Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sayfadan kaldırılmadan önce başlamıştım bu hikayeye. Tuna Üstüner o kadar çok kendine bağlıyordu ki, insan ne zaman bitirdiğini anlamıyor doğrusu.
Pabucumun Ajanı 1
Pabucumun Ajanı 1Asude · Ephesus Yayınları · 20142,030 okunma
Ne zaman imkansızı seversen, İşte o zaman gerçek seversin.. // Özdemir ASAF
Reklam
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhteşemm!! Kesinlikle, açık ara bu sene okuduğum en iyi kitap. Her sayfasından büyük bir zevk aldım. Bu yüzden 671 sayfa bana az geldi. Kitapta aklınıza gelebilecek her şeyi bulabilirsiniz. Sadece cadiler, vampirler ve iblislerden ibaret değil. Mitolojiden tutunda biyoloji, simyaya kadar her şeyi içinde barındırıyor. Aynı zamanda farklı konulara sahip birkaç kitap okuyan birisi olaraktan bu kitabı okumaya başladığımda tamam bir bölüm okur sonra diğer kitaplarıma bakarım diyordum ki hiç bu kadar yanılmadım. Elime aldım ve bırakamadım. Her sayfayı soluksuz, büyük bir merakla ve açlıkla okudum. Uzun zamandır bir kitabın içine hiç bu kadar girmemiştim. Heralde bu kitabı çok rahat bu türde okuduğum en iyi 10 kitap arasına sokabilirim gönül rahatlığı ile. Yazar, kelimeler ile harika bir dünya yaratmış. Basit cümleler ile bizi etkilemeye çalışmamış. Buna rağmen o kadar akıcı ki ne zaman kitabı yarıladığınızı okurken farkedemeyeceksiniz. Şiddetle tavsiye ederim, okuyun:) Serinin diğer kitapları; 1. A Discovery of Witches - Cadıların Keşfi 2. Shadow of Night 3. The Book of Life " Ölmüyorum, yaşamıyorum, iyileşmiyorum, acısız bir hastalık bu çünkü aşık olabiliyorum. Sahip olacak mıyım bir gün bilmiyorum çünkü beni yaşatacak ya da yok edecek bütün merhamet onun ellerinde. "
Cadıların Keşfi
Cadıların KeşfiDeborah Harkness · Pegasus Yayınları · 2019791 okunma
240 syf.
6/10 puan verdi
Öncelikle sevgili yazar güzelim Sam ve Dean ismini ne hallere getirdin ki nefret edilesi yaptın. Bu isimler benim için çok önemli oysaki.. Tamam kitap için tamameennn kötü diyemem. Yani fena olmayan kısımları da vardı. Okuması kolaydı ve zaman geçirmek için elinize alabileceğiniz şekilde yazılmış, yazarın gereksiz yere ikiye böldüğü bir kitap. Yani tüm hikayeyi tek kitap altında yazabilirdi. Ya yayınevinin ya da yazarın açgözlüğü bu iki kitap olması! Daha önce okuduğum kitaplardan, ordan buldun toplanmış şeyler vardı. Tanışma olayı aklıma "İlk Defa" kitabını getirdi mesela. Kız sürekli anormalliğini vurgularken ben daha geçmişinde başına ne geldi de bu hale geldiğini 100 kusuruncu sayfada falan öğrenebildim anca. Peter'a gelirsek ise keşke "kız arkadaşı" ölmeseymiş de terk etmiş olsaydı. Ben böyle bir olayı yaşayan insanın o ölen insanı aşamayacağına inanırım hep. O yüzden de Peter ve Sidney'in birbirine hislerini açıkladığı durum beni ikna etmedi. Yani birbirlerine hissettiklerine ne derseniz deyin ben hissedemedim. Kitabı önerir miyim, bilmiyorum. Ne beklediğinize bağlı birazda. O nedenle hiçbir şey beklemeyin bu kitaptan. " Kendi duygularını fark edemeyecek kadar mı çok dağılmış bir haldesin? "
Yaralı
YaralıH. M. Ward · Aspendos Yayıncılık · 2014177 okunma
328 syf.
6/10 puan verdi
Bence yazar nasıl bir türde yazması gerektiğine karar vermeliydi. Young Adoult historical tarzında bir şeyler oluşturmaya çalışmış ama ben nedense okurken biran acaba elimdeki İncil falan mı diye düşünmedim değil. Dinsel çağrışımlara karşı olduğumdan falan değil elbette ama güzel bir hikayeyi batırdığını düşünüyorum yazarın. Kaç defa 'Tanrı' ve 'İsa' geçti inanın sayamadım ama her sayfada heralde en az 10 kere tekrarlanmıştır. Ee bir de kitabın 328 sayfa olduğunu düşününce gerisini siz hesaplayın artık. Evet, hikaye 14. yy da geçiyor, o nedenle bu kadar 'dinsel' olabilir diyenler olabilir. Ama alakası yok bence. Kitaptan etkilenmedim. Kötü olduğunu söyleyemem ama iyi de diyemem. Ne beklediğinize bağlı. Şifacı çırağı olarak yetişen Rose ile Lord Hamlin yani Wilhelm arasında gelişen ilişki zaman zaman keyif verse de insan daha başka şeyler de bekliyor. Evlenmeden el ele bile tutuşmak günah gibi bir hali var kitabın. Çok uçuk bir hayali aktarmaya çalıştığı için kitap beni tatmin etmedi.
