Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haset üzerine
Montaigne’in güzel bir sözü vardır: “ Eğer mutlu olmak istiyorsanız bu kolay. Başkaları kadar mutlu olmak istiyorsanız bu imkansız. Çünkü biz başkalarını olduklarından daha mutlu sanırız.” Bu durumu anlatmak için psikolojide kullanılan bir metafor vardır: “ Ördek Sendromu”. Suyun üstündeki ördeği izlerken onun ne kadar yumuşak ve rahat bir şekilde süzüldüğü gözlemleriz. Oysa suyun altında, bizim görüş alanımız dışında ördek sürekli ayak çırpmaktadır .
Sayfa 98 - Sahi Kitap
Beyin, hayatlarımızdaki hikâyelerin derlenip depolandığı bir kütüphanedir. Gerçekten de güzel bir metafor. Ancak ne yazık ki hatalı ve yanıltıcı. Hafıza bir depo değil, geçmişe bakıp kendimize anlattığımız bir hikâyedir. Bu anlamda hafıza, hikâye anlatırken kullanılan unsurlardan oluşur: Abartı ve yalan, karmaşa ve zorunluluklar, açığa vurma ve sak­lama...”
Reklam
263 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Ayın Kızı Şebnem”in çıplak fotoğrafını gören ve kitapta, bu fotoğraf ile hem yolları kesişen üç yabancının hikâyelerini hem de Şebnem’le akraba olan ikilinin anlattıkları (müthiş tesadüf) romanın görünmez baş kişisi Şebnem’i bize çiziyor, nasıl biriyle karşılaşacağınızı merak edeceksiniz, bir hikaye siz daha tanışmadan yazacaksınız, şöyle oldu
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,4bin okunma
Psykhe miti, Yunan mitolojisinin en güzel hikâyelerinden biridir. Yalnız bu miti okurken, iki kişi arasındaki aşktan ziyade iki olguya odaklanmak gerekir. Çünkü Eros (Cupid) aşkın, Psykhe ise ruhun kişileştirilmiş hâlleridir. Eros'un bir bulut suretinde gelip Psykhe'yi alması, aşkın beklenmedik anda karşımıza çıkmasının betimlenmesinden ibarettir. Aşk, ruhun ayaklarını yerden keser ve ona daha önce yaşamadığı mutluluğu yaşatır. Tek beklentisi de sadakattir. Ne zaman ki ruh başkalarının sözüne kanar, sadakatinden ödün verir işte o an aşkını kaybetme tehlikesiyle yüzleşir... Ruhun aşkı kaybettikten sonra yaşadığı perişanlık ve akabinde ona kavuşmak için her zorluğa göğüs germesi de yine aşkın insan üzerindeki etkilerinin betimlenmesidir. Bizce bu mitteki en güzel metafor ise Aşk ve Ruh'un birleşmesinden doğan çocuğun adının Hedone, yani mutluluk/haz/keyif olmasıdır. Çünkü aşkı bulan bir ruh mutluluğa ve hazza kavuşmuş olur.
261 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İlk adım
! Kitabı okuduktan sonra okumanız gereken bir incelemedir - Spoiler içerir Sineklerin Tanrısı, birçoğumuzun okuduğu ya da okumamış olsa da adını duyduğu bir kitaptır. Bu kitabı seneler önce okumuştum ve bitirdiğim günden itibaren çok güzel bir kitaptı diye hatırımda kaldı. Arkadaşlarıma verdiğim kitap tavsiyeleri içerisinde en başta Sineklerin
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,2bin okunma
282 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
#kitapyorumum Ünlü bir röportaj ustası Fazıl Gencer. Ünlü bir yönetmen ve yapımcı Barış Ergüder. Ünlü bir yazar. Kurgusu önceden belli bir oyun. Oyun içinde oyun. Ancak her şey istenildiği gibi mi gidecekti. Her şey normal seyrindeyken gelen bir felaket... Kendinizin yarattığı dünyada yaşama fikri... Zaman Kaymaları... Uluslararası seviyede bir isim Yemişveren Felaketi... Açıkçası böyle konuya sahip bir kitap okuyacağımı düşünmüyordum. Şunu gönül rahatlığıyla söylebilirim harika bir kitap okudum diyebilirim. Okuyucu karakterler ile kendini, hayatını, çevresini sorgularken buluyor. Yazarımız bunu hikâyenin içine o kadar güzel entegre etmiş ki okurken kitabın ne kadar iyi olduğunu birçok bölümde, noktada mesajını vermiş okuyucusuna. Bu cümlemden sakın kişisel gelişim kitabı olduğunu düşünmeyin öyle bir kitap değil ama karekterin kendini bulma hikayesini okurken onunla yaşadığım her an bana bir şeyler kattı diyebilirim. Yerinde betimlemeleri okurken karekterler ile birlikte hikaye gözlerinizin önünde an be an resmediliyor, çiziliyor. İşlenilen hikaye her ayrıntısına özen verilerek ortaya konmuş. Ayrıca yazarımızın güçlü kelime haznesi okuma keyfini artırıyor. Bu yönüyle bana birçok kelime kattı, öğretti. Fazıl ile bir bilinmeyenin içinde tuttunmak, her bir duyguyu hissederek okumak etkileyiciydi. Özellikle kitabın isminin anlamını okudukça öğrenmek ayrı merak ve okuma isteği uyandırıyor. Bir metafor ile işlenilen duygular, olaylar kitabı elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir duruma getiriyor. Kitabın sonlarına doğru ne oluyor dedim, her bir sayfayı çevirirken. Kitabı mutlaka okuyun derim.
