Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu arada Kuvâyı Milliye propagandacıları Akşehir'den Ali Emmi'nin seçilmesini istiyorlardı. Bu düşünce kendisine açıldığı gün Ali Emmi önce şaşırdı, sonra da üzüldü. Bunu açıkça söylemeden yapamadı. "Kusura bakma Binbaşım ya, olacak iş değel bu. Bula bula beni mi buldunuz?" Binbaşı biraz sertçe: "Ne demek bula bula seni bulmak Ali Emmi?" dediyse de Ali Emmi aldırmadan cevap verdi: "Ne demek olacak hay herif? Ben bi garip ümmüyüm; Topal Salim'in kahvede bilem iki lafı biraraya getiremem. Varıp da koca Meclis'te mi konuşacan? Hem de harp darp üzerine, devlet millet üzerine ha?.. Neredeyse, zevklenecek adam mı bulamadın deyecem.. üstelik bi de yaş yetmiş iş bitmiş!.." Binbaşı bıyıklarını dişleyip duruyor, ne diyeceğini bilemiyordu. Mırıldandı: "Amma Ali Emmi senin bunca emeğin geçti bu işe. Bu kadar çalıştın, bir sürü tehlikeyi göze aldın." Binbaşı, Ali Emmi'nin gözündeki bütün ciddiyetini kaybetmişti. "Kak ülen sen de.. Çolak Salih benden çok çalıştı. Maksadınız mükafat dağıtmaksa ona gidin, benden önce. Yoksa siz her dediğinize eyvallah deyip susacak adam mı ararsınız? Muradınız buysa da yanlış kapı çaldın oğul. Hem sen bana de bakayım; neye Reis Bey'e başvurmazsınız?"
Sayfa 287Kitabı okudu
Ağız...
Ağam, ben ne bilem, kaktık geldik, ne bilem ben, ekmek alıcan, fırın kapalı, derman alıcan ecza dolabı kapalı, çul alıcan çulcu kapalı, hoş bişey almıcam, almıcam ya tümü hepten kapalı. N'o, Cuma mı günlerden? Dedikte, yoo Perşembe didiler. Perşembe, kapalı mı olumuş? Kapalı olumuş? Bilen yoğmuş. Yavu ne'den kaktık ge'dik bu şehre? Ne günü belli, ne saati. Paran olsa bile ağa desin. ...
Sayfa 99 - Sel Yayıncılık, Ferit Edgü, Yazmak Eylemi
Reklam
Kader (Kendimden)
Yaşadıklarımızdan ders almadan, doğrunun farkına varamayız.... Gülmedin ulan kader bir gün yüzüme Dağına taşına boran mı oldum Her gün başka dert vurdun sırtıma Bağına bahçene kıran mı oldum Ezelimden başladı çile yarışı
Görmemişim böyle dağın karını, Ben ne bilem kara sevdan adını, Tutulur dil gönül şaşar yanarsın, Eloğludur alıverir aklını, Düşe kalka sevdalanır kanarsın.
Yok Bende (Kendimden ) Şiir denemesi
Senden sonrası artık ölüm kokuyor Yaşamanın bir anlamı yok bende. Sensiz doğan güneş cana batıyor Sabahın gecenin farkı yok bende Seninle unuttum ben geçmişimi Güvendim sana döktüm içimi Gittin; kaybettim duruşumu açımı
en az benim kadar mücadele etmeyi bilem birine ihtiyacım var ayakta kalmanın fazla ağır geldiği günlerde ayaklarımı kucağında tutmaya razı birine daha ben bile ne istediğimi bilmezken tam da ihtiyacım olanı veren biri konuşmasam bile beni anlayan istediğim bu işte -ihtiyacım olan sevgi
Reklam
Aykırılık
Bir yazarın kendi kişilerinin oyuncağı olmasına çok sık rastlanıyor… — Belki bu novela ya ne olursa olsun, başıma gelen her şeyi koyduğumu düşünüyorum — Demek ki, sonunda novela olmayacak. — Hayir, olacak... nivola olacak... nivola — Nivola da ne? — Antonio Machado'nun ozan kardeşi Manuel Machado’yu Don Eduardo Benot’a götürdüğünü duydum; aleksandren ya da ne bilem ben, aykırı ölçüde bir soneyi okumak için ve okumuş: "Bu bir sone degil ki!." demis Don Eduardo." Hayır” diye yanıtlamiş Machado, "sone değil… sonite" Benimki de novela olmayacak, ama... ne demiştim?.. navilo... nebulo, hayır, hayır, nivola olacak, evet, evet nivola! Böylece türünün kurallarin çiğnediğimi hiç kimse söyleyemeyecek... Türü ben bulmuş oluyorum, bir türü bulmak, ona yeni bir ad takmaktan baska şey değildir ve kuralları istediğim gibi koyuyorum. Ve bolcana karşılıklı konuşma!
Sayfa 106Kitabı okudu
"Sen Hiç Aşık Oldun Mu?" dedim Teyzeye.
