Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden zor yazıyorum ilk cümleyi? (karmaşık psikoloji) Bir dağ çökmüş de, altında kalmışım gibi gelir bana : derim ki : "Bitti. Artık yaşanamaz!"
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir. Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler. Dijital peygamberler dinler
Reklam
Geçmiş bitti,neden ona yapışıyorsun? Onunla hiçbir şey yapamazsın,geçmişe gidemezsin,onu silemezsin;neden ona yapışıyorsun? O bir hazine değil.
Sayfa 140
Sesler içinde oturuyorum. Ağaran sesler, kararan sesler. Dünya yok. Kör bir boşluğun soluğu her yer. Zaman erimiş. Ne görmenin büyüsü eşyada, ne gövdede dokunmanın yalnızlığı, ne kokuların getirdiği hayal. Uzak yok. Yakın yok. Bunca yıl yaşamamışım. Kumlar uğultu, ağaçlar sis, toprak bunaltı. Deniz ilk günkü bilinmezliğinde. Bir sıkıntı pervanesi güneş. Umut gibi umutsuzluğun da acısı bitti. Sabır denilen cezada soğudu yürek. Kalktım yürüdüm elimdeki çaresizlik sorusuyla: İnsan neden hep sona bırakır kendini?.. Önce bildim, sonra bilemez dünyayı. Bir kadın kasıklarından su vermeseydi, nasıl severdim seni, ey ölümden ödùnç alınmış hayat...
Sayfa 177 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 12. Baskı
bizim tükettiğimizi sandığımız hayat denilen şey, tuhaf ve anlaşılmaz bir şey ve kimse kendi hayatının bile neden öyle olduğunu bilemiyor. durup durup bekliyorsun ve o, bir yerden bir yere, neden kimse bilmeden, öyle giderken, sen kendi hayatın içinde, nereden nereye gittiğine ilişkin birçok düşünce düşünüyorsun; yanlışı, doğrusu olmayan ve bir sonucu bile olmayan, tuhaf düşünceler derken bir bakıyorsun, yolculuk burada bitti Fatma, haydi in bakalım
"Hep daha iyilerini, hep biz olmayanları seçtik. Severken, çalışırken, düşünürken. Şimdi çok daha fazlasını istiyoruz, neden? İstiyoruz çünkü bizi buna alıştırdılar. Fazla olana, en güçlü olana. Okullar, dershaneler, kurumlar, seminerler, hırs dolu arkadaşlarınız, çirkef toplum. Size sizi anlatmak varken sizi hep başka birileri yaptılar ama hayat bu değildi, hayat yetinmeyi bilmeydi. Her insan sınırlarını aşabilir ama aşabildiğini aşamaz. Kendi sınırımızda kalmalıydık. Beceremedik, bize gelen de gitti. Bizimle giden de bitti."
Reklam
Tiyatro bitti, şiir okunmuyor ama roman bitti denemez. Neden? Çünkü roman survivor (hayatta kalan) türüdür. Bunların hepsine çok uygun bir tür varsa o da polisiyedir ve asla ölmeyecek bir edebi türdür. "İnsan sıkılan bir hayvandır"ve bu sıkılmaya en iyi yanıtı veren sanat biçimi polisiyedir. Ahmet Ümit
Eyüphan ErkulKitabı okudu
İlkokul dört ya da beşinci sınıftayım. Veli toplantısı var okulda ve babamın gelmesini o kadar çok istiyorum ki... Toplantının olacağı günün sabahında okul kapısını mesken tuttum. Teneffüs zili çalar çalmaz sınıftan ilk çıkıp koşuyorum kapıya, babam gelecek ya, onu bekliyorum. Böyle böyle tüm teneffüslerde kapıda bekledim. Arkadaşlarımın çoğunun babaları ya da anneleri geldi, ben hala kapıdaydım. Toplantı başladı ve bitti. Ve babam toplantıya gelmedi. Ben de diyemedim babama, "Baba neden gelmedin, çok bekledim seni" diye...
Sayfa 151 - Parasız Yatılı, Füruzan
Neden dünü toprağa gömmek yerine kendini düne gömersin ki? Yoksa yarınlar çiçek açsın mı istemezsin? Sen yaşaman gereken acıyı yaşadın. Vermen gereken sınavı tek başına verdin. Yaşanan yaşandı, biten bitti, giden gitti. Sürekli arkana bakarak, geçmişinin seni savurup durmasına bir son ver artık. Arkana bakmayı değil daima önüne bakmayı alışkanlık haline getir. Biliyorum kolay değil bir kenara bırakmak yaşadığın haksızlıkları ve iliklerine kadar hissettiğin acıları; ama değmeyecek insanları ve olayları düşünüp durarak da yaşayamazsın bu hayatı.
Reklam
Neden öyle sessiz duruyorsun öyle? Şarkın mı tükendi, dersin, biten günle, Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber? Çığlıklar, içinde can verdiği bu an, N'olur, gözlerine geceler dolmadan, Bana altın gibi bakışlarını ver...
Bitti derken, dindi derken, kurudu derken Her gece yeniden avaz avaz çıktı sesim: Sen varacağına vardın da, Ben neden hâlâ yoldayım dedim.
Uzak yok. Yakın yok. Bunca yıl yaşamamışım. Kumlar uğultu, ağaçlar sis, toprak bunaltı. Deniz ilk günkü bilinmezliğinde. Bir sıkıntı pervanesi güneş. Umut gibi umutsuzluğun da acısı bitti. Sabır denilen ceza da soğudu yürek. Kalktım yürüdüm elimdeki çaresiz soruyla: İnsan neden hep sona bırakır kendini?..
Sayfa 177 - Kırmızı Kedi Yayınları 12. BasımKitabı okudu
‘Neden benden bu kadar az şey alırken bana her şeyini veriyorsun? -Çünkü hızla, bir anda buradasın, varsın, çünkü seninle geçen her an ömre bedel. Dün bitti, yarın henüz yok; önemli olan bugün, şimdi.’
Sayfa 196 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Umut gibi umutsuzluğun da acısı bitti. Sabır denilen cezada soğudu yürek. Kalktım yürüdüm elimdeki çaresiz soruyla: insan neden hep sona bırakır kendini?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.