Bu kitap bana 24 Kasım’da, oldukça özel bir günde hediye edildi ve yeri bende anlatamayacağım kadar büyük. Henüz atanamasam da Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim. O kadar güzel ve etkili bir kalemle yazılmış ki duygularıma hakim olamayıp kaç sayfada ağladığımı ben bilirim. Öğretmenliğin ne kadar kutsal, tutkulu bir meslek olduğunu bir kere daha gördüm ve iyi ki bu mesleği seçtim dedim. Kitabın içinde yer alan mektupları, paylaşılan kesitleri çok beğendim, çok etkilendim. Kitapta anlatılan şey aslında öğretmenliğin gücü, bu gücün ortaya çıkarılması gerektiği. Dokunulması gereken çok yürek, çok hayat var. En önemli vurgunun da ‘’öğretmenlik yapmak’’ değil, ‘’öğretmen olmak’’ kavramları üzerinde yapılmasını çok doğru buldum. Varoluşunda öğretmenlik hamurunun olmadığı kişilerin asla öğretmenlik yapamayacağını öğretici bir dille anlatmış Doğan Cüceloğlu. Ben bir ders kitabı okur gibi okudum ve asla kitaplığa kaldırmayacağım bir kitap. Her an açıp faydalanacağım bir kitap olarak görüyorum ve şahsen meslek hayatımda çok faydalanacağımdan eminim. Tavsiyelerini bir kenara not ettim. Kendi öğrencilerimde deneyeceğim yeni etkinlik fikirleri edindim. Sadece bunun için bile kalemine teşekkür etsem azdır. Bütün velilere, yöneticilere, öğretmenlere, öğretmen adaylarına ve bu mesleği seçmeyi düşünen her gence bu eseri kesinlikle tavsiye ediyorum.