Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aziz Ayyaş
1934 yılı. Bir bahar akşamı. Yaşını başını almış bir beyefendi, Seine’in üzerindeki köprülerden birinin taş basamaklarından aşağıya, kıyıya doğru iniyordu. Burada, tüm dünyanın da bildiği üzere – yeri gelmişken, bir kez daha insanları yoklayalalım- Paris’in evsizleri yatar. Ya da şöyle diyelim: Konaklar. Bu evsizlerden biri; hani
Dante KitapKitabı okuyacak
Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
152 syf.
9/10 puan verdi
Şu son dört günde, çılgınca ya da kötü sayılabilecek her ne yaptıysam bu, Erasmus'un, onun kitabının suçudur, diyerek kenara çekilmek istiyorum; fakat affedin, bu yalnızca her şeyi tersinden anlamak olur. (Yine de onu suçluyorum, zira "deliyim".) Bir kitabı, kesinlikle farkında olmadan, okumam gereken en uygun zamanda okumak gibi Tanrı vergisi bir yeteneğim var. Oturup ona şükür mü etmeli yahut bu yazıyı yazmaya devam mı etmeli? Edelim etmesine ama, üslubuma takılmayın, takdir edersiniz ki tüm neşem bu kitaptan, bu kitabı okumuş olmaktan geliyor, normal şeyler yazamıyorum. Kitabın hangi kısmına övgüler yağdırayım, bilemedim, ama önce Çiğdem Dürüşken'den başlamak istiyorum. İş Bankası Yayınları'nın birtakım çeviri kitaplarında payı olmasından tanıyorsunuzdur muhtemelen onu. Yapabileceğim en iyi şey, ona "delice" teşekkür etmek olur çünkü bir kitap ancak bu kadar güzel çevrilebilirdi! Ve elbette kitabın sunuşu, hazırlanışı, resimleri... Her şey harika olmuş! Şimdi dönelim Erasmus'a... Yani şimdi ne denir ki? Birçok yerinde tam bir din kitabı gibi olmasına karşın, her yerinden ayrı bir güzellik çıkan bu kitabı yazarken eğlenmiş olsa gerek. Tabii bu kadar eğlenceden söz ediyor oluşum, Deliliğe Övgü'yü basitçe okunabilecek bir kitap olarak anlaşılır kılmasın. Hiç alakası yok; okudukça, okumaya ara verdiğiniz anlarda, bitirdikten sonra, öyle kaplayacak ki aklınızı, kendinizi durmadan sorgularken ve kitabın yeni bir anlamını keşfederken bulacaksınız. Elbette yüzünüzde hoş bir gülümsemeyle... Tek sorunum, her zamanki gibi, üslup. Bazı noktalarda yine takılmadan edemedim, ne yazık ki. Ancak engel değil, delice okumalar!
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202111,5bin okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap gerçekten güzeldi ama bir iddia uğruna evlenmeleri saçmaydı. Eskiden olan bazı şeylerin sebeplerini öğrenince, yok artık cidden bu kadar da embesil-Banu'ya selam- olunmaz dedim. Burcu abla bazı okuyucularına jest yapmak istemiş sanırım. Kitapta normalde isim kullanmayıp geçeceği yerlerde, okuyucularının wattpad kullanıcı isimlerini kullanmış. Bence bu hiç hoş olmamış. Teşekkür yazısı yazıp, o kişileri belirtseymiş veya konu içinde belirtecekse bile kullanıcı adları ile değil de normal isimlerini kullansaymış daha iyi olurmuş. Bazı mesajlar verilmiş bu güzel kitapta, gerçekten çok hoşuma gittiler. Kitabın konusu: Çok yakın arkadaş olan, kızlı erkekli bir grup. Levent ile Seda, Derin ile Siyah, Buket ile Rüzgar, Aktan ile Gecem, Banu ile Murat, Dilek ile Sezgin ve Aybige ile Burak. Yani anlayacağınız baya kalabalık bir gruptan oluşan koca bir aile. Ama bu kitap Aktan ile Gecem'in hikâyesi aslında. Aktan ile Gecem bir iddiaya girerler; kim daha geçimsiz olup, pes edecek diye. Tabii bunun bir de alt yapısı var. Gecem ile Aktan daha önce sevgili olup, Aktan'ın bitti mesajıyla ayrılmışlardır. Sebepler saçma olsada sonuç olarak birbirlerini hâlâ severlerken bunun farkında olmayarak birbirlerine kinlenen aşıklar... Bir konuşmayla, hatta sadece tek bir soru cevapla halledilecek olayları boş yere büyütüp, güzel şeyleri yok ediyoruz. Ne yazık ama! Kitabı okurken ben Aktan'a baya uyuz oldum ama anlıktı hepsi. Aktan ile Gecem'in birbiriyle verdikleri anlamsız savaş ve sonunda alınan kötü kararların sonrasında tekrar yaşanan mutlu bir son... Yan karakterlerde gerçekten çok komikti. Hepsini ayrı bir sevdim. Eline sağlık Burcu Abla. instagram.com/sena_booklovers
Cambaz
CambazBurcu Demet · Postiga Yayınları · 201562 okunma
312 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ne yazık ki kitabı sevmedim. Anlatıcısı çocuk olduğu için çok umutlu da olsam hayal kırıklığı ile yazıyorum yorumu. Kitap 12 yaşındaki Suzy'nin ağzından anlatılıyor. En yakın arkadaşını kaybediyor ve çok şiddetli olmasa da bir çocuk için ağır saydığım bir travma geçiriyor Suzy. Onun kendiyle olan çatışması ve ölümü anlama çabası öne çıkıyor
