Sabahları işe gelirken serviste kitap okuyorum. Henüz servis arkadaşlarımın hiç birine örnek olmuş değilim. Bu sabah servisten indim kartımı okutup güvenlikten geçerken kapıdaki güvenlik görevlileri çok kalın kitaplar okuyorsunuz dedi :) Bu sefer öyle denk geldi dedim. Bize de kitap verseniz ama ince olsa dediler :) Ayrıca sürükleyici olacakmış. Çok hoşuma gitti. Şimdi benim onlara kitap seçip vermem gerek. Başlangıçlar önemli, ne okusalar sizce?
Bir okur olarak sosyal medyada bu siteye rastladığımda artık altını çizdiğim cümlelere daha kolay ulaşabileceğim için çok sevinmiştim. Kişisel bir okuma arşivi ve takvimsel bir disiplin edinebilecektim. Aynı zamanda aynı ilgi alanına sahip kişilerin sayfalarından yeni kitap isimleri ve tanıtımlarına ulaşma fırsatım da olacaktı. Yani amacım daha fazla kitaba daha hızlı ve kendi okuduklarıma daha kolay ulaşmak.
Farklı kişilerle tanışmak, dostluk kurmak veya sosyalleşmek gibi amaçlara hizmet eden sanal sitelerden biri olduğunu hiç kabul etmek istemedim. Bir kitabın veya derginin sayfalarını çevirir gibi okuyorum alıntıları ve incelemeleri. Paylaşan kişileri değil paylaşımları beğeniyorum. Çetele tutarak ‘takipçi kasmak’ ve strateji uygulayarak beğeni yapmak gibi bir derdim yok. Youtube kanalım, blogum, twitter’im ve instoşum da yok. Burada yazarcılık oynamıyorum. Sadece bir okurum. Takipte olduklarım sayfasını beğendiklerimdir, paylaştıklarım alıntısını paylaşırken kaynak belirtme amacı taşır. İnsanlara hayran olma yaşını çoktan geçmiş biri olarak, kitaplarla dostluğu seçmekte ne kadar haklı olduğum tecrübelerle sabittir.
Kasmayın arkadaşlar, hayat sizden daha kendini beğenmiş nicelerini gömdü. İki sayfa kitap okumak kimseyi bilge yapmaz. Asıl öğretici her zaman ve her zaman hayattır.
Herkese güzel pazarlar...
Suç ve Ceza, ciddi anlamda okuma alışkanlığı kazandığım kitap. Ne zaman okuduğun en iyi kitap ne ya da kitap tavsiyesi istense aklıma ilk gelen kitap. Ayrıca 10 puan verdiğim tek kitap(tı, Kayıp Zamanın İzinde yi okuyana kadar).
Romanın kahramanı Rodion Romanovich Raskolnikov 'un psikolojik buhranlarına, topluma bir türlü uyum sağlamak istemeyişine, sivri diline ve parlak zekasına tanık oluyorsunuz. Dostoyevski, kahramanımızın hayata bakış açısını, teorilerini, toplumsal ahlakı sorgulanmasını, ailesini ve aile ilişkilerini, dostlarını, düşmanlarını, tüm bunlarla olan ilişkilerini inceliyor ve muhteşem betimlemelerle sizlere de yaşatıyor. Dostoyevski öyle bir karakter yaratmış ki adamın katil olmasına rağmen sempati duymayan yoktur sanırım Raskolnikov' a. Suç olgusuna farklı bir perspektiften bakabilmeyi mümkün kılıyor bu da. Hikayedeki anlatım o kadar ayrıntılı ve gerçekçi ki sanki Dostoyevski kendisi yaşayıp da yazmış. Hatta bununla ilgili bir de doğruluğundan emin olamadığımız mevzu var. Kitap yayınladıktan sonra savcı, Dostoyevski hakkında dava açmış. Gerekçesi ise: " Bir caninin ruhsal durumunu bu kadar gerçekçi ve ayrıntılı anlatan bir kişinin geçmişinde kesinlikle bir cinayet saklıdır. " olmuştur. Kitap okuyorum, diyen herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir klasik.
