Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir soru var aklımda, Sormayı hiç düşünmedim. Neden sormadığımı, Hiç sorma ! Bir an bile olsa hiç sorgulamadan, Zor da olsa hiç düşünmeden, Ve en önemlisi de, Nedensiz sevmeyi öğrendim. Üç kelimeyi hiç kullanamadım. Biri, SEN demeyi, hiç takısı olmadan. Diğeri, ÇOK demeyi, gür bir sesle, Ve en sonunda SEVİYORUM diye bilmeyi. İşte şimdi haykırıyorum. Öyle kulağa bir ses olarak değil, Gözün görsün diye, bir kalemle yazıyorum. Şu boş duran sayfaya, Bir ömürlük cümle yazıyorum. .........SENİ SEVİYORUM. ........
Sayfa 1
Geriye bakıyorsun. Ne çok basamak çıkmışsın... Ne çok adım atmışsın. Ne çok kırmış, yaralamış ne çok yaralanmışsındır... Ne çok tepeler aşmışsındır. Ne kadarını yarıda bırakmışsındır... Sor kendine "Neden?" diye. Sahi neden? Çıktığın basamaklarda yanında kim vardı? Attığın her adımda? Yorulduğunda kime tutundun? Bazen düşdün kime yaslandın? Cevap: .... İnsan yalnız gelir dünyaya. Belki bunun içindir hep yalnız hissetmemiz... Belki yalnız gömüleceğimizi bildiğimiz içindir yalnızlığı seçmemiz? Her adımda yalnızsındır içindeki kocaman boşlukla. Sen yabancısındır milyarlarca insana... Şimdi dön ileriye bak yine ne çok basamak var çıkmalı...Ne çok kalp var kırmalı,yaralamalı. Seni de kimse unutmayacak ve de ne çok umutların var yaralanmalı... Ne çok tepeler aşacaksındır. Ne kadarını yarıda bırakacaksındır... Ama bu sefer sakın sorma kendine "neden" diye. Sahi neden?..
Reklam
Neden ağzın bozuk diye sorma... Biliyorum da sövüyorum. Başını kuma gömenlerden farkımız; kanatlarımız. Sür kanadını başka gezegenlere. Dünya naylon gülüşlerin etrafında tüm yalanıyla dönsün.
Bir soru var aklımda, Sormayı hiç düşünmedim. Neden sormadığımı, Hiç sorma ! Bir an bile olsa hiç sorgulamadan, Zor da olsa hiç düşünmeden, Ve en önemlisi de, Nedensiz sevmeyi öğrendim. Üç kelimeyi hiç kullanamadım. Biri, SEN demeyi, hiç takısı olmadan. Diğeri, ÇOK demeyi, gür bir sesle, Ve en sonunda SEVİYORUM diye bilmeyi. İşte şimdi haykırıyorum. Öyle kulağa bir ses olarak değil, Gözün görsün diye, bir kalemle yazıyorum. Şu boş duran sayfaya, Bir ömürlük cümle yazıyorum. .........SENİ SEVİYORUM. ...... Cahit ZARİFOĞLU
SORUNUN ESARETİ... Yağmurun sesinin içimin tellerini ıslattığı bu günde yapacak hiçbir şey yok ne yazık ki. Şöyle nette bir sörf yapayım dedim, içim daha da karardı. Dünyanın her yanı savaş tehdidi altında, bir yerlerde barış anlaşmaları, diğer tarafta savaş anlaşmaları. Arada kalanlar ise maalesef ölüm yolcuları. Ülkemize sığınmış bulunan
Seni sevsem kızar mısın? Nerden çıktı bu diye sorma Ben de bilmiyorum aslında Önceleri bir arkadaşlık havasında Sonrasında Arkadaştan öte bakışlarla Sana olan yaklaşımımla Seviyorum galiba
Reklam
Kalmadı aklım, fikr-i hayatım Almadı beni yanına almadı, gönül virânım Öyle ikide bir ses verdiğime bakmayın Bilinmez bir hicrânla kaç zamandır yol almaktayım Gelmez belki elimden bir şey, kim dinler ki bu Mecnûnu Bir bakarsın ki Kâf dağının en zirvesinde susamaktayım Neden, neden? diye sorma bana perişandır arzuhâlim Kaç gecedir gözlerimde tufan, kimseye göstermeden ağlamaktayım.. *sD
Yalnız
Niye koşuyorsun? Davete mi geç kaldınız? Her zaman geç kalanlar bulunur. Hİndi dolması daha bitmemiştir. Bu gece insanların hindi yemesi gerekir. Bulamayanlar üzülür. Yılbaşı hindisi... Ooooo! Eğlenmek de zorunludur bu gece. Sinemalar, tiyatrolar, barlar doludur. Evlerde toplantılar vardır. Küçük bir toplantı demişti acukat. Göz kırpmıştı. 'Neydi o yılbaşı donattığımız masa. Şu Mehmet bey ne şakacı adam. Kırdı geçirdi bizi. Ama karısı... Sorma kardeş.' Küçük kumarlarınız vardır. On kuruşluk tombalalar. Şimdi kim bilir kaç evde, kim bilir kaç kadının 'Aman ayol, bu ne kötü şans böyle,' sözüne karşılık kim bilir kaç erkek 'Üzülmeyin; kumarda kaybeden aşkta kazanır,' diyordur. Kim bilir, kaç erkek de acele edip bu sözü ondan önce söyleyemediler diye onu kıskanıyordur. Biliyorum sizi. Küçük sürtünmelerle yetinirsiniz. Büyüklerinden korkarsınız. Akşamları elinizde paketlerle dönersiniz. Sizi bekleyenler vardır. Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?
Sayfa 38 - YKY YayınlarıKitabı okudu
Roboski hâlâ kanıyor Yenigün gazetesi, 28 Aralık 2013 İki yıl önce, 28 Aralık 2011'de Şırnak’a bağlı Uludere (Roboski) kırsalında Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’ların bombalaması sonucunda 34 yurttaşımızı yitirmiştik. Olayın ikinci yıl dönümü çeşitli etkinliklerle anılırken, gerçeğin hâlâ ortaya çıkmamış olmasına duyulan tepkiler
Sayfa 150 - Özel bir söyleşiKitabı okudu
Neden diye sorma, izle, düşün, dinle ve anlamaya çalış. Anladığını düşündüğün şey gerçektir merak etme.
Sayfa 51 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.