"Bir dil öğren, bir kitap oku, bir çocuğa kitap hediye et, bir şiir ezberle, bir konu araştır, bir güzel yer gez, bir iyilik düşün, bir hayata dokun, bir yazı yaz, bir hayal kur veya anlamlı başka bir çaba koy ortaya.Yaşama, küçükte olsa, bir mum yakmadığın her gün karanlıktasın."
Bir dil öğren, bir kitap oku, bir şiir ezberle, bir konu araştır, bir güzel yer gez, bir iyi insanla tanış, bir iyilik düşün, bir hayata dokun, bir yazı yaz, bir hayal kur veya anlamlı başka bir çaba koy ortaya. Yaşama, küçük de olsa, bir mum yakmadığın her gün karanlıktasın.
"AH DOKTOR!!! NEVRİM DÖNÜYOR, DÜNYA DÖNMÜYOR!!"
Tıkır tıkır, tıkır tıkır... Tahta beşik sallar gibi. Bir, iki, üç, dört, beş.. On ikiye kadar. Sonra bir dakika susuyor, yeniden başlıyor.
Ah o hidrofor yok mu?! Delireceğim uykusuzluktan...
..............
Bahçeli, iki katlı, müstakil bir evde doğdum ben. Babamın kendi elleriyle
Bir kitap, içimizdeki donmuş denize inen bir balta gibi olmalı
Franz Kafka
Ne baltası bu mektuplar içime oturdu, kalkmıyor.
Aşk, gurbet, evlat sevgisi, yokluk, hayata tutunma çabası, erkenden kayıp giden bir değer. İçime dokunan -yani diğerlerine göre daha çok dokunan- iki nokta
Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi. Bir kaç gündür inceleme yazsam ya diye düşünüp duruyorum ama ne anlatsam bilemiyorum da.
Can Yayınları'nın yaz kampanyasında denk gelmişti kitap, ne yazarın adını duymuşum daha önce, ne hikayesini... İkinci Dünya Savaşı sonrası yazıyor arka kapakta. Ebru ablaya (
YouTube kitap kanalımda Son Ada kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim:
ytbe.one/dR12B0gIkhg
Livaneli'ye hak ettiği değerden fazla değer verip onu putlaştırıyor musunuz?
Livaneli'nin kitaplarından bazılarını hiç sevmemenize rağmen sırf başka okurlardan tepki almamak için diyeceklerinizi içinize mi atıyorsunuz?
O zaman gel
Ben Bir Eylül Sen Haziran
Bir Eylül'dü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Hangimiz ruhumuzun yeraltına inip
kendimizle çatışmadık ki…
Yeraltından Notlar kitabı iki bölümden oluşuyor.
1- Yeraltı Bölümü; bu bölümde anlatıcı kişinin kasvetli ruh halini, hayat hakkındaki karamsar görüşlerini, ruhunun derinliklerini, yalnızlığını, anlaşılamamasını, varoluş sancılarını, topluma yabancılaşması sonucu yalnızlığını ve iç sesi