Yemişveren Felaketi
Yemişveren FelaketiCan Mehmet Uyanık · Gri Yayınevi · 20249 okunma
Reklam
435 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Bu kitap yayınlandığından beri Howards End, modern İngiliz romanıyla ilgili her ciddi öğrencinin okuması gereken bir eser haline gelmiştir. .. Howards End, İngiltere'nin yazgısını anlatan bir romandır. Sınıf mücadelesinin hikayesidir. Bu savaş örtülü olsa da gerçektir.... ... Sınıf mücadelesi sınıflar arasında değil, tek bir sınıfın,
Howards End
Howards EndE. M. Forster · İletişim Yayınları · 2020105 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuyucuyu Merkeze koymak
Kalemimin bu seferki misafiri Anıl Çetinel Örselli’nin “Ah Bu Şarkıların” adlı öykü kitabı… Beni ilk sayfada ödülleri karşılıyor, saygıyla selam verip devam ediyorum yoluma. Karşıma teşekkür yazısı çıkıyor. Okuyucusuna kitabını okumaya niyetlendiği için içtenlikle teşekkür eden ince ruhlu bir yazar görüyorum. Hatta teşekkür metninde özne olup da
Ah Bu Şarkıların
Ah Bu ŞarkılarınAnıl Çetinel Örselli · Eksik Parça Yayınları · 202331 okunma
Herkes hayalleri süsleyen güzel bir sevgi hayal ediyor... Paylaşımlar, iletiler, şiirler, sözler havada gırla uçuşuyor... Bir çoğunun ömrü de böyle geçiyor. Bulanlar da 3 gün içerisinde birbirine cani kesilip, birbirinin gözüne oyuyor... (metafor) Bu ne perhiz? Bu ne lahana turşusu?
326 syf.
·
Puan vermedi
Her satırı ayrı bir zekâ, her satırı ayrı bir keyif....
Zekâya aşık olmak diye bir kavram var, sanırım ben bu kategorideyim. Bir insan bu kadar güzel bir kurguyu, bu kadar sade ve zekice kelimelerle süsleyerek, içine bir tutam merak, bir tutam gerçeklik, bir tutam metafor ve bilmem kaç tutam güzellik ve kalite eklesin.... Bu güzel beyinleri laboratuvarda çoğaltma imkanı olsaydı keşke, ne güzel olurdu. Devasa bir kütüphane, boydan boya cam, karşıda deniz manzarası ve tabiki hiç bitmeyen kahve.... Zamanın içinde kaybolarak okumak.... Faust, zaman zaman tekrar okumak ihtiyacı duyduğum, her seferinde ilk defa okuyormuşum hissi uyandıran, müthiş keyif aldığım yegâne kitapların başında gelir. Şeytanla sohbet gibi bir şey.... Tabi kimin ne görüp ne anladığında göre değişir. "Klasikleri severim" diyen birinin, bu kitabı okumaması klasiklere saygısızlık gibi geliyor bana neden bilmem. Mutlaka herkesin okumasını isterim, inanın çok keyifli bir kitap. Bir solukta okuyor insan meraktan. Kitaba ne kadar aşık olmuşsam; doğru düzgün cümle kurma yetimi bile kaybettim sanırım. En iyisimi hemen alıp okuyun bence, okuyanlarda tekrar okusun mesala. Şu an çok canım çekti ve sanırım yeniden okuyacağım. Dusunenlerede keyifli okumalar....
Faust
FaustJohann Wolfgang Von Goethe · Oda Yayınları · 201213,6bin okunma
Reklam
60 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Amok; bir çıldırma halidir.
