Zira onların şükretme- leri nimetin kendilerinden alınmasına, sonra bâzı hallerde kendile-rine verilmesine bağlıdır. Halbuki bütün hållerde nimete karşı şükretmek, sadece bâzı hallerde şükretmek ten daha evlâdır. Gözü gören bir insanı, gözünün sıhhatın dan dolayı Allah'a şükreder, görmezsin. Meğer ki gözü gör olduktan sonra... Gözü kör olduğu an, eğer kendisine, geri verilirse, bunu hissedip şükreder ve nimet sayar.
Bizler, bir Kudret Sahibi tarafından dünyaya gönderiliyoruz. Bize binlerce nimet ve ikram sunuluyor. Hayat buluyoruz. Bu hayat makamına ve insanlık derecesine gelmek için minarenin basamakları gibi birçok hayat basamağından geçiyoruz. En büyük, en yüce makam olan insanlık makamıyla buluşuyoruz.
Düşünelim; taş, toprak, ağaç ve yosun olabilirdik.
Nimete şükretme insanda alçakgönüllülük, paylaşma, yardımseverlik gibi duyguları; musibetlere sabır ise dayanıklılığı, mücadeleyi ve direnci geliştirir. Böylece dünya hayatı zorlukla kolaylık arasında devam eder.
Sayfa 41 - Mustafa Ünverdi
O hâlde mümin olup bidat ehli olmayan (Ehli sünnet mezhebinden olan) kişinin bu en büyük nimete karşı Allah-u Teala'ya son derece hamdetmesi gerekir.
Bundan dolayı: "Kulun kavuştuğu iman ve tevhid nimetine şükretme- mesi, sû-i akibetin (sonunun kötü olmasının ve imansız olarak ölmenin) alâmetlerindendir." buyurulmuştur.
Sayfa 414 - Ahıska Yayınevi - 8.Baskı - 2017 /Âli İmran, 25.ayet Tefsiri
İnsanlar kendi ellerindeki nimetlerin farkında değiller. Nimete şükretme noktasında inanılmaz derecede sıkıntılar yaşanıyor.
On Nasihat
On Nasihat
01- Her gün okuyabildiğin kadar Kur'an-ı Kerim oku, Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’e de salâtı çokça getir!
02- Beş vakit namaz ile velevki iki rekât ta olsa gece ve kuşluk namazına devam et!
03- Üzerine farz olan zekâtı ver! Az da olsa her gün sadaka ver! Eğer verecek bulamaz isen bu vazifeyi güzel söz söylemekle yerine
Hamd; iyilik, güzellik ve üstünlükle niteleme, övme anlamına gelmekte, âyet ve hadislerde genellikle Yüce Allah’a yönelik şükür, medih, senâ, tazim ve her türlü övgüyü ifade etmektedir. Genelde “hamd” kelimesi, “şükür” kelimesiyle birlikte kullanılsa da hamd, şükürden daha kapsamlıdır.{Bkz.} Her hamd bir şükür olmasına rağmen, her şükür bir hamd
El Kurtubi'nin yaptığı bir açıklamasında, nazarın nimete şükre-den kişiye zarar veremeyeceğini; aksine, ancak nimete şükretme-yene zarar verebileceğini belirtmektedir. “Bir şeyden hoşlanan her Müslüman, nimet için şükretmelidir çünkü nimet için dua ederse bu herhangi bir potansiyel zararı şüphesiz önler” dedi. Ni-meti isteme, dua etmekten geçer.
İnsanlar kendi ellerindeki nimetlerin farkında değiller. Nimete şükretme noktasında inanılmaz derecede sıkıntılar yaşanıyor.
Sayfa 119Kitabı okudu
İnsanlar kendi ellerindeki nimetlerin farkında değiller. Nimete şükretme noktasında inanılmaz derecede sıkıntılar yaşanıyor.
Şekûr, şâkir kelimesinin mübalağa ve süreklilik ifade eden şekli olup kullarına yaptıkları ibadetlerinin karşılığı olarak çok mükâfat ve nimet veren, az veya çok her itaati ödüllendiren, çok ve devamlı nimet ihsan eden demektir. Şâkir ise nimet verene, iyilik yapana teşekkür eden; çalışanı ödüllendiren demektir. Her iki kelime de Kur’an’da hem Allah’ı hem de insanları nitelemek için kullanılmıştır (Bakara, 2/158; Nisa, 4/147). Kul verdiği nimetlere karşı Allah’a ne kadar şükrederse etsin tam anlamıyla şükretmiş olamaz. Çünkü Cenab-ı Zü’l-Celal’in ihsan ettiği nimetler saymakla bitmez. Nimete şükredip nankörlük etmemenin bir yolu da o nimetleri isyan yolunda değil, Allah’ın istediği razı olacağı yollarda kullanmaktır. Bunun yanı sıra Peygamberimizin (s.a.s.) öğrettiği şu duayı da sık yapmalıdır: “Allah’ım! Bana, seni zikredip anma, sana şükretme ve sana güzelce kulluk, ibadet etme konusunda yardım et!” (Ebû Dâvûd, Vitr, 26) - EŞ-ŞEKÛR İSM-İ CELİLİ
Emanet olarak verilen nimete şükretme görevinin ilk basamağı, sahibi emaneti geri almak istediğinde, O'nun bu yöndeki isteğini süratle cevap vererek emaneti gönül hoşluğu ve memnuniyetle sahibine iade etmektir. Buna göre emanet edilen şeyin geri alınmasından dolayı üzülen kimse şükürde kusur etmiş olur.
Sayfa 75Kitabı okudu
İnsanlar kendi ellerindeki nimetlerin farkında değiller. Nimete şükretme noktasında inanılmaz derecede sıkıntılar yaşanıyor.
Sayfa 119Kitabı okudu
İnsanlar kendi ellerindeki nimetlerin farkında değiller. Nimete şükretme noktasında inanılmaz derecede sıkıntılar yaşanıyor.
Sayfa 119 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar kendi ellerindeki nimetlerin farkında değiller. Nimete şükretme noktasında inanılmaz derecede sıkıntılar yaşanıyor.
Sayfa 119 - Siyer Yayınları