Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu Memleket Bizim
4 nala gelip uzak asyadan Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket bizim Bilekler kan içinde Dişler kenetli Ayaklar çıplak Ve ipek bir halıya benzeyen toprak Bu cehennem bu cennet bizim Kapansın el kapıları Bir daha açılmasın Yok edin insanın insana kulluğunu Bu davet bizim Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu hasret bizim NAZIM HİKMET
Haydi Abbas vakit tamam! Karşısında Velinin oğlu garip Orhan Veli, Yine tarifsiz kederler içinde besbelli. İstanbulu dinliyor, gözleri kapalı. .. Yanında birisi var; Nazım Hikmet olmalı. Şiirler söylüyor memleket üstüne, Sevda üstüne, _hasret üstüne ...
Sayfa 57 - PdfKitabı okudu
Reklam
Şark Üstünde çıplak esirlerin Aç geberdiği toprak Şarklılardan başka herkesin Orta malı olan memleket! -Nazım Hikmet 1925
Memleket mi, daha uzak, gençliğim mi, yıldızlar mı?
Yazarlar bir yeri anlatmakla kalmaz, daima yeniden yaratırlar. "Vatan" Namık Kemal'in bölgesiyse, "ülke" Cemil Meriç'in, "topraklar" Orhan Kemal'in, "memleket" Nâzım Hikmet'in, "coğrafya" Tanpınar'ındır. .
Sayfa 12 - MetisKitabı okudu
Reklam
En sevdiğim memleket yeryüzüdür. Sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi.
Başkasının sırtından geçinmeyi seven ve bunu sermayeleştirenler için Nazım Hikmet bulunmaz bir mevzi, bir rezerv üretti hiç farkına varmadan. Asal bölünüşü devlet ile memleket kutupları iken bu gizi atlayıp sol-sağ, ilerici-gerici türü ithal tas­niflerle kıyılan ülke insanı, bir de Nazım Hikmet odaklı kamplara kapatıldı . Türki­ ye'de sol kültür Nazım Hikmet' i bayraklaştırdı ve sanayileştirdi. Nazım Hikmet kev­girinde ayıkla(n)mak, solun geliştirdiği bir rozet mantığıdır. Bu yoııa bir yandan ge­niş halk kitleleriyle irtibatın kodu, şifresi görevini üstlenmiş bir Nazım hikmet ro­mantizmi yaratıldı .Bu romantizmin sağladığı söylem manevraları. solculuğun taban sorununu çözebilecek koridorlar açtı
Karlı Kayın Ormanında
Karlı kayın ormanında Yürüyorum geceleyin Efkârlıyım, efkârlıyım, Elini ver, nerde elin? Memleket mi, yıldızlar mı, Gençliğim mi daha uzak?
Nazım Hikmet Ran
Karlı kayın ormanında Yürüyorum geceleyin Efkârlıyım, efkârlıyım, Elini ver, nerde elin? Memleket mi, yıldızlar mı, Gençliğim mi daha uzak?
Reklam
Anlamak: en büyük rahatlık. Karşı konulmaz zoru sosyal zaruretlerin ve kavga: akıl, yürek, yumruk, alabildiğine nefret, kin, alabildiğine merhamet, sevgi, insan insanı sömürmesin diye ve daha âdil bir dünya daha güzel bir memleket için...
Sayfa 1213Kitabı okuyor
Sevdalınız komünisttir, on yıldan beri hapistir, yatar Bursa kalesinde. Hapis ammâ,zincirini kırmış yatar en âlâ bir mertebeye ermiş yatar, yatar Bursa kalesinde. Memleket toprağındadır kökü, Bedrettin gibi taşır yükü, yatar Bursa kalesinde. Yüreği delinip batmadan, Şarkısı tükénip bitmeden, cennetini kaybetmeden, yatar Bursa kalesinde.
Piyer Loti
<Tevekkül! Kısmet! Kafes, han, kervan şadırvan! Gümüş tepsilerde rakseten sultan! Mihrace, padişah, bin bir yaşında bir şah. Minarelerde sallanıyor sedef nalınlar,
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.
Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin Yorulmuşundur, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışındır, buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim Acıkmışındır, sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam. Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin! Ayağını bastın odama kırk yıllık beton çayır çimen şimdi. Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.