Nedir? Ne değildir.
İstihbaratın dedikodu ve ispi­yon değil; aslında insan zekasının en önemli çalışma biçimlerinden birisi, sosyal bilimlerin en gelişmişlerinin başında gelen bir sosyal bilim ve aynı zamanda bir zanaat olduğunu İstihbaratın derinlerine girdikçe öğreniyorsunuz.
RAB'DEN KORKUYOR MUYUZ?
Bu bölümün başlığı muhtemelen pek çok Hristiyan'ın üzerinde çok az düşündüğü önemli bir konuyu ortaya koyuyor. Üzerinde ne kadar da az düşünülse, bu (zarar görme pahasına göz ardı ettiğimiz) oldukça önemli bir konudur. Kutsal Kitap'ın Rab korkusu hakkında söyleyeceği çok şey vardır, ancak Hristiyanların büyük bir çoğunluğu bu kavramı
Sayfa 99 - GDKKitabı okudu
Reklam
"Anne baba ve öğretmenler çocuklar karşısında sürekli kontrollerini kaybederken, onlardan kendilerini kontrol etmelerini talep edemezler." !
"Anne babaların ve öğretmenlerin sorumluluğu çocukları kontrol etmek değil,onların kendilerini kontrol etmelerine yardımcı olmaktır."
Kurd metingehkaran didarizînin
Bozarsalan, DDKO davasından üç yıl önce, 1968'de Kürdçe bir Alfabe yayımlamıştı. Bunun üzerine hakkında dava açılıp tutuklandı. Mahkemede hâkim kitabı göstererek, "Bu nedir?" diye sorar; Bozarslan, "Alfabe efendim." der. Ha- kim kızgın bir sesle, "Nasıl olur? Kürdçe diye bir dil ve Kürd diye bir millet mevcut değildir. Kim koyuyor bu zehirli fikirleri kafam- za?" Bozarslan sakin bir sesle, "O hâlde kendinizi üzmeyin Hâkim Bey! Mademki Kürd yoktur, Kürdçe yoktur. İnammz ki şu elinizde tuttuğunuz alfabe de yoktur. Bari bırakıız da evime, çoluk çocuğu- mun yaına döneyim. Olmayan şeyler için birbirimizi yormaya ne gerek var..."
avuçlarım terledi okurken....
Uzaklar açıklıyorum kendime, ölçüm o uzakların kesinliğinden Yakınlar açıklıyorum kendime, ölçümse yenilmek olan her türlü çelişkilerden Unutulmuş bir acıyım ben, suçu pek kesinleşmemiş Bir sanığım bu yüzden. Ve bilmem neden Sırası gelmemiş bir sanığım -o kadar bekledim ki Beni dinler misiniz.. ne iyi.. demek istediğim Sanırım çok önemli... beni..
Reklam
Komşunuzu öldürmek ya da hükümet seçimleri gibi ciddi etkileri olan büyük kararların, anlık duygular yerine ölçülüp tartılmış fikirlerle şekillendiğini öne sürebilirsiniz. Her savı pek çok açıdan değerlendirip birini seçerek herhangi bir partiye oy verebilir ya da evde kalıp oy hakkımı kullanmamayı tercih edebilirim. Bir tartışmada hangi tarafı seçeceğimi söyleyen şey nedir? Deterministik bir süreç sonunda veya tamamen rastlantısal olarak herhangi bir tercihe yönelebilirim. Sonuç ne olursa olsun, beni tercihime ulaştıran düşünce silsilesine "özgürce" vardığım söylenemez. Bunlar felsefi kurgular ya da hipotezlerden ibaret önermeler değildir. Bugün beyin tarama yöntemleri sayesinde insanların istekleri ve kararları daha kendileri bile fark etmeden öngörülebiliyor. Dev bir beyin tarayıcısına sokulan katılımcılarla gerçekleştirilen bir deneyde deneklere diledikleri zaman basabilecekleri iki buton verilir. Beyindeki nöral aktiviteyi gözlemleyen biliminsanları, katılımcılar henüz butona basmadan, hatta tercihlerinin farkında bile olmadan çok önce tercih edilen düğmeyi belirlemeyi başarırlar. Beyindeki nöral aktiviteler, karar verme bilincinin henüz oluşmadığı anın birkaç yüz milisaniye öncesinden başlayarak kararın verilmesine birkaç saniye kalana dek gerçekleşir.
Sayfa 296Kitabı okudu
Aşk nedir? Aşk bir hastalıktır fakat ben kendi payıma bütün ömrümce bu hastalıktan kurtulmamak isterim. Aşk, suyun içine karışan, ekmeğin hamurunu yapan, üzüm suyunu fıçıda şaraba tahvil eden faydalı mikropların doğurduğu bir hastalık olsa gerek. Susuz yaşanmadığı gibi aşksız da yaşanmaz. Niçin severiz? Böyle bir sorgu niçin hasta olursunuz, niçin ölürsünüz demeğe benzer. Ne sevmek ne de sevmemek insanların elinde değildir."
Uyanık olduğu her an gayretle ve durmaksızın iş başındadır. Sen hiç zihnine çalışmayı durdurmasını ve uyumana izin vermesini rica ederek, yalvararak, emrederek gece boyunca dönüp durmadın mı? Sen ki belki zihninin senin uşağın olduğunu ve senin emirlerine uymak zorunda olduğunu, sen ona ne söylersen onu düşündüğünü ve durmasını söylediğinde durduğunu hayal ediyorsun. Çalışmayı tercih ettiğinde, onu bir an bile hareketsiz tutmak mümkün değildir. En zeki kişi bile araştırsa, ona düşünecek bir konu vermeyi başaramazdı. Eğer zihin insanın yardımına ihtiyaç duysaydı, kişinin sabah uyandığında ona iş vermesini beklerdi.
Makinenin işlevi, emekten tasarruf etmektir. Bütünüyle makineleşmiş bir dünyada bütün sıkıcı angaryalar makineler tarafından yapılacak, bizim ise daha ilginç meşgaleler için zamanımız olacaktır. Bu şekilde ifade edildiğinde, kulağa harika gelir. Basit bir tasarıma sahip bir makine aynı toprağı birkaç dakika içinde çıkaracakken, yarım düzine adamın
Sayfa 203 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.