Ayaklarımı tuzlu suya sokunca başıma fa­lan da pat küt vuruyorlar bir yandan. Müthiş se­viniyorum buna. Bir an önce haşat olmayı bek­liyorum. Ve tavırlarından, bu işe son vermeyi düşün­ mediklerini anlıyorsun. Bayılmayı umutla bekliyorsun. Ama hayır, insanoğlu ne kadar dayanıklı. İnsanın niye bu kadar dayanıklı olduğuna kızı­yorsun. Hem kızıyor, hem şaşırıyorsun.
Sayfa 214 - Can Yayınları
Reklam
Sokağında savaş mı var? Ha? Evinin önünde insanlar birbirini mi öldürüyor? Git, çık, savaş sen de o zaman! Öl, yaralan, sakat kal! Açlık mı var sizin orada? Çocuk yap, onu ye! Kendini ye! Ama kalkıp da dünyanın öbür ucuna gideceğim diye benim hayatıma sıçma! Hem ne olacak ki oralara gidince! İliğine kadar sikileceksin! Başka ne olmasını bekliyorsun? İnsanlar kollarını açmış, seni bekliyor çünkü değil mi! Geri zekâlı! Gideceğin yerde hiçbir değerin yok, anlamıyor musun? Hem de hiç! Göreceksin! Kimse seninle otobüste yan yana oturmak istemeyecek! Kimse seninle asansörde yalnız kalmak istemeyecek! Kimse o hiçbir zaman düzeltemeyeceğin aptal aksanınla vereceğin selamları almak istemeyecek! Kimse seninle komşu olmak istemeyecek! Kimse çocuğunun senin çocuğunla arkadaşlık etmesini istemeyecek! Kimse senin dinine ait en ufak bir şey duymak ya da görmek istemeyecek! Kimse o yemeklerinin iğrenç kokularını içine çekmek istemeyecek! Kimse senin para kazanmanı istemeyecek! Kimse senin onlardan daha mutlu olmanı ya da daha uzun yaşamanı istemeyecek! Kimse bir kuyrukta senin arkanda olmak istemeyecek! Kimse gittiğin yerde oy vermeni istemeyecek! Kimse seninle yatmak istemeyecek! Kimse gözlerinin içine bakmak istemeyecek! Kimse seni bir insan olarak görmeyecek! Kimse adını sormak istemeyecek!
"Sokağında savaş mı var? Ha? Evinin önünde insanlar birbirini mi öldürüyor? Git, çık, savaş sen de o zaman! Öl, yaralan, sakat kal! Açlık mı var sizin orada? Çocuk yap, onu ye! Kendini ye! Ama kalkıp da dünyanın öbür ucuna gideceğim diye benim hayatıma sıçma! Hem ne olacak ki oralara gidince! İliğine kadar sikileceksin! Başka ne olmasını
Sayfa 73 - Doğan Kitabevi 49 baskı Ocak 2022
Aramak... Ömür boyunca aramak Yalnız seni aramak Paslı teneke kutularda Kül kokan dolaplarda Çerçevelerde, tenhalarda, ağaç diplerinde Sonra vapurlarda, trenlerde, Hep seni aramak Belki bu şehirde değilsin Ne çıkar ? Seni arıyorum ya Belki de aynı sokakta evlerimiz Sabahları beni görüyorsun işe giderken Sonra akşamı bekliyorsun alacakaranligi Beni bekliyorsun ya da bir baskasini...
Belki hiç söylenmemiş Bir şarkın vardır, Henüz koyvermediğin bir kahkaha.. Fırsatın olacak mı bir daha? Ne bekliyorsun? Yanılsan da sen yanılırsın..
Sayfa 32 - BİR İNTİHAR GİBİ..
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.