Albert Camus gibi büyük bir yazarın da takdirini almış ve ;" Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra, ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak, bu işten vazgeçme ihtimalimi ölçüp tarttım " dedirtmiş bir şaheser.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,4bin okunma
Size de oluyor mu bilmiyorum... Mesela bir kitabı okuyorum ve bazen bir sayfayı okumayı bitirdiğimde aslında o sayfayı hiç okumamış gibi hissediyorum, aklımda hiçbir şey oluşmamış ve dikkatsizce okumuşum.
Keşke bu kayıp zamanları hayatımızın sonuna uzatma olarak ekleyebilseydik…
Bugün okuma kitapları satım pazarda
Bir abla geldi dediki kaç lira 2 lira dedim baktım abla 2 3 tane aldı dedim abla kime alıyorsunuz şu sözleri kullandı bana içim yandı dediki; 13 yasında bir kızım var görme engeli roman kitapları okuyorum ona çok seviyor dedi ve onu dedikten sonra boynumu büktüm benden hediye olsun dedim abla dediki hayır sende paranı kazanıyorsun dedi işte bunu anladım o güzel kalpli ablamdan bu hayata her anne vardır ama en iyi anne çocuklarına değer veren ve merhametli annedir..!
Öğrenmek isteyen okusun!
Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
YouTube kitap kanalımda Aslı Arslan'ı ve Sokak Nöbetçileri kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/-AXqTQjVFOk
Merhaba arkadaşlar… Evet. Bugün ben yine bir Wattpad kitabı okudum. Peki, bilin bakalım ne oldu? Bu kitap da bir erkekle bir kızın toksik aşkını anlatıyor. Aa, ne kadar şaşırtıcı değil mi?
İncelemeye başlamadan
Kur'an'ı Kerîm'de okudum, okuyorum da. Roman, hikaye de okurum, belirli aralıklarla. İlmihal, hadis kitapları karıştırırım sık sık. Şiir ile aram eskisi gibi olmasa da kopmuş değil. İslam büyüklerinin kitapları, menkıbeler, akaid kitapları da okurum. Yer yer siyasi, biyografi tarihi kitaplar da okurum. Kısacası aklımın yettiği her türü okurum.
Ne mübarek Mushaf-ı Şerif'i okudum diye çok dindar oldum, ne Nazım'ı, Dostoyevski'yi okudum diye komünist. Tarih kitapları okudum diye tarihçi kesilmedim milletin başına, siyasi kitaplarda okuma yapmak için illa kendi "görüşüm olsun" demedim.
Okuduğum bütün kitapları laf olsun, torba dolsun diye okumadım. Kapağı kapatınca düşündüm hep. Bana yararını, kattıklarını düşündüm. Hala bu minvalde okurum. Belki az, ama öz.
Demem o ki, aklı kıt olan insan okuduğun kitaptan bile yaftalar seni. Onun fikri sabittir, değişmez. Dini paylaşım yaparsın, yargılar. Roman-hikaye-şiir paylaşırsın, önceki paylaştıklarına laf eder. Ne yapsan memnun olmaz, olmayacaktır da. Gelişime, değişim ve dönüşüme, kısacası hakikate kör ve sağırdır.
Siz her türden bol bol okuyun. Okuduğunuzu anlama yolunu tutun. Araştırın. Fikri sabit, görüşü sabit olmayın. Gelişim böyle başlar ve sürer.
Arkadaşlar selam.
Uzun bir süre oldu, sanırım 1.5 yıldır inceleme yapmıyorum. Bunun sebebi zorlu bir dönemden geçtim, kafa olarak iyi değildim; yeni yeni toparlanabildim.
Aklımdan inceleme fikri geçmiyordu, ancak son zamanlarda yazdığım bazı incelemelerden çok güzel dönütler aldım, kenarda köşede yazdığım bazı lakırtıların okurlar tarafından
Kitaba düştüm,
sabahtan akşama kadar okuyorum.
Kitaplar akıllı
kitaplar aptal.
Kitaplar büyük
kitaplar çocuk.
Kitaplar en uzak, en güzel yolculuk
fakat kısır
fakat sensiz...