Açıkçası, Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. Gerçekliğin en açık biçimde çarpıtılması böylelerine kolayca benimsetilebiliyordu, çünkü kendilerinden istenenin iğrençliğini hiçbir zaman tam olarak kavrayamadıkları gibi , toplumsal olaylarla yeterince ilgilenmedikleri için neler olup bittiğini de göremiyorlardı. Hiçbir şeyi kavrayamadıkları için hiçbir zaman akıllarını kaçırmıyorlardı. Herşeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı, çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi , yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.
Sabah uyanıp bir iki saat kahvaltı masasında ve kıraathanede keyif yaptıktan sonra, dairede ancak öğle vakti yahut belki daha da sonra arz-ı endam eden memurlar, pilaçka buldular mı kaçırmazlar, kaparoz yiyip nüfuz ticareti yaparlardı. Zaten bu şahısların seciyeleri de sağlam sayılmazdı. Kısacası daha birer veletken ya dayak ya mükafât arsızı olduklarından terbiye edilmeleri de kabil değildi. Cesur olmadıklarından ve teminâtı da bulunmadığı için ticari bir teşebbüs onlar için korkutucuydu. Bu yüzden, eşin dostun pistonuyla bir daireye kapağı attıklarında rahat ve emin bir hayat yaşayacaklarına iyice kanaat getirirlerdi. Bulundukları dairede Padişah efendimizin resmi asılı olduğu için arkalarını devlete dayar, kendilerine işleri düşen şahısları, maaşları onların vergilerinden ödendiği halde azarlar, hakir görür itip kakarlardı.
Baban için ille de bir şey söylenecekse, gercek anlamda uygar bir insan olduğu söylenebilir. Nişancılık tanrı vergisidir, bir yetenektir... ah, ama yeteneğinizi kusursuz hale getirmek için çalışmanız gerekir ama nişancılık piyano çalmak gibi işlerden farklıdır. Bana sorarsaniz belki de tanrının kendisine öteki canlılara vermediği haksız bir üstünlük verdiğini anladığı gün silahı elinden bıraktı. Tahminim o ki gerekmedikçe ateş etmemeye karar verdi ve bugün gerektiği için ateş etti.
"Önceki evliliğinizde tekrar evlenmeyi düşünmeyecek kadar mutluydunuz. Bir kadın yeniden evleniyorsa, eski kocasından nefret ettiği içindir. Bir erkek yeniden evleniyorsa, eski karısına hala aşık olduğu içindir."
Lord Henry
Dorian Gray: "Hatırlıyorum da, bir gün sen, iyi niyetlerde bir uğursuzluk vardır, her zaman çok geç kalırlar, demiştin. Benim iyi niyetim sahiden de çok geç kaldı."
Lord Henry: "İyi niyetler bilimsel kuralların işine karışmak için yapılan boşuna girişimlerdir. Çıkış noktaları da katıksız kibirdir, sonuçları kocaman bir sıfır. Zaman zaman bize kısır gene de zevkli birtakım duyguların lüksünü yaşatırlar ki zayıf kişilere bu epey çekici gelir. İyi niyet konusunda söylenebilecek tek olumlu şey budur. İnsanların para yatırmadıkları bir bankanın hesabına yazdıkları bir çekten başka bir şey değildir, iyi niyet."