Neden öyle sessiz duruyorsun öyle?
Şarkın mı tükendi, dersin, biten günle,
Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?
Çığlıklar, içinde can verdiği bu an,
N'olur, gözlerine geceler dolmadan,
Bana altın gibi bakışlarını ver...
"hayır kuruluşlarına bağışta bulunuyor musun?"
atlas kafası karışmış bir şekilde güldü. "birkaç tanesine. neden?"
"bir gün çocuk istiyor musun?"
başıyla onayladı. "tabii ki istiyorum."
"sence herhangi bir zaman boston'dan ayrılmak isteyecek misin?"
başını iki yana salladı. "hayır. hiçbir zaman. burada her şey daha iyi, unuttun mu?"
verdiği cevaplar bana istediğim güvenceyi vermişti. başımı kaldırıp ona gülümsedim.
"tamam. hazırım."
Günlerdir okuduğum o kitap bitti sonunda... Anna Karenina sen neymişsin...
Tolstoy mu Dostoyevski mi sorusundan sonra aklıma ilk gelen kitaptı kendisi. Büyük bir keyifle okuduğumu söylemem lazım. Siz de benim gibi bu kitabı gözünüzde büyütüyorsanız bir cesaretle başlamalısınız.
Anna Karenina'da çoğu Rus klasiğinde gördüğümüz o yoksul hava yok. Tam tersi baş karakterimiz Anna Karenina sosyetenin içinde yaşayan ancak evliliğinde yaşadığı mutsuzluklar sebebiyle hayatını değiştirmek isteyen bir kadın. Vronski ve oğlu arasında seçim yapmak zorunda kalmak Anna'nın iç dünyasında sorgulamalar yapmasına yer yer psikolojik savaşlar vermesine neden olur. Aşkı için göze aldığı her durum başka hayatları da etkiliyor ve bunun adına kimileri bencillik kimileri gerçek aşk diyor. Yoğun duygular içinde kimin ne yaşadığını bilemiyoruz, bu yüzden Anna'yı suçlayamıyorum... O da sevmek ve sevilmek istedi ve sonuçlarını da en ağır şekilde yaşadı.
Ben kitabın sonunu söylemeyeceğim ama kim milyoner olmak ister'de Anna Karenina ile ilgili konuşulan o diyaloğu görenleriniz vardir. Tolstoy'un bu kitabı yazarken neden odalara kapandığını ve sonuca ulaştığında neden bu kadar üzüldüğünü çok iyi anlıyorum. Emek verdiği, ilmek ilmek işlediği o karakter ile vedası da en güzel bu şekilde olabilirdi.
Bu dev esere Ocak ayının sonunda veda edebildiğim için mutluyum. Başka güzel eserlerle buluşmak dileğiyle... İyi okumalar diliyorum
Sıcaklardan eridiğimiz ve muhtemelen asfalta yapıştığımız bu vıcık vıcık günlerden herkese selam
Suncacık yıllık ömrümde ben böyle sıcak görmedim, yaşamadım, bilmiyorum. Resmen doğal bir afet yaşıyoruz!
Okuduğum kitap bir nebze içimi serinletir dedim ama nerdeeeee..
Gelmiş geçmiş en kazanova olmayan ama öyleymiş gibi anlatılan Cane
#birkimyameselesi
Puan 5/4
Herkese merhabalar...
Sizlere yepyeni bir kitap ile geldim.
Dikkat çekici, eğlenceli, bilgi dolu ve çarpıcı...
Zaten kapağı ile de dikkat çekmiyor mu?
ᴛᴀʀɪᴋ ᴛᴜғᴀɴ
༄Akademisyen Orhan'ın, bağımlı biçimde aşık
olduğu kadının peşinde savrulurken, hayatının nasıl dağıldığını okuyoruz. Melankolik karakterimiz sakinleşip, dinlenmek için Saklıkuyu'ya gider. Farklı yaraları olup kendilerini orada bulan üç komşu edinir.Dört karakteri de aynı yerde buluşturan ortak bir neden vardır...
Onların hikayeleri de derin izler bırakırken nasıl bitti anlamadım.
Bir taraftan Orhan'a aç gözünü artık deyip, bir yandan Firdevs'e kadınlık gururuna nasıl yediriyorsun diye kızdım. Belma ve Defne'yi nasıl sarıp sarmalasam bilemedim. Ahmet Bey'in oğlu üzerinde ki korumacı tutumu büyük ders örneğiydi. Her bir karakter ayrı ayrı kalbime dokundu. Düşündüren, ders veren, akıcı, keyifli okumaydı.
༄Aşkın anlamını düşündürüyor.
༄Ebeveynlerin, çocuklar üzerindeki baskıların ilerde nekadar aşılmaz sorunlar çıkardığını da kanıtlıyor.
༄Diğer taraftan, Firdevs karakteri hala var olan yüzlerce kadından biri.
Saplantılı aşkın sağlıksız olduğunun acı bir hikayesi. Okuyun efendim pişman olmayacaksınız. Yazarın daha önce Ve Sen Kuş Olur Gidersin, Beni Onlara Verme kitaplarını da severek okumuştum.onlarıda tavsiye ederim.
