Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İçine doğru yayılan sıcaklık akımını oluşturan şeyin onun parmağının baskısı mı, yoksa pürüzsüz objenin yeni ve çılgınca hissi mi olduğunu bilmiyor- du. Ama Clay'in parmağı kıvrımlarının içine doğru inerek içine girdiğine, dışarı biraz daha ıslaklık aktı. "Elime akman çok uzun sürmedi." "Azgınlığımın hızı seni hayal
Sayfa 43
"Daha fazlasına ihtiyacın olduğunu söylemiştin sanki?" diye sordu. "Tanrım, evet." İki parmağını soktu Julia'nın içine ve onun, par- maklarının çevresinde kasıldığını hissetti, ıslaklığı parmaklarını sırılsıklam etmişti. "Şimdi, elimi becer Julia. Kendin mastürbasyon yaparken parmaklarını becerdiğin gibi, benim elimi
Sayfa 183
Reklam
Yeni doğmuş bebek
"Yeryüzünde titrek bir ses duyuldu. Daha önce hiç duyulmayan bir sesti bu. İlk defa kımıldayan bir gırtlaktan geliyordu. "Bana en koyu karanlıklarda yaşamış bir insandan bahsettiler. Sanki bir uçurumun dibindeymişçesine en sönük bir ışık parıltısı bile değmemiş gözlerine. "Bana sessizlik içinde yaşamış bir insandan bahsettiler. En kısık bir ses bile değmemiş kulaklarına... "Hayatı boyunca ilginç bir şekilde hep ılık olan bir suyun içinde gerçekten yaşamış ve sonra da birden buz gibi bir akarsuya daldırılmış bir insanın hikâyesini duydum. "Bu insan önceden hiç nefes almamış ciğerlerini birden havayla doldurmuş. Hep sönük kalmış ciğerlerini birden havayla şişirmiş ve acıyla çığlık atmış... "Yeryüzünde kavruk, titrek bir ses duyuldu. Daha önce hiç duyulmayan bir sesti bu. İlk defa kımıldayan bir gırtlaktan geliyordu. "Bu, istirahat eden insanın sesiydi. "Böylesine mutlak bir istirahati kim hayal edebilir ki? "Yemek yeme zahmetine bile girmeyen birinin istirahati, çünkü onun için başkası yemek yiyordu. Bütün kas lifleri rahat konumdaydı, çünkü yaşaması için gerekli ısıyı başka dokular üretiyordu. En içteki dokuları bile kendilerini zehirden ve mikroplardan korumak için çalışmak zorunda değildi, çünkü başka dokular ona hizmet ediyordu. Ve oksijen o nefes almadan veriliyordu ona, canlılar içinde ne eşsiz bir ayrıcalık!
Sayfa 25 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okuyor
Dudağını ısırarak güçlükle bir nefes aldı Julia. "Azmamış numarası yapma," dedi Clay. "Yapmıyorum zaten," diye fısıldadı. "O zaman inlemeni duymama izin ver. Her şeyi duymak istiyorum." Julia gözlerini açarken, Clay onun göğüslerini bluzunun dar kumaşırın üzerinden kavradı. "Islandın
Sayfa 83
"Cenneti tarif et" derseniz ana rahmindeki hissi tarif ederim. Aslında orayı cennet kılan sen ve ben'in hiç olmaması. Mutlak bir teklik var. Bir nevi vahdet-i vücûd ya da panteizm gibi. Ne bir ses, ne bir nefes... Hiçbir diyalektiğin olmadığı, hareketin olmadığı, akışın olmadığı, sonsuz bir duruş, sonsuz bir duyuşun olduğu bir yer.
Sayfa 12 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
Reklam
Ne bir ses, ne bir nefes, ne hışırtı, hiçbir şey duyulmazdı yalnızlığın suskunluğu içindeki bu gerilimli evrende.
Hayat şiirinden
İnsan ki gelip geçer dünyadan nefes gibi; Ne büyük ıstıraptır yaşamak herkes gibi?... "Yükseksin!" Tatlı bir ses olamaz bu ses gibi Yaşamak; kartal gibi göklerde dolaşmaktır. Halik ki her mahluktan başka yarattı bizi Zaman bir avuç toprak yapsa da cismimizi Kainat hayretlerle anmalı ismimizi Yaşamak, asırları bir hamlede aşmaktır...
Sayfa 263Kitabı okudu
YALNIZLIĞIN YARATTIĞI İNSAN Pardösüsünün kürklü yakasını kaldırınca üşüdü mü diye baktım. Aslında soluk esmer yüzü balmumu gibi sararmıştı. – Üşüdün, dedim. Kaşını kaldırdı. Yanağındaki çıban yerinde kan yoktu. Durdum. Yüzünü avuçlarıma alıp ovaladım. – Neden böyle oldun, dedim. Güldü. Karanlığa doğru tükürdü. Başını iki tarafa şiddetle
MÜTHİŞ BİR TREN Kıraathanenin camları önüne oturmuşlardı. İki arkadaştılar. Nargilelerinin marpuçlarını emerek susuyorlardı. Zayıf olan, lülenin ateşini nargilenin kehribar ağızlığıyla düzeltti. Bir-iki nefes daha çekti. Marpucu sardı. Nargileyi önünden itti. Bu, yüzü karanlık, karışık bir adamdı. Kalın kaşları vardı. Bu kaşların altında
Reklam
ÇATIŞMA Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; birtakım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisi ile; sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman
Etrafta kimse yok ve ben Damien'ın kolunu çekiştirerek yanına geçiyorum. Ne oldu? diye soruyor. işte bu dedikten sonra onu tüm gücümle öpüyorum ve sırtım binanın sert duvarına yapışana dek onu kendime doğru çekiyorum, Aç diye bir komut veriyorum. Oh bebeğim dese de sesindeki itiraza rağmen hareketleri komutumu izliyor. Elini kaptığım gibi
Sayfa 148
Ne kadar pürüzsüz diyor gömleğimi çıkarıp bir yandan parmaklannı usulca tenimde dolaştırırken. Parmakları eteğimde gezinirken ağır ağır fermuarımı açıyor. Eteğim birazcık aşağı kayınca kalçalarımda ha düştü ha düşecek bir şekilde sallanıyor. Muhteşem bir güzellik. Sesindeki hayret sinirlerimi bozuyor ve korkunun soğuk elleri zevk dumanının
Sayfa 56
Tannm yardım et bana... Sesiyle sanki beni uçurumun kenarından itiyor kadifeden zifiri karanlık gökyüzündeki bir yıldi2 ışığı gibi kınlıyorum. İçimden ışık kıvılcımlan geçiyor öyle güçlü öyle yoğun ve yakıcı ki. Artık rahatlamış bir tonla. Oh evet bebeğim işte bu diyerek beni yatıştınyor. Zorlukla nefes aldığımı fark ediyorum ve çığlıklarım
Sayfa 38
1.033 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.