Sizinde bir köşeniz var mı?!
İyiyim dedikten sonra kendinize sarıldığınız bir köşe..
Ya kırık hayalleriniz?!
Tamam, hayırlısı buymuş dedikten sonra ki keşkeleriniz..
Giden dostlarınız varmı he! var demi..
Bir hırsıza yardım etmek gibi dostluk
Gidince anladım..
Sevmeye çalışmalarınız onlar ne durumda?!
Bir terazide üstüne koyup denkleyememek
Acı duyduğun birçok durumda Epikuros’un şu deyişi sana yardımcı olacaktır: Acı ne katlanılamazdır ne de sonsuz, onun sınırlarını bildiğin ve onu hayal gücünde abartmadığın sürece.
GÜLİSTAN
Merhaba Değerli Okurlar
Öncellikle böyle bir eseri okumama vesile olan biricik kardeşime teşekkürü borç bilirim. Şu an ne yazacağımı bilemez halde yanıp sönen fareye bakıyorum... İnceleme yazmak hiç bu kadar zor olmamıştı benim için... İki saat sonra...
Bu güzide eserin yazarı hakkında biraz bilgilendirmek istiyorum siz değerli
Güneş Vurunca isimli kitabında “Ölüm en güçlü öğretmendir..” diye yazan
Hatice Turhan bugün ailesiyle birlikte geçirdiği trafik kazasında iki oğlu ve eşini kaybetti, kendisi de hastaneye kaldırıldı. Haberlerde iki üç satırını okuyup geçtiğimiz hayatların ne acı hikayeleri oluyor farkında olmadığımız. Hayatını kaybedenlere sonsuz rahmet kendilerine de acil şifalar dilerim.
Yine CoHo klasiği kalbimizi burkacak bir dram.. Kitap 15 yaşındakı Auburn'un erkek arkadaşını kaybetmesiyle başlıyor. Ve 5 yıl sonra avukat tuta bilmesi için ek iş ararken bir resim stüdyosundaki itiraflara denk geliyor. Ressamımız Owen insanlardan gelen anonim itiraflardan ilham alarak resim yapıyor. Ve akşamki sergisi için iki saatliğine elemana ihtiyacı vardır. Bu fırsatı kaçırmak istemeyen Auburn işi kabul eder. Fakat bilmediği bir şey var ki Owen'in onu yıllar öncesinden tanıdığı..
Açıkcası Adam ve Auburn'un vedasını okuduktan sonra Owen'e ısınamam diye düşünüyordum ama Owen o kadar mükemmel bir karakterdi ki sevmemek elde değil.
CoHo itirafların gerçek okuyucular tarafından olduğunu söylemiş ama kurgu olmasını dilediğim öyle itiraflar var ki okumak bile böyle hissettirirken gerçekten yaşanmış olması çok acı. Ayrıca kitapta Owen'in yaptığı bir kaç tabloya da yer verilmiş. (Tabloların renkli versiyonunu ararken kitabın dizisi olduğunu da öğrendim) Kitapla ilgili ne söylesem spoi olacağı için genel olarak güzel bir ikinci şans hikayesiydi diyebilirim. · ⋆
"Acının da kokusu olsa böyle kokar.." diyorsun.
"Nasıl?.." diyorum. Düşsel bir anlamsızlık içindeyim. Daha doğrusu anlamak için çıldırsam da bana anlayamayacağımı söyleyen gözlerin, yağmur gibi iniyor üzerime.. Ama inatçıyım, direndikçe çoğalıyorum.
"Nasıl?" diyorum tekrar.
Dik tabutta, o daracık hücrede,
şehit ailelerinin ikamet ettiği harap bitap evleri paylaşanları, bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları; bu konu özelinde konuşanları farklı sosyal medya platformlarında ve burada o kadar çok gördüm ki..
hâlâ bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları anlayamıyorum. sanırım bu anlık saman alevi gibi parlayıp sönen bir öfke patlamasından
Yine geç kalmışım. Koşarak tırmanıyorum merdivenleri. Yüreğim gümbür gümbür, yüreğim sessiz korkak, yüreğim çekirdeksiz kuş üzümü. Onu babama götürüyorum.
148...149...150...151.. işte bu oda olması lazım. Kapının kolunda elim, içerden inlemeler geliyor, bir şeyler cız ediyor göğüs kafesimde. Daha fazla bekler miyim.. Dalıyorum içeriye.
Göz