Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Sadiq Hidayət-Kor Bayquş kitabının təhlili
İlk dəfədir bir kitab təhlilinə necə başlayacağımı bilmirəm.Bu kitabı təhlil etmək üçün mütləq şəkildə yazarını tanımalı,necə bir həyat yaşadığını anlamalıyam deyə düşünürəm.Buna görə də əvvəlcə" Sadiq Hidayət kimdir?" onu deyəcəm.
S.Hidayət 1903-cü il fevralın 17-də Tehranda anadan olub və bu
Hərbistan...
Salam, əziz 1000kitap ailəsi. Bu gün sizinlə gənc, amma bir o qədər də istedadlı yazarımızın kitabının incələməsini bölüşmək istərdim. Kitab gözləntilərimin qat-qat üstündə idi. İnsan bir anlıq düşünür; "Bu kitabı yazan doğrudan da 22 yaşlı Azərbaycan gəncidir mi? " deyə Əlbəttə çox sevindirici və qürurverici bir haldır. Kitabın adı
Selamm
Kitabın en güzel yanı dilinin çok akıcı olması. Ve birazcık enteresan bir konu. Eğer okuyamama durumunuz varsa size yardımcı ola bilir.
Bunlarla birlikte bir çok eksiği olan bir kitap. Başlarda acaba yazar bir erkek düşmanı mı diye düşündüm . Ama sonra hakaret ettiğinde bile kadınlar üzerinden de hakaret ettiğini okudum. Çok fazla cüretkar ve güçlü bir dile sahip. Cüretkar yönü, betimlemeleri fazla yetişkin. Yaşınız en az 16 ise önermiyorum. Belkı de ilk kitap olduğundan biz kadın karakterin ordan ora savrulmasını, elinde güç olmasına rağmen onu kullanmamasını okuyoruz. Anca başına birşey geldiğinde, bundan kurtulayım birşeyler yapmayı öğreneceğim kafasında bir insan. En kötü şeyde bile en azından onun kiymetlisiyim, buda iyi birşey diye düşünerek insanı çıldırtacak bir karakter. Tüm bunları onun bir tutsak olduğunu kavramamasına verip pek sinirlenmedim
Midas zaten bela arayan bir tip. Umarım bulur.
Sail karakterini çok sevmiştim. Kitapta Digby efendiden sonra aklı başında olanda tek karakterdi kendisi. Gerçi ondanda birşeyler çıksa pek şaşırmam:))
Velhasıl kitabı okursanız sıkılmazsınız. Ben bu aralar pek birşey okuyamıyorum diye bana iyi geldi. Belki başka bir zamanda okusaydım yarım bırakırdım. Sizlere keyifli okumalar
Ötanazi okulu #1
KENDİ FİKİRLERİMİ YAZDIM
•
Bildiğin fantastik bu. Ama ben bilmiyordum fantastik olduğunu. Bir süre fantastik okumak istemiyordum aslında. Yarım bıraktım üçüncü kitapran. Olmuyor arkadaş. Neden mi? Anlatayım.
•
Yeşil Başar, sözde Taşıyıcı olan kızımız. Amerikalı bir babanın ve Türk bir annenin kızı. Onun kalbinin peşindeler. Herkes kalbini
Selamm.
Okurken eğlendiğim bı kaç kitaptan biri oldu. Beklentimi karşıladı mı? Orası tartışılır ama karakterler ve kendi aralarındaki uyum gerçekten güzeldi. Konuşmalar komikti, atışmalarını okumak keyif vericiydi.
Kitabın en güzeli yanı bence aşkı için gerçekten mücadeleyi veren erkek karakterti. Yani pek romantika okumam ben, okuduklarımda cok sık gördüğüm şey genellikle bir ayrılık yaşanır, hayır ben onun için deli oluyorum diyip onada layık değilim havalarına giriyorlar. Bu kitapta öyle birşey yok. Mis gibi kazasız belasız bitirdik kitabı.
Abla kardeş ilişkilerine birazcık gözüm dolmuş ola bilir.