Selam Amok Koşucusu Psikolojik romanlar arasında okuduğum iyi kitaplar arasında yerini aldı. Bu hikayeyi günümüze uyarladığımızda müthiş çıkarımlar yapabiliyorsunuz. Aslında belli olmasa da birçoğumuz bu amok koşucularıyla tanıştık, oturduk ve yemek yedik. bir insanın, bir düşüncenin, bir amacın veya bir hırsın -fark etmez- peşinden delicesine koşan insalarla yaşıyoruz. sonucunda kendimizi öldürmek olsa bile yılmadan, sapıkça ilerleyebiliyoruz veya ilerleyebiliyorlar. "kitap Zweig tarafından yazılmıştır" ı kitabından sonunda anlıyorsunuz. hayatı sorgulatan şeyler sunuyor insana. düşündürüyor bir süre. öyle bir süre "noluyo ya?" diye bakıyorsunuz. sonra kurgu akıyor gerisin geriye. karakterleri ve betimlemeleri öylesine güzel anlatmış ki, kitap içindeki hikayeyi yaşıyorsunuz. "haaa, anladıııım" diyorsunuz. --spoiler-- kitabın ana karakteri olan doktor, aslında bir amok koşucusu değil. sadece bunu bir metafor olarak kullanıyor. doktor, kendisini yönetebilen, güçlü karakterli insanlara karşı bağlanma güdüsü içerisinde. bir gün kendine gelen bir kadının etkisinde kalarak hayatını nasıl mahvettiğini anlatıyor kitapta. bu kadın evli, yaşak bir aşktan hamile kalan ve doktordan çocuğu alması için emrivaki yapan güçlü bir kadın. doktor bunun etkisinde kalıyor. her ne kadar başta ona üstün gelmeye çalışsa da başarılı olamıyor. onun bu umursamaz, eğilmez ve mağrur karakteri doktoru bir "amok koşucusu"na çeviriyor. kadının peşine düşüyor, şehir değiştiriyor ve yapmaması gereken, hayatının ölümle sonuçlanmasına sebebiyet veren işler yapıyor. haliyle sonunda da ölüyor. Tavsiye ederim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,5bin okunma
Beyin, hayatlarımızdaki hikayelerin derlenip depolandığı bir kütüphanedir. Gerçekten de güzel bir metafor. Ancak ne yazık ki hatalı ve yanıltıcı. Hafıza bir depo değil, geçmişe bakıp kendimize anlattığımız bir hikayedir. Bu anlamda hafıza, hikaye anlatırken kullanılan unsurlardan oluşur: Abartı ve yalan, karmaşa ve zorunluluklar, açığa vurma ve saklama...
Sayfa 50 - PsikologKitabı okudu
·
Puan vermedi
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE Finlandiya coğrafi, stratejik ve halkın genel yapısı bakımından imkansızlıklarla, zorluklarla örtülü küçücük bir ülke...Beyaz Zambaklar Ülkesi ise bu ülkenin kaderinin nasıl değiştiğini anlatan bir kitap. Atamız Mustafa Kemal Atatürk bu kitabı ülkemizdeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · panama · 202099,2bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yazar Virginia Woolf’un eserlerinden yola çıkarak bir kurgu yaratmıştır. Woolf bir grup öğrenciye yazarlık dersi vermektedir, orada sunduğu önerileri aşağıda derledim. “Bir roman yazarının en temel tutkusu, olabildiğince bilinci dışına çıkarmaktır.” Mantıklı düşünmeyi bırakın yani. Bir trans haline girin ve sadece yazın. “Öğrencilerinin
Virginia Woolf'tan Yazarlık Dersleri
Virginia Woolf'tan Yazarlık DersleriDanell Jones · Timaş Yayınları · 2020333 okunma
Oruca dair okuduğum en güzel metafor olabilirsin
Her yıl bir ay için oruç mimarı bize konuk gelir. Gelir gelmez de kollarını sıvar ve işe koyulur. Bir kahve içimlik bile beklemez, dinlenmez. Kutsallığın işçisidir o. İlkin vücut evini şöyle bir yoklar. Bir sarsar insanı. Öyle sarsar ki, ba­calarda ne kadar birikmiş kurum varsa dökülür. Tabiat etk­isiyle gevşemiş ve kopmaya yüz tutmuş sıvalar düşer. Yerinden oynamış kiremitler kayar. Organlar arasında, kasların eklem yerlerinde, hareketsizliğin ve ölümün sem­bolü olarak gerilmiş kaç örümcek ağı varsa yırtılır. Vücut konağı, böylece konuğun, büyük konuğun gelmiş olduğunu bilmiş olur.
465 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.