Utandı herhalde bir güldü. Ben aşk neyin bilmem, benim herifte hiç seni seviyom demedi. Bilmem ki, amma velakin, dişim yok ya, ekmeğin içini hep bana verir. Bayramda da kendine ayakkabı almadıydı, bana güllü fistan aldıydı. Seviyom diye soğanın cücüğünü, karpuzun göbeğini de bana verir. Yemeğin etlerini hep önüme ittiriverir. Haa bi de ulan garı kıyamıyom sana der sıkça. Ne bilem hanım kızım, heral aşk budur...! Gerçek aşk Budur..☺️
Çocukluğum
Çok pahalı oyuncaklarım olmadı benim Çok az olduğu için aldığım ilk oyuncağı Kimseler oynamasın diye toprağa gömmüştüm Sonra da gömdüğüm yeri bulamayınca Günlerce ağlamıştım ne kadar değerli idi Dört duvar arasında olmadım ben Bahçemizde köpekler sincaplar gezerdi Yumurtayı tavuklarımızdan günlük alırdık Sütü inekten sağılınca tazecik içtik
Siz ne güzelsinizzz maşallah
"Sen hiç aşık oldun mu?" dedim teyzeye. Utandı herhalde bir güldü. Ben aşk neyin bilmem, benim herif de hiç seni seviyom demedi. Bilmem ki, amma velakin, dişim yok ya, ekmeğin içini hep bana verir. Bayramda da kendine ayakkabı almadıydı, bana güllü fistan aldıydı. Seviyom diye soğanın cücüğünü, karpuzun göbeğini de bana verir. Yemen etlerini hep önüme ittiriverir. Haa bi de ulan hanım kıyamıyom sana der sıkça. Ne bilem oğlum heral aşk budur.
Reklam
260 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba geçmeden önce Celal Şengör, İlber Ortaylı gibi bilim insanları öyle kıymetliler ki ülkemiz için. Bu tip adamlara hak ettikleri değeri vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Her ikisinede baktığım zaman işlerini aşkla yaptıklarını aslında bir iş değilde , işlerini hobi gibi yaptıklarını görüyorum. Ne mutlu ki insanın bir işi severek yapması onun
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı EtkiliyorCelal Şengör · Masa Yayınları · 20232,343 okunma
Siz gorkman la, benim arkamda otuzbin gişi var. Sen n'abar la Bekir Ağbi! diye Ercüment fırladı ortaya. Sanki emrindeki ordusuymuş gibi sözünü ettiği Çarşamba'nın nüfusuydu. Ercüment Çarşamba'lıydı. Aha şordan bi otobosa atlarım. Bu gece giderim ben Çarşambi! Bizim Ulusoy'lar cetden bilem fızlı gidii.. Ne gada silâh lâzımsa alur gelürüm...
Sayfa 90 - Orta Oyuncuları Yayınları
“…Birileri size demiryolunun kötü bir şey olduğunu söylemiş. Bu bir yalan. Oraya buraya, şuna buna bir parça zararı dokunabilir belki — tıpkı gökteki güneşin de yaptığı gibi. Ama demiryolu aslında iyi bir şey.” “He, ya! Zengin adamların para gazanması içun eyi”… “Çocukluğumdan belli neler neler gördüm ben — savaşı, barışı, su kanellerini…— hepisini gördüm; fakir fukara içun heç bi şey değeşmedi. Kanellerin onnara ne faidesi oldu kim? Fakirlere ne yeğcek et getirdi, ne domuz bastırması ne de bi yana goymaya yetcek gadar ücüret. Aç durup az bi para artırmadılarsa, vay hallarına. Benim gençlimden berrim fakir fukeranın geçimi daha bilem zorlaştı. Demiryolundan sora da böğle olcak. Yoksullar daha da biter olcaklar. Amma, o adamlara bulaşmak aptallık; burdaki çocuklara da böğle didim. Bu dünya, böyük adamların dünyası. Amma, sen de böyükleri tutuyon, Garth Efendi, onları tutuyon, yaa.”
Sayfa 640 - Yapı Kredi Yayınları, 4.Baskı, Kasım 2022
336 syf.
7/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Yalanın Yemini
Herkese Merhaba, Şimdi normal konu olarak başlayıp, çok ayrı bir yere giden ve şok içinde bırakıp biten bir kitap okudum. Ben Dark tarzı kıtapları okumuyorum genellikle, okuduğum darkların hiç birini şuana kadar beğenmedim. Bana herşeyi ile fazla geliyor.... Bu kitabada sayın arkadaşım @Cinsokur_ sayesinde şans vermek istedim. Yoksa okumayı
Yalanın Yemini
Yalanın YeminiRina Kent · Ren Kitap · 2023782 okunma
Görmemişim böyle dağın karını, ben ne bilem kara sevdan adını, tutulur dil gönül şaşarsın, eloğludur alıverir aklını, düşe kalka sevdalanır kanarsın.
Sayfa 17 - Fikir Sanat ve Edebiyat dergisiKitabı okudu
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.