Benim açımdan türüne göre iyiydi. Keyifle okunur.
kafkaesque
aslinda neden bu kadar populer oldugunu anlamadigim bir kitap. kotu mu degil, akici mi evet ama ne guclu sanat ne de hikaye gorebiliyorum. belki de yazarin hayati ve psikolojik sorunlari sebebiyle bu kadar unlu bir kitap. Kitapta ana karakter(gregor samsa) hamambocegine donusuyor ve buna kayitsiz kalmasi yine ise gitmeye calismasi, ailesinin ona olan davranislari ve gregor samsanin buna sadece seyirci kalmasini goruyoruz. Kitap, kafkanin psikolojisini, insanlarin karsisinda kendisini nasil hiss ettigini ve yasadigi zamanda olan umitsizligi(ise gitmeye calismasi) gosteriyor. kitabin bu kadar sevilmesinde kafkanin genc olumu de sebep ola bilir. ama ben kendisinin milenaya mektup ve babama mektup eserlerini, hansi ki daha fazla psikolojisini doktugu bir gunluk niteligindeydi, daha fazla seviyorum
3391 KM
Sevgili günlük.. O gün, bana "Sinemaya gidelim mi?" diye sordu.. Kilometrelerce öteden, şehirlerce, denizlerde uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni,o bana imkansız olduğunu bile bile "Sinemaya gidelim mi?" dedi..
Evett 3391 km adından da göründüğü gibi mesafelerin aşkı Beyza'nin kalemini seviyorum okuduğum ilk kitapi değil ama bu kitap biraz toksikleşmiş gibi geldi bilmiyorum ben mesafe ilişkisi sevmediğimden de ola bilir. Ama yazım dili iyi ve çok hoş gerçek aşk romanı ve iki gencin mesafelere rağmen nasıl birbirini seve bileceklerini gösteriyor
GÖLGE BEKÇİSİ/ VEDAT AKYOL
Vay be! Kitabı kapattığımda söylediğim söz buydu. Resmen soluksuz okudum kitabı... Hatta okudum değil adeta izledim. Kin, öfke, hırs, intikam, aşk, dram, aksiyon, psikoloji bir arada bir kurgu düşünün, bir de seri şekilde işlenen katliamlar. Her sayfada aksiyon, her sayfada heyecan, sır ve gizem olunca ortaya
Geçmişten, Geleceğe notlar
Bir kitap düşünün yazılmış fakat, 50-100 yıl sonrasında dahi etkisini devam ettirecek.
Kitap 1984'ü buram buram hissettirdi hatta hangisi hangisinden etkilenmiş olabilir acaba diye baktığımda aralarında ~ 5 yıl olduğunu da görünce düşüncelerim oturdu. (okumadıysanız #1984 tavsiye ederim)
İnsanın karşısına öyle biri çıkar ki her şeyi
Bir kitap eğitirken bu kadar əyləncəli ola bilir mi?
Harika bir kitap.
Bedenimi yeniden severek keşfediyorum. Kitap resimleri ve bilgileri ile gerçekten harika.
Her sayfayı severek okudum.
Okumanız gereken bir kitap.
Caraval #2 ( Edebiyat/Fantastik/Roman)
"Sence o Legend ola bilir mi?"
"Bence her kes Legend ola bilir."
Evet, evet her kes Legend ola bilir. Legend her yerde ola bilir... Belki de gözümüzün önündedir. İlk kitapta Julian Legend'ın kardeşi olduğunu itiraf etmişti. Ama kimse Legend'ın ismini deşifre etmez. Tabi bir tek sanatkarları biliyor.
İmparatoriçe Elantine'ın doğum günü için bir Caraval daha. Yılda bir kez gerçekleşen bu oyun şimdi biteli 1 hafta olunca tekrar mı oynanacak? Bu sefer ödül sahibi Legend'dan ödülü bizzat alıcak.
Bu sefer sahne Scarlett'in değil. Yıldızımız Donatella Dragna'yı size takdim etmekten onur duyuyorum. Dante'yle eğlenmesi, annesini aramak için gizlice iletişim kurduğu adam, veliaht prens olan Vale, Mireler ve bir sürü yeni şey.
Bu bir oyun mu? Yoksa gerçek mi? Oyun ve gerçeği ayırt etmek zorlaşıyor. Çünkü serinin ilk kitabında gördük her şeyin bir düzmece olduğunu, Rosa'nın sözde nişanlısı Dante ve kardeşi Julian hikayesi, büyükanneleri Anne'nin geçmişi, hatta kont meselesi... En iyisi bu sonuncuyu kendiniz okuyunca öğrenin.
