Nice aşkın eskittiği ütüsüz gömlek, şimdi yalnızlığın giyindiği
Sayfa 104 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Yunanlı bir balıkçı, bir kasırga sırasında Neptunus’a şöyle söylemiş: «Ey tanrı, beni ister kurtar, ister batır, ben dümenimi kırmadan dosdoğru gideceğim.» Zamanında nice dönek, ikiyüzlü, karışık insanlar gördüm ki, dünya işlerinde benden daha tedbirli oldukları halde, benim kurtulduğum felaketlerden kendilerini kurtaramadılar. Risi successu posse carere dolos. Kurnazlıkların para etmediğini gördüm de güldüm. Ovidius
Reklam
VAY HALİNE
Tek ümidi olup onu kaybedenin hali nice olur?
Kendi hayatımı bizzat kendim ziyan ettim ki şu yaptı bana bunu, şunlar, şunlar, şunlar yaptılar demeyeyim. Yazık ettiler bana demeyeyim, beni heba ettiler, ziyan ettiler, sefil ettiler diye ağlamayayım. Başkalarını suçlayan ve suçladığı o başkalarının umurunda bile olmayan bir zavallı olmayayım, kendi sefaletimin efendisi olayım diye çok uğraştım. Kendimi ziyan etmek için o kadar çok uğraştım ki, otuz küsur yılıma nice sefil otuz yıllar sığdırdım.
Ay’ın etrafında dönen uzay gemisinin resmini görünce bir aydınlanma yaşamıştı. Kendisi de Dünya’nın etrafında dönüyordu. Yukarıdan bakıldığında Dünya, zamanın başlangıcı denen şu devasa tahta yapının ortasında kaybolmuş nice noktacıktan, nice çivi başından biriydi. Bir tür yabancılaşmanın etkisiyle her şey yok olmaya mahkumdu. Kopmaya… Bilinmezliğe doğru ilerlemeyi sürdürmeye…
Sayfa 32
Oturup zeytinlerin altına ikindi saatlerinde kül rengi ışığı elediler nasırlı parmaklarından. Yüklerini yakıp düşündüler nice ter döküldüğünü gecenin yolunu yürümek için, ebegümeci saplarında nice acılık, bayraklarını dalgalandıran yalınayak çocuğun gözlerinde nice yiğitlik olduğunu. Koyaktaki son kırlangıç da süzüldü güzün kolunda kara bir şerit gibi havada kendini tartarak. Hiçbir şey kalmadı hunun dışında. Sadece yakılan evlerin dumanları tütüyor.
Sayfa 42 - Can Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.