Diyor ki izleyici, zaten tüm gün yoruluyoruz, stresleniyoruz İstanbul'da yaşamaktan. Akşam iki saat eğlenmek için geldiğimiz tiyatroda, niye Pierre-Henri Cami olarak çıkıyorsun karşımıza?
Niye anlatıyorsun iki saat bu adamın yaşamını? Ne demek istiyorsun? Niye yoruyorsun, zaten yorgun kafamızı? Neden tiyatroda da ayrıca, günlük mesaimize ek olarak kafamızı çalıştırmamızı istiyorsun bizden? Zaten yorgunuz, hafif alkollüyüz, sen söyle, biz gülelim, yalnız birine gülmemiz bitmeden öbürünü söyleme, tıkanıyoruz, sırayla söyle hepsini, biz zaten onlara eve gidince de gülüyoruz...
Biz de diyoruz ki, hiç yormazsanız bu cici beyninizi, yirmibirinci yüzyıla beyin sıfır kilometrede girerseniz, hiç de iyi olmaz sizin için, 2050'ye kadar rodajdasınız! Sizinle bu inatlaşmamız sürecek sayın izlemeciler, sizi düşündüğümüz için!