#67546740
Kayıp Zamanın İzinde serisinin ilki olan Swanların Tarafı romanının kanaatimce ortaya çıkabilmesi ve okuyucularını yükselen bir etki ile cezbetmesi yukarıya kondurduğum alıntıda Proust tarafından ifade edilmiş.
Romanın her okuru, kendi üzerinde bıraktığı izi diğerleriyle yarıştırır gibi anlamı güçlü
Annemin kitaplığında olan, öve öve bitiremediği, sürekli ''ayyy sen hala okumadın mı o kitabıııı cık cık cık ne büyük kayıp!'' diyip durduğu kitap ve evet sonunda neymiş bu kadar Allah aşkına yaaa! diyip alıp okudum seneler sonra... sonuç: Ana tema başarılı, mesajları güzel vermiş ama gelgelelim annemin ''bir günde bitirdim bir haftadır
Şeker Portakalı, Güneşi Uyandıralım ve son olarak Delifişek :) Birbirinin devamı olan 3 Romanda ayrı ayrı güzeldi. Ahh küçük Zeze. Sen kendi içinde bir çok yetenek, güzel düşünceler, farklı yaratıcı istekler bulunan bir çocuksun. 5 yaşından başlayıp 20 li yaşlarına kadar Zeze'nin hayatını okumak gerçekten çok güzeldii. Zeze ufacık şeylerden mutlu olabilen, bir o kadar da kendi doğrularıyla özgür büyümek, yaşamak isteyen bir çocuk. Ama hayat şartları, belli kurallar buna engel oluyor. Yaptığı herşeyin sonucu üzülmekle son buluyor. Ailesi tarafından sevgi görmeyen Zeze, sevgiye aç bir çocuk. Okurken neden böyle yapıyorlar ? Keşke çocuğu biraz dinleyip yaptıklarını güzellikle yapmaması gerektiğini ona anlatsalar dedim :) Tabiki çok sevdiği dostları da oldu. Onlar iyi ki vardı :) Delifişek kitabında artık büyüdü. Ve hayal dünyası daraldı. Ahh Zeze senin hayal dünyan öyle güzel kii. İnsanlardan göremediğin sevgiyi, desteği kendi hayal dünyanda yaşatmış olduğun, Şeker Portakalı ağacından, Minik kurbağadan ve keşke babam olsaydı diye düşündüğün kişiden gördün. Hayal kurmanın insanın içinde ne kadar güzel şeyler yarattığını çok güzel hissettirdin.
-Gerçekte eksik olan şeyler hayallerde tamamlandı.-
Zeze'yi gerçek hayatta anlayacak çok az kişi olsa bile hayal dünyasında kendini anlatacak birilerini buldu.
Kitabın sonunda olmasını istediği bir şey uğruna, çok emek verdiği, çok istediği şeyden vazgeçmesi çok anlamlıydı. Çünkü Zeze kocaman yüreği olan, sadık bir genç.
Ben seriyi çok beğendim. Okumamış olan herkes, mutlaka okumalı. Küçücük çocuğun kalbinde, ne kadar güzellikler dolu olduğunu.
DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 201227,3bin okunma
Çok çok çok severek okumuş olduğum bir kitabın yorumu ile geldim. Çıktığı andan beri merak ediyordum fakat ingilizce olarak da okumak pek aklımda yoktu aslında sonra bir anda gelen gazla kitaba başladım ve her ne kadar yavaş okumuş olsamda her sayfasına aşık oldum. Kitapta isteyebilceğim her şey vardı. Bir sürü önemli konu işlenmişti ve her
Okuduğum en etkileyici kitaplardan biriydi. Özellikle sonu. sanırım filmi de varmış bir an önce izlemek istiyorum øuasimadoyu, esmeraldayı, başdiyokozu hepsinin kafamda canlandırdığım hallerine ne kadar benzediğini çok merak ediyorum. 656 sayfa tek solukta okunur yani. Tarihi, mimariyi de bilgilendirici şekilde ele almış bu yönü de çok hoştu. Güzeldii. Daha da uzatılabilirdi.
||Böğürtlen Kışı• Sarah Jio
10/10
1933 yılının mayıs ayında hiç beklenmedik bir şekilde kar fırtınası oluyor ve aynı olay 77 yıl sonra 2010 yılının mayıs ayında da gerçekleşiyor. Gazeteci olan Claire’den bu olayla ilgili yazı yazması isteniyor. Claire’e bunu yazmak çok mantıklı gelmese de arkadaşının fark ettiği bir olay sayesinde bu olaya çok sıcak bakıp araştırmaya başlıyor.
Olay ise 1933 senesinde Vera Ray’in oğlu Daniel’ın kaybolması ve ona ne olduğunun bilinmemesi..
Claire de yakın zamanda bebeğini kaybetmiş bir anne ve eşiyle gün geçtikçe arası açılan bir kadın..
