Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DUYGUSAL TACİZE HAYIR
"...Duygusal taciz/istismar/şiddet çoğunlukla kadınların maruz kaldığı ve kadınların ruh sağlığının önemli boyutlarda etkilemesinde belirleyici olan travmatik bir yaşantıdır. Duygusal tacize uğrayan kişinin bu durumu yakınları ile paylaşamaması ya da hayatın bir gerçeği olarak kabullenmesi bu konu ile ilgili sorunların önemli bir parçasını
Birkaç Sayfa Sözyaşı
ve yine kendimle aynada baş başayım. Orada sadece benim gördüğüm bir vücut var. O vücutsa farklı itici sevilmeyen; dokunulan hissedilen ama sevilmeyen. Annesinin dokunmadığı, öpmediği, kıskandığı, düşmanı, rakibi olarak gördüğü o vücut. Babasının... O bedenin babası yok. Babalar gerçek değil zaten. Tanrının babaya benzetilmesini şimdi daha
Reklam
06.02.2023 04.17
O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak
Kadın , sadece cinsel obje değildir...
Bugün size saddet adında bir kadının ,annenin ,hayatı kararmış bir insanın ,tecavüze uğramış bir insandan bahsetmek istiyorum. Emeğime saygı olarak sonuna kadar okumanızı rica ediyorum.Bu bir hikaye demek isterdim fakat hayatımızın bir parçası olan maalesef günümüzün aşılmaz sorunlarından biri kız çocuklarına cinsel istismar ben bu olayı
Cesare Pavese: üzerine bir inceleme.
Depresif, karamsar, melankoli, içedönük bir kişiliği vardı. Hiç unutmam pavese: yaşama uğraşı kitabında intihar ile ilgili şunları söyler; “intiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesine yol açan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur.” Pavese: 30 mart 1938’de, daha henüz
İNSAN BİRİKTİRMEK Hz Ömer (ra) bir gün dostları ile otururken; “Allah’ın kabul edeceği tek bir dileğiniz olsa ne isterdiniz?” diye sormuştu. Oradakilerden biri: “Ben şu oda dolusu gümüşüm olsun da onu Allah yakında harcamak isterim.” dedi. Bir başkası: “Bu oda dolusu mücevherim olsa da Allah
Reklam
Bu düşünce anlayışına karşıyım!! Herhangi bir konferans, sempozyum yahut arkadaşlar arasındaki grup tartışmalarda İslâm dini olsun, Kur'an-ı Kerim'de geçen âyetler olsun, bir soru sorulduğunda "Biz İlâhiyatçı değiliz, İlâhiyat okuyanlar cevap versin " denilmekte. Sadece İslâmiyet veya Kur'an-ı Kerim, İlâhiyat okuyanlara, imamhatip
1yılı geride koyalı kaç ay oldu buradayım. Daha kimsenin iletisine, yorumuna tek laf etmedim. Ama insanlara laf çarparak kendini mutlu eden birine de sakin kalamam. Ha neden ileti yazıyorum şuan, engellenmiş bulunuyorum. Sebep? Hakikatler acı. Kabullenmesi zor. Karşındakı bayana;" Sen eşşeksin ben evliya"diyen birinin kitap sitesinde işi ne? Bir yazara imzalı kitap neden yapıyorsun diyerek isim vermeden gönderme yapmanın nesi doğru? Ha beni neden alakadar ediyor? İşte yazarın yaptığı kitap bağışı iletilerine yorum yapan, destek veren herkese 'sürü' diye hitap edilirse ben susmam. Neden söylediklerini üzerime alınıyorum? "Beni doğru bulmuyorsanız, ben okyanusum da, ben evliyayım da"siz işte eşeksizniz(af edin ama çıkan anlam bu) derse ben sakin durmam. Ya kitap okuyun değil de azcık okuduğunuzu anlayın! İnsanları yererek, kendiinden aşağıda görerek, merhametten yoksun olmak cehaletten bile vahim bir durum. Kuran-i Kerimde bile ki Alah'ı Tealanın kelamı, ben demiyor, biz diyorken, bir dur, düşün, hadi işte buyur de "Ben napıyorum?" Hoş kime diyorsam. Bu kadar egoyu kitaplar düzeltememişken benim yazdıklarım mı düzeltecek? Geriye tek laf kalıyor; ALLAH İSLAH ETSİN!!!
Aşk Üzerine
Bre zavallı, az mı derdin var ki kendine yeni dertler uyduruyorsun! Aşk denilen şey; arzulanan bir varlıkta bulacağımız acı tat gibi geliyor bana. Sokrates'e göre aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma arzusudur. Peki nedir bu hazzın insana verdiği o garip gıdıklanma, delice, budalaca, saçma sapan haller? Aşk mı? Hmm, sahte duygular... Özellikle
Anlam Arayışı
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
Reklam
İnsanlık
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği (Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.) (Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun. youtu.be/A3CK21RhynY )
Mezara Asılı Saç Örükleri Êzîdî kadınlar denince diz altlarına dek uzanan saçlı kadınlar gelir akla. Saç, kadınlar için en değerli şeydir. Êzîdî Kürtlerin mezarlıklarını gittiğinizde mezar taşlarına asılmış örülü saç demetleri görürsünüz. Başlangıçta şaşkınlıkla karşılanan, pek anlam verilmeyen bu durum, aslında
Citiali, siyah, papilio thoas, king page swallowtail, sarı, sarı, sarı, kanat, kelebek, toz, maua, papakura, mayan satar, king, siyah, citiali… Rıhtımda ayaklarını süre süre yürümeye başladı. Kırık tahtalar ayaklarına takılıp sendeleyerek arşınlıyordu rıhtımı. İçi sızlar hali vardı ve hüzün dökülüyordu yüzünden. Adımlarını daha da yavaşlattı.
HUZUR ROMANI YARDIM KİTİ
Merhaba arkadaşlar; Huzur kitabını dün, uzun bir yolculuğu geride bırakan varış noktasındaki yorgun yolcular gibi bitirdim. Bu okuma süreci benim için biraz değil epey zor oldu. Malum yazıldığı dönem itibariyle Huzur daha çok Arapça ve Osmanlıca olmak üzere birçok Arapça kökenli eski Türkçe kelimeleri içeren cümlelerden oluşuyor. Bir taraftan bu
NASIL "KAHROLACAK" İSRAİL?
? Her sene Ramazan-ı Şerifimizi burnumuzdan getiriyorlar. Her sene katledilen kardeşlerimizi paylaşıyor, ah-u vah ediyor, postallarla çiğnenen, yakılan yıkılan Aksa videolarımızı duygusal müziklerle paylaşıyor, iki üç beddua ediyoruz, bitti. Gerçekten böyle mi kahrolacak İsrail? "E ama zulüm duyuruyoruz!" -Kime? ... Kime duyuruyoruz
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.