Şifacının Çırağı
Şifacının ÇırağıMelanie Dickerson · Tual Yayınları · 201465 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle bu tarz kitapları doğru yayınevinden ve doğru çevirmenden okumak çok önemli. Ki yazarın öyküde anlatmak istediğini, daha rahat kavrayabilesiniz. Ben Can Yayınlarını tavsiye ederim o yüzden. Sayfa sayısına, fiyatına, ve düz bir şekilde okuyarak bakarsanız öyküye büyük bir yanlışa düşersiniz. Öykü ile okuyucu arasındaki diyalogun gelişmesi, kitabı kavramada çok yardımcı olur. Her okuyan öyküden kendine göre notlar çıkartır. Franz Kafka'yı ne zaman okusam aklımın bir köşesini de hep Spinoza işgal eder. Sanırım ikisinin de toplum tarafından kabul görülmemesi hep bir bağ kurmama neden olur aralarında. Şu zamana kadar hiç okumadıysanız, kaçırmayın. Kesinlikle hemen alın, okuyun! Kütüphanenizin en değerli hazinelerinden biri haline gelecek, ve sürekli okumak istediğiniz için sayfalar hemen yıpranaktır bu güzel ilgiyle:)
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,4bin okunma
Reklam
328 syf.
7/10 puan verdi
Şiddetli bir çocukluk geçirmiş Bianca, artık 23 yaşına gelmiş bir kabin görevlisidir. En yakın arkadaşı Stephan bir homoseksüeldir ve Bianca'nın sahip olduğu tek ailedir. James ise yaşı belirsiz oteller sahibi milyarder çocuğumuz... O da ailesini 13 yaşında trafik kazasında kaybetmiş. Adam tam bir BDSM'ci. Bunun neden kaynaklandığını da ailesinin
Uçuşta
UçuştaR. K. Lilley · Aspendos Yayıncılık · 2014429 okunma
336 syf.
5/10 puan verdi
Heralde bu kitap için de pek yorum yazmazdım eğer bu alışkanlığı edinmemiş olsaydım. Yoruma değer görmez, es geçerdim. İlk giriş kısmı ilginç başlayınca dedim ne kadar kötü olabilir ki de böyle enterasan yorumlar geldi bu kitaba. Ama okumaya başlayıp, bölümler ilerledikçe hikayeye olan ilgim kayboldu. Mesela anlamadığım çocuk geçici hocalık yapsa dahi nasıl kızla birlikte olabildi herkesin gözünün önünde? Yani aklıma Gabriel serisi geldi ve dedim yazık Gabriel boşuna bu kadar eziyet çekmiş o zaman hoca - öğrenci meseleleri yüzünden.. Bir diğer garip gelen olay ise Cruise daha önce 4 sene beraber olduğu Blair'a da teklif yapmış. Ve bu Kendal ve Cruise bu geçmişi hiç konuşmadılar. Böyle havada kalır mı bu kadar mühim bir konu.. Sevemedim yani.
Sevecek Biri
Sevecek BiriAddison Moore · Aspendos Yayıncılık · 201451 okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kesinlikle bir aşk romanı değil öncelikle! Ephesus yayınlarını toplama saplantım neticesiyle aldığım pek bir fikrimin olmadığı bir romandı.Okumaya başladığım süreçte zamansal sıkıntılarım yüzünden normal okuma performansımı sergileyemediğim bir romandı. Başlarda bu duruma üzülürken romanın sayfaları ilerledikçe ilk kez bu denli uzun sürece
Beklediğim Sendin
Beklediğim SendinAmor Towles · Ephesus Yayınları · 201345 okunma
432 syf.
2/10 puan verdi
Ciddi anlamda vasat bir romandı. Tipik bir ne olduğu tanımlanamayan canlının bulunmasının ardından yaşanan olayların, yazarın roman sonundaki öz eleştirisinde bile belirttiği gibi, jurassic park + alien kırması bir kopya konunun kötü işlenişiydi. Giriş bölümünde o kadar çok aksiyon ve gerilim materyali girdisi olmasına rağmen ardı ne yazık ki kof bir şekilde geldi.Yazım hataları ekstra can sıkıntısı yarattı.Kesinlikle okumanıza, zaman ayırmanıza değmeyeceğini düşündüğüm bir roman olarak tanımlıyorum.
Şey
ŞeyJ. A. Konrath · Arunas Yayıncılık · 201288 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Buğulu gözlerini, kapı ile televizyon sehpası arasındaki boşlukta duvara yaslı duran sandığa çevirdi. Uzun ve dalgın bakışlarla sandığı süzdü. Sonra yutkundu. Kırışık ve dar anlının altında iki küçük lamba gibi parıldayan gözlerini tekrar resme kaydırdığında Gülfidan’ı ile bakışları kenetlendi. Konya sokakları kadar soğuk ve donuk iki masum
Şizofrenin Kamburu
Şizofrenin KamburuArifzade · Mola Kitap · 201215 okunma
164 syf.
5/10 puan verdi
Beğendim dersem çok büyük yalan söylemiş olurum. Kitabın içindeki o ayrıntılı tasvirler, 10 sene öncesindeki olayları o an yaşıyormuş gibi en ince ayrıntısına kadar hatırlayan ama arada da "o günlerde ne yaptığımı pek hatırlamıyorum" diye araya çook uzun zaman önce oldu bu klişesi sokuşturan bir birinci şahıs. Bilemiyorum tabi başka bir hikaye anlatıyor olsa inanılası olabilirdi ama hikayede de ilk anda ahanda kesin şu olur diyebiliyorsunuz ve haklı çıkıyorsunuz.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,2bin okunma
Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım... Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim... Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi. Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorumi demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Sayfa 349Kitabı okudu
Yavaş yavaş güveni azalıyordu. insanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. işte tam da o dönemde, drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduğunu fark etti. birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendine ait oluyor, hiç kimse o acıyı biraz olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.