Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tanımlama Sistemi Bağımlılığı
“Nasıl bir insan sigaranın ya da alkolün zararlı olduğunu bile bile vazgeçemez, bağımlı hale geliyorsa bazı insanlar, aileler, şirketler, toplumlar da onlara zarar veren tanımlama sistemlerine bağımlılık geliştirmişlerdir, bırakamazlar. (...) Mesela ırkçılık. Mesela etnosentrizm yani aşiret merkezli olma, mesela nepotizm yani akraba kayırma. Bütün bu tür bağnazlıklar sonuçta çatışma, savaş ve yoksulluk getirmiş ama toplumlar onlardan vazgeçememişlerdir.”
Adamım kaygan kanun bu düşerim uyamam.
Kadrolar uzun süre yerinden oynamadıkça ardından başka şeyler gelir; nepotizm(adam kayırmacılık) ve hatta irtikâb ve rüşvet.
Reklam
Çok uzakta…bir yer
Çağdaş devletlere kısa bir bakış bile, devletin bu kişisel özellikleriyle ilgili olarak birçok gözlemde bulunmamıza yeter. Gerçekten de, “karizmatik önderlik”, ‘nepotizm’, bazı önderlerin şahsına bağlı ‘siyasal müşteeicilik’, kişisel bağlarla bağlı kümeleri toptan iktidara getiren ‘ganimet sistemi’, üyeleri genellikle sivrilmiş siyasetçilerin yazgısını izleyen ve özel sekreterlikler gibi işleyen Fransız bakanlık ‘kabineleri’, ‘kişi putlaştırılması’, vs. hep kişisel bağların günümüzdeki örnekleridir. Bunlar ilk devletlerin yöneticilerini birleştiren hısımlık bağlarının çağdaş biçimleridir.
Sayfa 101 - İmge Yayınları. 1. Baskı. 1990
Bana, bizim Doğu Akdeniz böyledir, değişmez, hi­zipler, iltimas, rüşvet, edepsiz bir nepotizm her zaman olacak, buna alışmaktan başka bir seçeneğimiz yok deyip duruyorlar. Bütün bunları reddettiğim için de kibirli ol­makla hatta hoşgörüsüzlükle suçlanıyorum. Ülkesinin bu arkaik yapıdan biraz olsun çıkmasını, yozlaşmanın ve şiddetin azalmasını istemek kibir sayılabilir mi? Üstün­körü bir demokrasi ve hep kesintiye uğrayan bir iç barışla yetinmek istememek kibir veya hoşgörüsüzlük diye algı­lanabilir mi?
Bana, bizim Doğu Akdeniz böyledir, değişmez, hizipler, iltimas, rüşvet, edepsiz bir nepotizm her zaman olacak, buna alışmaktan başka seçeneğimiz yok deyip duruyorlar. Bütün bunları reddettiğim için de kibirli olmakla hatta hoşgörüsüzlükle suçlanıyorum. Ülkesinin bu arkaik yapıdan biraz olsun çıkmasını, yozlaşmanın ve şiddetin azalmasını istemek kibir sayılabilir mi? Üstünkörü bir demokrasi ve hep kesintiye uğrayan bir iç barışla yetinmek istememek kibir veya hoşgörüsüzlük diye algılanabilir mi? Eğer öyleyse kabul, günahı boynuma, ben kibirliyim ve onların faziletli tevekkülünü lanetliyorum.
Sayfa 63 - YKY Yayınları 5.Baskı İstanbul Şubat /2016Kitabı okudu
Zayıflamanın üçüncü nedeni, merkezdeki yönetici kadronun bozulmasıdır. Daha önce padişahın yönetici maiyeti, kökeni genellikle köylü olanlardan oluşmaktaydı ve bunlar kırsal alanların sorunlarını çok iyi biliyorlardı. Ama, 16. yüzyılın sonlarına doğru padişahın yönetici çevresi içine tümüyle kentlerde yaşayan kişiler girmeye başladı. İşin daha da kötüsü, bunlar aile nüfuzu ya da parayla bu yüksek yerlere geliyorlardı ve yerlerini ölmelerinden sonra oğulları alıyordu. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak Osmanlı devletinde “nepotizm” (yüksek devlet mevkilerinin akraba ya da çok yakın arkadaşlara bırakılmasını sağlayan kayırma sistemi) uygulaması başladı.
Osmanlı Devletinin Zayıflama NedenleriKitabı okudu
Reklam
Nepotizm
Acaba kan bağı akıldan daha mı güçlü?
Sayfa 42 - İthaki Yayınları. 1. Baskı. Haziran 2022. Çev: Zühre İlkgelen.
Nepotizm (akraba kayırma) Türkiye'nin ortaya çıkardığı bir hastalıktır.
DOĞU AKDENİZ YERİNE TÜRKİYE YAZILABİLİR
Bana, bizim Doğu Akdeniz böyledir, değişmez; hizipler, iltimas, rüşvet, edepsiz bir nepotizm her zaman olacak; buna alışmaktan başka bir seçeneğimiz yok, deyip duruyorlar. Bütün bunları reddettiğim için de kibirli olmakla hatta hoşgörüsüzlükle suçlanıyorum.
"Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarını yenileyemeyen bir partiydi; partiye girip çalışmak bile bir nepotizm yani akraba ve yakın kayırıcılığına dayalı bir imtiyazdı."
Sayfa 123
130 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.