Vera ise çok zor durumlarda oğluyla beraber geçinmeye çalışan bekar bir anne..
Kitap bir Vera’nın bir de Claire’nin ağzından ilerliyor.. O kadar akıcıydı ki hep merakla ve kalbim çok kırık okudum
Vera’yı çook sevdim çook Yine sarılmak istediğim bir karakter.. Oğlu için verdiği mücadeleyi kalbimde hissettim, gerçekten kalbim paramparça oldu yaaa
Enn çok Vera’nın geçmişinde yaşadığı aşkı sevdim.. Charles
Onları okurken masal okuyomuş gibi hissettim Aşkları içimi huzurla doldurdu
1930 senesinde aşk
Çok seven erkek
Saatlerce edilen romantik dans
Gölde tekneyle gezmek
Dans pistinden fotoğraf
Kitabı okuyanlar bu detayları çok sevmiştir eminim..
Ayrıca Charles, Çookkk tatlııyydııı
O kadar tatlı, naif bir sevgisi vardı ki okurken bayıldım,eridim,bittim
Daha fazla bir şey söyleyemiyorum sonlara doğru zaten ağlattı beklediğim bişeydi o ayrı ama çok güzeldii, mahvoldumm
Sadece inanılmazdııı..! Sanırım bu kadında birşey var gerçekten bu kadının hangi kitabını okursam okuyayım hiç pişman olmadım her seferinde çitayı bir üste taşıyor Hilal Şehir zirveye oturmuş bu kitabında çok farklı bir tat vardı çok güzeldii ya su gibi aktı gitti yazarın öyle bir dünyası var ki içinde kaybolmamak elde değil vampirler kurtadamlar feyler düşmüş melekler bunca şeyin arasında Bryce gördüğüm en güçlü kadınlardan biriydi aynı zamandada en fedakar keşke Danikada yaşasaydı bolca okumak istediğim türden bir karakterdi her ne kadar olaylar onun çevresinde dönsede kitapta yaşamasını isterdim devamını heyecanla bekliceğim bir kitap daha ekledim listeyee..
Çaresiz ~ Elsie Silver #KitapYorumu
Ben bu seriye bayılıyorum. Her kitabı bir öncekinden daha çok seviyorum.
Jasper'da küçüklüğünden beri Eaton ailesiyle yaşayan bir nevi artık onların kardeşi gibi olan ünlü hokey oyuncusu.
Sloane de Eaton'ların kuzeni ve ilk gördüğünü andan beri Jasper'a aşık olan bir
Ağağağa sonu cok fena bir yerde bitti. Bakın alın ve okuyun bu kitabı. Ben ilk basta sevemeyecegim diye çok korktum ama baya guzeldii aşırı iyidi. Yazarın yazım dili mükemmeldi. Olayları kurgulayışı her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş. Drake karakterine fazlasıyla sövdüm bu arada nefret ediyorum kendisinden. Rebexa ve Thea mi ne bir de Emily onlar yan karakterlerdi bence asıl karakterler Jamie, Avery ve Grayson'du çok fazla şey konuşasım var ama hepsi spoiye girer diye korkuyorum. Bence bu kitap fazlasıyla abartılmalı çok mükemmel. Avery sefil bir hayat sürerken bir anda kendisine milyarlarca para bırakılıyor ve Avery'nin bir anda değişmesi,zor durumda kalması, hayatının tehlikeye girmesi ve biz de kitapta bunları okuyoruz kısaca. Aşk üçgeni vardı diyebilirim bence dlwmdlkwdlwk of ben Xander'ı çok minnos buldum hoşuma giden karakterlerden biriydi. Libby çok iyi niyetliydi ve bu yuzden kaybetti hep. Max her ne kadar cok az gormus olsak bile gercekten iyi bir arkadaştın. Alice ve diğer koruma çok iyiydi onlarıda sevdim. 10/10 veriyorum️
Selam
Kocası tarafından aldatılan, ailesinin yaşadığı kasabaya dönen Grace ile kasabanın öteledigi kötü çocuk olarak bilinen Jackson'un hikayesini herkes okusun istiyorum.
O kadar guzeldii...
Hem romantik hem de duygusal yoğunlukta olan kitapları okumayı daha çok seviyorum. Kapağını kapatıp bitirsem de uzun süre etkisinden çıkamayıp her daim ben de yeri ayrı oluyor. Yüz Karası da kesinlikle onlardan biri..
Kurgu tamamen faklı bir coğrafyada geçmiş de olsa aslında hikayede anlatılan her şeye çok yabancı değiliz. Toplumun dayattığı kurallar her yerde özellikle küçük kasabalarda hemen hemen aynı. Kim ne düşünür, ne der diye sürekli kendini kalıplara sokup yaşamak, yabancısı olduğumuz şeyler değil.
