Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Zihnin ezilmek için neden böyle küçük şeyleri seçtiğini bilmiyorum."
Sayfa 106 - Küçük ArıKitabı okuyor
Çocuk eğitimi 'şöyle bir göz atılarak' öğrenilecek bir şey değildir.
Reklam
"Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hâlâ eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?”
Psikolojik rahatsızlıklara neden fiziksel hastalıklar kadar önem verilmiyor? Kim bilir belki bunlar hastalık bile değildir? İnsanlar fizik yasalarını tanıyıp bunlara uyuyorlar; lakin ruh yasalarını da fizik kuralları gibi kendi şahsi kalıplarına sokuyorlar. İşte bu noktada yanılgıya düşüyorlar! Her insanın, belli olaylarla karşılaştıktan sonra; basmakalıp bir şekilde hayatına devam etmesi bekleniyor..
Sayfa 37 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Türk beklenendir...
"Sömürgecilik Tarihi" dertlerinden birinde 1982 yılında Beyrut'ta Sabra ve Şatilla katliamları yaşanırken Osmanlı Devleti'nin ayakta olduğu günleri hatırlayan, ellerini gözlerine siper ederek kuzey ufuklarını gözleridiklerini duymuştum. Nemli ve çaresiz gözlerle kuzeye doğru bakıp duran ihtiyarların ufukta bekledikleri şey, kendilerini kurtarmaya geleceğinden emin oldukları Türk uçaklarıydı. Lübnanlı ihtiyarlar, bekledikleri o uçakların neden gelmediğini belki de hayatları boyunca hiç anlayamamışlardı.
Sayfa 9 - Nesil Yayınları, 2011.Kitabı okuyor
Reklam
Şimdi bana hikayenizi anlatın, lakin acele etmeyin! dedi Ağaçsakal.
"Hobbitler, Hobbitköy'den ayrılışlarından itibaren gelişen öykülerini ona anlatmaya başladılar. Herhangi bir sıra takip etmediler çünkü sürekli birbirlerinin sözünü kesip duruyorlardı; sonra Ağaçsakal da sık sık konuşmayı kesiyor, daha önce söylenmiş olan bir noktaya dönüyor veya daha sonraki olaylarla ilgili sorular sorarak ileriye
"O sana bir gelecek istemen için bir neden veriyor," diye ekliyor sessizce. "Ve onun sayesinde, kaybettiğini düşündüğün bir parçanı buldun. Bu bana da bir gün gelecek için umut verdi, Lana. Belki de Marcus haklıydı. Kader taş kalpli bir sürtüktür ama her şeyin bir amacı vardır."
Suçluluk duygusu, insanı kendi yararına aykırı davranmaya götürebilir, ama arzu da aynı şeye neden olabilir ve bir erkeğin kalbinde suçluluk ile arzu dengeli bir biçimde karışmışsa o adam tuhaf şeyler yapabilir.
Burnundan soluyarak kızardı bize, onu kötü anladık diye. Fakat neden daha berrak konuşmazdı ki? Şayet bizim kulaklarımızdaysa sorun, o halde neden kötü duyan kulaklar verdi bize? Kulaklarımızda çamur vardı diyelim, tamam! Peki kim koydu o çamuru oraya?
Sayfa 306Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.