Sevgiyle ve kitapla kalın
Tutku bitti mi, istem de biter gider,
Ateşli sevinçler de kederler de
Yeminleri yakarlar kendileriyle birlikte.
Sevincin en coştuğu yerde dert en çok yerinir,
Bir dokumada dert sevince döner, sevinç dertlenir.
Madem bu dünya bile yok olacak bir gün
Sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Sokak Kızı Maggie
Okudum bitti. Yazarın kalemiyle ilk defa tanıştım ve çok beğendim. Şu aralar hangi yazarı okusam beğeniyorum. Akıcı ve sürükleyeci bir kitap. Bir günde bitecek bir eser .
Maggie alkolik bir anne ve abisiyle yaşamaktadır. Evlerinde sürekli bir kavga vardır.
Maggie sevgiye muhtaçtır. Bu yüzden Pete'nin ona olan ilgisi hoşuna gider ve ona inanır.
Bir insana inanmak? En zor şey değil midir? Sen inanırsın ama seni ilk yarı yolda bırakan kişi olur. Madem yarı yolda bırakacaksın neden sana inanmasını sağladın.
Pete söylediğin bir şey vardı "Bana iyilik yapana iyilikle karşılık veririm." Maggie sana ne yaptı da iyilikle karşılık vermedin. Gerçi senin gibi olan insanlar çok var maalesef.
Maggie ah be kızım bu hikayede yanan kişi sen oldun. Keşke sonun daha farklı olsaydı.
Yazar çok güzel konulara değinmiş kesinlikle okuyun derim. Yazarın diğer kitaplarını da en kısa zamanda okuyacağım. Evet kimler okudu.
Sokak Kızı MaggieStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,485 okunma
#feministdistopya
Genç yazar Sophie Mackıntosh,Yaratıcı Yazarlık ögrenimi görmüş ve Su Kürü ise ilk romanı.Daha sonra yani kasım ayında arkadaşlarla Mavi Bilet adlı kitabını okuyacagız ve şimdiden çok merak ediyorum.Kitabı bir arkadaşımin incelemesinden sonra listeme almıstım.Arka kapak yazısıni da okuyunca elime gecer gecmez hemen okudum
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
En çabuk unuttuğumuz şeydir, ne yapsak.
Tutku bitti mi, istem de biter gider,
Ateşli sevinçler de kederler de
Yeminleri yakarlar kendileriyle birlikte.
Sevincin en coştuğu yerde dert en çok yerinir,
Bir dokunmada dert sevince döner, sevinç dertlenir.
Madem bu dünya bile yok olacak bir gün
Sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Sevgi mi kaderi kovalar, kader mi sevgiyi?
Daha kimseler çözmedi bu bilmeceyi.
Düşen büyük adamı en sevdiği unutur,
Yükselen züğürde düşmanları dost olur.
Sevgi talihin peşindedir diyecek insan
Bunca dost görünce büyüklere kul kurban!
Başı darda olan dayanak aramayagörsün,
Sözde dostları düşman kesilir bütün.
Tür değişikliği yapmak bazen iyi oluyor. Historical ve Erotik dışında okumayı sevdiğim bir diğer tür de psikolojik gerilim. Gözlerinin Ardında'ya tavsiye üzerine başladım ve çok sık karşıma çıkıyordu. Kitap olarak başları biraz durağan başlıyor ama o kadar merak ediyorsunuz ki nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Sonu hiç beklemediğim bir şekilde bitti bence kesinlikle filmi olsa daha güzel olur. Tam film olacak kitap.
Louise bekar ve çalışan bir annedir. Bir gece barda oldukça etkileyici bir adamla tanışıp yakınlaşır fakat bir kaç gün sonra bu adamın yeni patronu olduğunu öğrenir. Üstelik adam evlidir. David ve Louise yaptıklarından pişmanlık duysa da birbirlerinden uzak durmayı başaramazlar ve Louise bu sürede David'in karısı Adele ile arkadaş olur. Bu mükemmel kadının nasıl olupta aldatıldığını anlayamaz. Adele'in David'den korktuğunu fark etmesi bu gizemin üstüne gitmesine neden olur. David ona karşı bu kadar sıcakken karısı ondan neden korkmaktır? Aynı zamanda uyku problemleri çeken genç kadına yardımcı olmak adına Adele'in verdiği bir günlük üçünün de hayatlarını değiştirecek kadar büyük sırları saklamaktadır. Üç kişi sır tutabilir... Tabi ikisi ölüyse.
"Bak, benim için karını terk et demiyorum sana. Senin için önemli olmadığımı..."
"Önemli olmadığını mı?" diyerek sözümü kesti. "Sen benim hayatımdaki tek güzel şeysin. İşte bu yüzden çok dikkatli olmam gerek. İşte bu yüzden seninle evliliğimi ya da hayatımı konuşmak istemiyorum. Bunların hiçbirinin aramıza girmesini istemiyorum."
Gözlerinin ArdındaSarah Pinborough · Yabancı Yayınları · 20181,029 okunma