"Biliyor musun, insanın arada bir kendini perçeminden tutup,topraktan turp çıkarır gibi sallaması fena olmaz;birkaç gün önce ben de aynı şeyi yapmıştım...
Ama...çıkarıldığım toprağı son bir kez görmek istedim."
"Zaman(bilindiği üzere)bazen kuş gibi uçar gider,bazen sümüklü böcek gibi ilerler ama insanın en çok hoşlandığı,onun çabuk mu, yavaş mı geçtiğini fark etmemesidir."
"Kaldı ki, kendini öldürmek kolaydır.Anlık bir cesaret meselesidir sadece.Asıl zor olan yaşamaktır.Bunca felaket arasında,fazla rezil olmadan yaşamak gücünü bulmaktır asıl zor olan."
...Bense,bir diploma fabrikasında çalışan biri olarak, gerçek bilginin ve gerçek kültürün, okullarla ve üniversitelerle hiçbir ilgisi olmadığını anladığımı söylüyormuşum, bir insanın bir yığın diplomayla karacahil kalabileceğini savunuyormuşum...
"Güzel miydi?Evet,güzel olmasına güzeldi ama bu o kadar önemsiz bir ayrıntıydı ki benim için.Başına bir şey gelse, yüzü değişse hatta çirkinleşse bile ona olan duygularım değişmezdi."
“İnsanlar her şeyi hem kendileri,hem de başkaları için zorlaştırıyorlar.Yine de,”dedi,“bir dağı aşmak zorunda olan bir seyyah gibi bu konuda susmak en iyisi;elbette dağ olmasa,yol çok daha rahat ve kısa olur;ama sonuçta orada ve aşılması gerekiyor!”
Onun tarafından yaşamaktan yoksun bırakılan bu ceset ikisinin aşkıydı,aşklarının ilk dönemiydi.Utancın bu korkunç bedeliyle ödenmiş olan şeyi anımsamanın dehşet verici,iğrenç bir yanı vardı.Anna'nın ruhsal olarak çırılçıplak kaldığı için duyduğu utanç onu eziyor ve bu utanç Vronskiy'e de bulaşıyordu.Ancak katilin ceset karşısında korkuya kapılmasına karşın,onu parçalara ayırıp saklaması,cinayetle elde ettiği şeyden yararlanması da gerekiyordu.
Sayfa 198 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Hayal ve düşüncelerle dolu ve yalnızlık içinde yaşayan,bu on beş yaşındaki kızı,kendi yaşıtlarından farklı yapmıştı.O, şimdi bir kadın gibi düşünüyor,dertlerine tek başına çareler arıyordu."