"...öylece, şaklabanlık sayesinde ince bir çizgiyle insanlarla olan bağımı koruyabildim. dışarıya karşı, durmaksızın gülümseyen yüzümü gösterirken, iç dünyam ölüydü. işte bu, bin derdi tek bir saç teliyle taşımak gibi, yağa ter karıştırmak gibi bir çabaydı."