İnsan Olmak nedir diye sorsam şimdi yüzlerce cevap gelir değil mi? Herkes kendine göre bir şeyler anlatır. Herkesin insan olma kriteri farklıdır. Bu kitapta da Engin Geçtan neredeyse verilebilecek bütün cevapları enine boyuna ele almış..
Öncelikle İstanbul'dan kalkıp Ankara'ya Engin Geçtan'ın yanına gidip "Hocam lütfen bizim içinde bir
"İyi, kötü, doğru, yanlış ... Birçok kelime biliyorum. Ama bunların içinde mukaddes olan bir tane var, o da BEN."
Egonuz şiştikçe, Amerika'yı ben keşfettim de diyebilirsiniz, Zeus'u ben yarattım da. Hatta emri ben verdim de. Öyleyse yalan olmasın da "egomuzu şişirmeyelim", değil mi! Hayır efendim! Ego, bu değildir. Tüm bu
Mahmut Makal ve Toplumcu Gerçekçi Edebiyat Manifestosu.
Hayatında bir tane köy romanını eline almayan, birkaç tane Türk Klasiğini dahi okumayan insanların köy çocukları üzerinden çıkar sağlamasına göz yuman kitleler kandırıldık, aldatıldık demeye mahkûmdur. Toplumcu Gerçekçi Edebiyat sizlere yapılan yardımları reklam "gösteriş" olarak yansıtan çıkar sahibi insanları ayırt edebilmeniz
Yezîd b. Muâviye der ki:
"Babam birini göndererek Ahnef b. Kays'ı yanına çağırdı. O gelince ona, "Ey Ebû Bahr! Çocuk konusunda düşüncen nedir?' diye sordu. Ahnef b. Kays dedi ki: 'Ey müminlerin Emiri! Çocuklar bizim kalplerimizin meyvesi ve sırtlarımızın direkleridir. Biz onlar için yumuşak toprak ve gölgeleyen gök gibiyiz. Her yüceye onlarla ulaşabiliriz. İsterlerse, onlara istediklerini ver, kızarsalar onları hoşnut et ki, sana sevgilerini versinler. Yaptıklarını severek yapsınlar. Onlar için ağır bir yük olma ki, senin yaşamından usanıp ölümü özlemesinler ve sana yaklaşmaktan tiksinmesinler."