Tüketmeye dayalı bir yaşamın tam ortasındayız. Çağımızın en büyük sorunlarından biri bu, çünkü bize dayatılan, gözümüze sokmaya çalışılan ürünlerin her yerden fışkıran reklamlarına maruz kalıyoruz. Belki de hayatlarımızda bir boşluğu doldurmak için tüketmeye yöneliyoruz, bir şeye ihtiyacımız olmasa bile almakla mutlu olacağımızı sanıyoruz.
"Bazı acılar vardır. Geçtiğine siz bile inanırsınız ama geçmez. O sızı hiç dinmez ve bir yerlerde gizlenir kalır."
Huzursuzum... Son sayfayı okuyup kitabın kapağını kapattığımdan beri huzursuzum. Evet huzur dolu bir renk mavi, içimi açan bir renk mavi ama artık maviyi görünce o mavi otobüsle İstanbul-Ankara yolunda olan yolculuğum
Kalemiyle yeni tanıştığım bir yazar daha, bir iyi ki daha SEVGİ SOYSAL. Çok tanınmıyor maalesef. Kimdir Sevgi Soysal?
30 Eylül 1936 yılında dünyaya gelmiş ve 40 yıllık ömrüne birçok eser sığdırmıştır. İlk kitabı olan "Tutkulu Perçem" 1962 yılında yayınlanmıştır. 1968'de Tante Rosa yayınlanmıştır. TANTE ROSA, Sevgi Soysal'ın Trt Ankara
800 küsur sayfalık bir kitap, dört saatlik bir film ve biraz araştırma sonrası biraz uzun bir inceleme olabilir… Fakat ondan önce etkinliği düzenlediği ve o güzel, etkileyici ve ilgi çekici etkinlik yazısıyla hiç aklımda yokken etkinliğe katılmamı ve bu güzel kitapla tanışmamı sağladığı için sevgili
Hayat rutini içinde varlığının farkına varmadan ya da varlığını hiiç önemsemediğimiz yanından geçip gittiğimiz o kadar çok şey hatta ne kadar çok şey var.. fayda esasına dayanan dar kalıplı yaşantılarımız ve dar dünyalarımız.. ya da kendimize dar ettiğimiz dünyalarımız belki de.. çok düşünüyorum bazen böyle.. bi sarsıyorum kendimi ara ara..
Yapacağının amacı acıya yol açmak olamaz,' diyor.
Amacı o kişiyi olduğundan daha mutlu bir insan yapmaktır.
Bir şeyi onarmaktır. Yeniden denge sağlamaktır.'