Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Habere kolay ulaşabilme konforu yüzünden Çin'de birinin karın ağrısı haberimiz oluyor ve neden karnının ağrıdığına dair tahmin yürütüyoruz. Hiçbir alakamız yokken Allah Allah adamın karnı neden ağrıdı acaba ya diye istemsiz dertlenirken buluyoruz kendimizi. Kim oradan çıkıyor gözleri çekik o yüzden gibi saçma sapan bir önerme ile geliyor bir diğeri kesin o yağlı yemiştir akşamdan gibi kesin yargıya varıyor. Al sana nur topu gibi bir derdin var ve mutsuzsun. Bu şu demek değil: dünyadaki haksızlığa sessiz kalalım ve bize ne canım bombalanan çocuklardan, topraklarında sürülen insanlardan açlıktan ne halleri varsa görsünler. Bu tip 125 olayları kastetmiyorum. Ama Allah aşkına filanca popçunun ayağından çıkan şu bana ameliyat ettirirken aradan çıkardığı burun estetiğinden bana ne?
Sayfa 75 - KadranKitabı okudu
Homo Duplex
Eğer bu manzara bana gelmediyse -ki bunu düşünmek saçma olur- demek ben ona gittim. Eğer yatağımda uyurken buraya geldiysem, bu olay bedenimle iç varlığımın birbirinden bütünüyle ayrılması demek değil midir? Bu bize ruhun da bir tür devinim yeteneği olduğunu ya da bedenin deviniminden doğan sonuçlara benzer sonuçlar elde edebildiğini göstermez mi?
İş Bankası Kültür Yayınları - Çeviri: Oktay Rifat|Samih RifatKitabı okudu
Reklam
İnsanoğlu, uğruna ölebilecek kadar savunacağı fikir ya da inancı seçerken çoğu kez mantığı bir ölçü olarak kullanmaz. Dünyanın en saçma düşüncesi bile kendisine milyonlarca taraftar bulabilir. Yeterince işlendiği takdirde bireylerin çoğunun ya da toplumların inanmayacağı, uğruna ölüp öldürmeyecekleri hiçbir düşünce ya da inanç yoktur. Bugün dünyada var olan veya tarihte büyük sayılarla anılan haçlı seferleri, yüzyıl savaşları, iki büyük dünya savaşı gibi savaşlara katılan insanların gerekçesi neydi? Kitlelere benimsetemeyeceğiniz hiçbir bir inanç yoktur. Bu konudaki olası bir başarısızlığın nedeni, benimsetilmesi planlanan inancın değeri ya da tutarlılığı değil, yapılan propagandanın şiddeti ve sürekliliğinde aranmalıdır. Dünyanın en bariz gerçeği bile yinelenen yalanlar karşısında yenik düşer. Bir önermenin etki gücü, ne kadar doğru olduğu ile değil ne kadar şiddetle yinelendiğiyle ilişkilidir. Dünyada yinelenen ve şiddetle zerk edilen önermeler doğrulardan çok yalanlardır. Doğru önerme, kanıta dayanması ya da nesnel gerçeklikle örtüşmesi gibi özellikleri nedeniyle dış bir destek olmadan da varlığını sürdürebilir. Oysa yalan, içeriğiyle ayakta duramayacağından mutlaka dış bir destekle sağlamlaştırılır ve yinelemelerle etkin kılınır. Yinelenmeyen doğrunun varlığını sürdürme şansı varken yinelenmeyen yalan için böyle bir ihtimal yoktur. Bu nedenle yalanın yinelenmesi ve şiddetle var edilmesi gerekir.
Sokrates-öncesi Yunan felsefesinin en büyük iki filozofundan biri olan Parmenides’ in (M. ö . 540) felsefesini şu iki cümle ile özet­ leyebiliriz: ‘Varlık vardır; var olmayan var değildir’. Normal bir okuyucuya bu iki önerme, öznede söylenen şeyi yüklemde tek­ rar eden önermeler olarak açık bir biçimde doğru, fakat önemsiz, Katta anlamsız, çünkü
Luria'nın buluşlarından konumuzla ilgili olanları şunlardır: (1) Okuma yazması olmayan denekler, geometrik şekilleri hiçbir zaman daire, kare gibi soyut adlarıyla tanımlamamış, bunlara nesne adları vererek tanımlamıştır. Daireye tabak, elek, kova, saat ve hatta ay; kareye ayna, kapı, kayısı kurutma tahtası vb. demişlerdir. Şekilleri, bildikleri
Sayfa 70 - Metis yayınları
Homo duplex!
- Eğer bu manzara bana gelmediyse -ki bunu düşünmek saçma olur- demek ben ona gittim. Eğer yatağımda uyurken buraya geldiysem, bu olay bedenimle iç varlığımın birbirinden bütünüyle ayrılması demek değil midir? Bu bize ruhun da bir tür devinim yeteneği olduğunu ya da bedenin deviniminden doğan sonuçlara benzer sonuçlar elde edebildiğini göstermez
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.