Grace eşi tarafından aldatılıyor ve ailesinin yaşadığı kasabaya yazı geçirmek için geliyor. O bir papazın kızı ve her daim kendine yakışanı yapacak, mükemmel olacak hatta ve hatta kocasının yaptıklarını tüm kasaba bilse dahi onu affedip geri kazanmaya çalışan iyi bir eş olamalidir.
Bir de kasabanın dışladığı kötü çocuk olarak bilinen babası alkolik Jackson var. Geçmişi yaralı iki kişi birbirlerinde o kadar güzel iyileşiyorlar birbirlerine o kadar güzel geliyorlar ki
Beklemeyin bu kitabı okuyun derim. Yazar sevgi, aşk, ihanet, arkadaşlık gibi kavramları o kadar güzel işlemiş ki tüm duyguları hissediyorsunuz.
Yılın bu son günlerin de favori kitaplarım arasına bir kitap daha eklemenin mutluluğunu yaşarken Yüz Karası'nı tüm kalbimle herkese tavsiye ediyorum
"""İnsanların yara izlerinin ötesini görebilmek özel bir ruh gerektiriyordu."
Yüz KarasıBrittainy C. Cherry · Martı Yayınları · 20222,083 okunma
- Dışı kabuğa anlatmak kolay, zor olan insanın varoluşundaki öze eğilmek, ruhu verebilmektir. Ruh meselelerini kurcalayabilmektir. -
"Yaşamak" ahh ne güzeldii...
Bu öyle bi yaşamak kii anlaşılmazlıklarla dolu...
Cahit Zarifoğlu'nun şiirlerinde hissettiğim duygu yükünü bu kitapta daha fazla hissettim, daha fazla açık ve gizlemeden yazmış. Bi çok şeyi derinden hissettim sanki kendimi buldum. Yedi Güzel Adam filminden kesitler geçti gözümün önünden. Yalnız Ardıç'ın altında oturup şiirler okuyan bendim sanki...
Sevgiyi, hasreti, hüznü, acıyı heleki babası ilen olan sohbeti, mektuplaşmaları o kadar içten aktarmış ki... Babasının her mektup ta 'Cahitciğim namazlarını kılıyor musun' , 'Cahitciğim namazlarını ihmal etme' deyişleri beni çok etkiledi. Çok basit ve güzelce bam telime dokundu her satır.
"İçim acıyor içimde spazm var. Dar yerlerden sıkılıyorum. Mutlu değilim, geceler uzun bitmiyor, gündüzler ağır, bahar bir türlü gelmiyor..." bu satırlar tamda ruhumu içimde gizlediklerimi anlatıyor sanki...
Kitabı okuyup da etkilenmeyecek yada bişey anlamadım diyecek biri olamaz bence...Altını çize çize okudum. Çok çok güzeldi, fazlasıyla iyi geldi bana. Tavsiye ederim. İncelemem kitap için yeterli kalmayacak ama bu satırla bitirmek istiyorum :
" Diyorum ya herşeye rağmen insan mühimdir."
Kitapla kalın:)
Çoook güzeldii...
Kitabın konusundan bahsedecek olursak, annesinin baskılarıyla sevmediği ama onu çok seven bir adamla evlenen Kitty, kocasını yakın çevrelerinden evli ve mükemmel görünümlü bir adamla aldatmaktadır. Her şey harika ilerliyor gibi görünse de bu durmunun ortaya çıkmasıyla Kitty’nin hayatı alt üst olur ve kimsenin aslında göründüğü
~ Değersiz Bir Hayat ~
Merhaba kitap dostlarıımm
15 günlük süren yolculuğun ardından yorumumla sizlerleyimm. Son zamanlarda sürekli karşıma çıkan adından etkilenerek merak edip okuduğum kitapla geldim
822 sayfalık, okurken en başından beri bi yandan merak edip bir yandan okumaya kıyamadığım bir kitaptıı. Çook üzücü, iç burkan bir içeriği var Ağlama garantilii..
Kitapta üniversitede tanışan 4 arkadaşın ( Willem, JB, Malcolm , Jude) ' un hikayeleri , fazlasıyla Jude 'un travmaları anlatılıyor. Bir kitapta olsa Jude'un başına gelenleri okuduktan sonra "biz de derdimiz var sanıyoruz" dedim . Sayfaları merakla, 'acaba başına daha ne gelebilir' diyerek çevirdim.. Ah Jude .. üzümlü kekim.. keşke sana sarılıp, değerli olduğunu söyleyip hissettirebilseydim . Jude 'un ısrarla ölmek istemesine karşın (haklı olarak) arkadaşlarının da hep onun yanında olup onu hayatta tutmak için elinden geleni yapmaları da çok güzeldii..Başlamadan önce yanınıza peçete almayı unutmayın.
Her ne kadar üzücü bir içeriğe sahip olsa da beğenerek okuduğum kitaplar arasına girdi kendilerii. Siz de daha fazla geç kalmadan alın okuyunn. Çünküsü değersiz bir hayat bile 192 TL olmuş bacısı benden söylemesii
Kitapla kalııın