Hayalet Kalp
Hayalet KalpAli Benjamin · Yabancı Yayınları · 20163,020 okunma
Reklam
Özgür Kalem
GELİN - KAYNANA KAVGALARI BİTSİN! İki kadın, bir adam! Yıl oldu 2016! Biz hala aynı kavgaların bilmem kaçıncı tekrarını oynuyoruz. Paylaşılamayan nedir? Koca mı? Oğul mu? Dünyanın en saçma paylaşılmazlığı olduğunun, sadece eski bir psikolojik baskının namussuzca süre-geldiğinin artık farkına varın! Bu kokuşmuş adetten kurtulma vaktidir. Neşet
ISRARLA OKUMANIZI ÖNERİYORUM !!!!!! Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. ... Penceresinden gözüken Kurtuluş
320 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Epey uzuuuuun bir inceleme yazacağım arkadaşlar. Şimdiden sonuna kadar sabrettiğiniz için teşekkür ederim. :) Öncelikle bu bir tiyatro metni, kitap değil ve 8.kitap gibi sunulsa da bence en fazla bir "fan fiction" dediğimiz hoş bir hayran hikâyesi.Ya da “Pottermore” da yayınlanan ara hikayeler gibiydi.Bu yüzden bir kitaptan farklı ve
Harry Potter and the Cursed Child - Parts One and Two
Harry Potter and the Cursed Child - Parts One and TwoJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Little, Brown Book Group · 20169,6bin okunma
Hamdım,,Piştim,Yandım ...Hz.Mevlana “Gün gelecek Allah’a bana yaşattığı bu sıkıntılar için şükredeceğimi biliyorum” demişti bir arkadaşım. Belki de hayatının en zor günlerini yaşıyordu. Zorlukların insana ne kadar büyük dersler verdiğini uzun uzun konuşmuştuk. Bir acının öğrettiğini bin kahkahanın öğretemeyeceği üzerine birçok örnekler vermiştik o
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
(Hafif spoiler içerir. Meraklanmayın can alıcı noktaları söylemedim. Hatta bazı yerlerde üstü kapalı eleştirdim) Telefonumu yaptırmak için dışarı çıktım. Dükkan sahibinin bir saat sonra geleceğini öğrenince de yandaki kahveye geçip şu incelemeyi yazayım dedim. Şansıma kahvede ödül töreni mi ne varmış. İçeride yer bulamayınca mecbur soğukta
Ateş Yolu
Ateş YoluHayri Özdemir · Pera Kitap · 201568 okunma
İyi bir kitap incelemesi nasıl yazılır? Sayın 1000kitap sakinleri sitenin kolonlarını oluşturan bir şey kitap incelemeleri. Malum hiç siteyi bilmeyen biri bile araştırma yapmak istediği bir kitabı Google amcada aratıp 1000kitaba girip araştırma yapmak istediği kitapla ilgili incelemeleri okuyabilir. İşte bu yüzden kitap incelemeleri çok önemli
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Yine okumaktan keyif aldığım ve beni yanıltmayan bir Zweig kitabı daha... Kitabın ismi olmasaydı ve okuyuculardan kitaba isim verilmesi istenseydi,açık ara "KORKU" en uygun bulunan isim olarak kendini gösterirdi. Her yönden yalıtılmış bir hayatı olan leydi İrene,bu tek düzelikten,her şeyin önüne serilmesinden, hiç bir şey için çaba göstermeden ,hatta içinde bulunduğu hayatın,ona ihtiyaç duyulmadan devam etmesinden kendince sıkılınca ,hayatı heyecanı yeniden hissetmek için kendini bir sevgilinin kollarında bulur.Ama bu, yine de istediği beklediği o hayat doyumunu ,'yaşıyorum' hissini vermez. Leydi İrene 'nin bu hayatı hissetme isteği meçhul bir şantajcının ortaya çıkmasıyla gerçeğe dönüşür ve kısa süre içinde tüm o güvenli düzenli ,zamanında tek düzeliğinden sıkıldığı hayatının her anı tedirginlik ,korku ,endişe,heyecanla dolar,öyle ki artık ne uyuyabilir,ne de çok sevdiği şeyleri yapabilir...Sadece tedirgin bir bekleyişe dönüşür hayatı...Sürekli yakalanma,aşağılanma,terk edilme korkusuyla dolar... Sürpriz sonlu kitapları çok severim ve bu kitap da onlardan biri;" vay be" diyerek bitirdim,hoş bir gülümseme,hoş bir tat bıraktı bende. Çeviri kitaplarda,yazarın duyguları okuyucuya aktarmadaki başarısının, çevirmenlerin o duyguları tekrar yorumlayıp ,bize en doğru kelimelerle ulaştırması olduğunu düşünüyorum ve bu kitabın da nefesim kesilecek kadar o tedirginlik ve korkuyu bana hissettirmesindeki başarısında çevirmen İlknur Ugan'ı tebrik etmek lazım. Bir Zweig sever olarak beni bu kitapla buluşturan sevgili arkadaşım Emine ARSLAN'a çok teşekkür ederim :)
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,8bin okunma
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
918 öğeden 901 ile 915 arasındakiler gösteriliyor.