben de orada bir zabittim. Oraları değiştirmek, onlara medeniyet, bilgi, görgü ve insanlık götürmek istiyorduk. Oradaki vahşi hayatı değiştirip, hepimiz için güzel ortak bir hayat meydana getirmek, birliğini, bütünlüğünü korumuş, gelişmiş, müreffeh, zengin ve güçlü bir vatan yaratmak istiyorduk. Ama şimdi anlıyorum ki başaramadık. Çok kan aktı, oğlum çok insan toprağa düştü, çok ırmak, çok dere kızıl renge boyandı... Bugün olduğu gibi. Bilmiyorum neden ama onlar değişmedi, direndiler değişime, biz de değişmedik. Kan durmadı, ateşler sönmedi. Şehirler değişti, giyim kuşam, tanklar toplar, otomobiller uçaklar, telefonlar değişti, ama insanlar değişmedi; kin nefret, öc alma duygusu hep kendisi gibi kaldı."
Sayfa 310Kitabı okudu
ULUS’UN “T.I.”CIGINE CEVAP [Bu zat Ulus gazetesinde “Yankılar” ba lığı altında “T.İ.” imzası ile yazılar yazar ve Ankara Radyosu’nda siyasî yorum yapardı. Sözünü de “Şen ve esen kalınız” cümlesiyle bitirirdi. Bu zat Nurettin Artam'dı] Ankara Radyosu’nun “Şen ve esen” kulu şunu bilsin ki: Biliyorsunuz!.. Biz açık kalpli, açık sözlü
Ülkü ve kültür birliğinin amaçları . 1-İleri ve medeni Türkiye ülküsünü milletin şuurunda pekleştirmek ve milletçe bu hedefe yönelmeyi sağlamak üzere davaya inanmış ve bu uğurda bütün varlığı ile çalışmaya azimli aydınlan vatan sathında se-ferber etmek 2-Milletin içinde bulunduğu ve bunaldığı ikilik, gerilik, tembellik ve karanlıktan kurtulması
AMERİKALILAR AYA GİDERKEN Buna Yirminci Yüzyılın en büyük macerası diyorlar. Aya gitmek aslında bilim ve tekniğin göz kamaştırıcı bir zaferi olmakla beraber, bu zaferin insanlığa neler getireceği bilinmediği için macera demekte de yanlış olmasa gerektir. Aya yerleşme üstünlüğü sayesinde dünyaya hâkim olma isteğinin doğması, bu istek sonunda
Reklam
...Ziyadece kan ağlayan yüreğim, şuurumun beni çıldırtacak kadar keskin şekilde kontrolü ve başımı şiddetle sıkıştıran devamlı ağrılara rağmen beni hâlâ ayakta tutan bir mucize var. Bir tek o mucize. Bir ümit ışığı! Zaman zaman parlayan bir ümit ışığı, bir tek o ümit ışığı beni hayata bağlıyor. Bu ümit ışığı bir nur gibi doğup, beşerî ıstıraplar, yokluklar, hasretler ve kahırlar arasında içimi ısıtıyor Valideciğim. Bu nur, kurtuluşun, hürriyet ve istiklâlin ümidine dair bir ışıktır ve burada vatan için ölmeye hazır bütün Türkler'in güneşten daha fazla hissettiği bir aydınlıktır. Eğer Zafer-i Nihayî ümidimiz olmasa, topu ve tüfeği, aleti ve edevatı, ilacı ve yemeği bizden çok üstün olan birleşik bir dünya ordusuna karşı bir saat dayanamaz ve yenilirdik. Bu meşakkatli şartlarda böyle bir ümidi nasıl koruduğumuza gelince, bu da haksızlığa, yoksulluğa, despotizme ve işgalciliğe karşı insan denen canlının sahip olduğu bir mucizedir Valideciğim. Bana bu fevkalâde kötü şartlarda mücadele azmi veren, haksızlığa karşı ruhumun direnişidir. Haklı oluşumuzun ümididir. Hür ve müreffeh bir Türk Memleketi ideali, bir aşk gibi ruhumu tazelemektedir. Bu kelâmım (sözlerim) hissetmeyene lâtife gelebilir. Ancak içinde bulunduğumuz şartlarda lâtife yapacak halim yoktur. Burada her şey fazlasıyla hakikidir.
P.K. 7 - Bostancı 17 Mart 1974 Çok muhterem Adile Ayda Hanım, 13 Şubat tarihli mektubunuzun ve telgrafınızın geri çevrildiğini gösteren kağıdı alalı bir ayı geçmiş, doğrusu utanarak cevap veriyorum. önce teşekkürlerimi bildireyim. İyiyim. İyi sayılırım. Fakat hala muntazam çalışma düzenimi kuramadım. Yeni ev küçük olduğu için, yerleşme işi
Çok muhterem Âdile Ayda Hanım, 17 Mart 1974 13 Şubat tarihli mektubunuzun ve telgrafınızın geri çevrildiğini gösteren kâğıdı alalı bir ayı geçmiş, doğrusu utanarak cevap veriyorum, önce teşekkürlerimi bildireyim. İyiyim. İyi sayılırım. Fakat halâ muntazam çalışma düzenimi kuramadım. Yeni ev küçük olduğu için, yerleşme işi daha tamamlanmadı.
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.