Yazar yine şaşırttı beni. Beklenmediğim gerçekler çıktı ortaya. Sevdim bu sihirli oyunu)
Bu konuda o kadar sinirliyim ki, Spoi sayıla bilir o yüzden okumayın.
Şimdi bunu tabii sonlarda öğreniyoruz. Hades Afroditle yaptığı bir oyun yüzünden Persephone'ye yaklaşmış falan filan ilk başta. Içinde ki tutsak kadını görmüşte ne bileyim ne. Lan bu 14,15 yaşında bir ergen mi? Hades bilmem kaç bin yıllar yaşamış bir tanrı değil mi? Neden bunu 15 yaşında bir oğlan çocuğu gibi yazdın?
Kitaba Yunan mitolojisi kahramanları okumak umuduyla başlarsanız, büyük hüsrana uğrarsınız. Yazar heves etmiş, belli mitolojiyi az çok seviyor. Günümüz romance kitaplarına yapıştırmış Hades ve Persephone adını al sana mitoloji kitabı.
Arada sırada puf yok oluyor ve birde çapkın çapkın gülüyor . Kos kocaman Hadesi düşürdüğünüz duruma bakın. Persephone zaten sen bunu yaptın sen onu yaptın demekle meşgul.
Çok yüzeysel anlatıma sahip. Çok önemli konular önemsiz gibi yazılmış. Okurken uykumu tercih ettiğim ilk kitap ola bilir.
Öncelikle merhaba. Bu serinin ilk kitapı çabuk bitmişdi, ama bu kitap hiç ireliyemedi bende. Her sahne fazlasıyla abartılıydı. Kitap beni tam anlamıya sıktı. Artık bitse de, gitsek, havalarındaydım. Bilemiyorum, tek kitap olsa da, olurmuş. Sahnelerin çokunu gereksiz buldum. Esasen de, en sevmediğim yönlerini bir-bir yazıcam.
İlk olarak, ana karaker Serce okucuyla iletişim kuruyor. Kurguya kendimi kaptırıyorum, sonra kitapdakı dialoglar bana kitap okuduğumu hiss ettiriyor. Sonra hep bir kamu spotu, sosyal deney yapıcağız teyze. Teyze ile olan otobüs sahnesinden zaten kitapı bırakmak istedim. Yazarın yansıttığı düşünceler doğru ola bilir, olmaya bilir, ama olay yazıyor, sonra işte böyle düşünmelisiniz, işin doğrusu bu diye sanki akıl veriyor.
Hele kitapdakı iş sahnesi neydi - istediğiniz saatte gelin, istediğiniz zaman dinlenin, ne istiyorsunuz yapın falan da filan.
Ceyhunla olan sahnelerde ayrı bir cringe idi. Ana karakterleri baştan zaten hiç yakıştırmamıştım. Kitapı 278 sayfada yarım bırakıyorum. Bakın bu sahnede de Sercenin kurduğu dialoglar :
"Bir sürü manyak okuru olan pembe bir kitapın yan karakterisin, Fatih"
Sonra bunun üzerinden tartışma oluyor. Sen de ana karaktersin öyle mi Serce? Böyle çoçukça konuşmalar.
Yazarın başka kitapı var mı bilmiyorum. Yazım dili mi böyle yoksa kitap komik olsun, kitapa 2 cümle fazla yazıyım diye mi, böyle cümleler yazmış bilmiyorum. Ama kitapı hiç sevmediğim ve ayrıca fazlaca gıcık olduğum kesin. Sanki kitap yazmak için yazılmış.
Neyse yine de okuyana, yazara saygım var. Hiç kimseye hakaret etmiyorum, ama kitap hakkındakı düşüncelerim bunlar. Sağ olun.
212 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler ola bilir! Kitabı elime ilk aldığım andan beni içine aldı desem, yalan olmaz. İlk satırından alıntıladım, o kadar yani. Eğer her iki satırından birini alıntılamak için çıkmasam, bir güne bitire bileceğim kitaptı. Hatta, bazen kendimi zor tuttum, spoiler ola bilir diye. Beynim matematik yönümlü olduğu için ezberi sevmem. Belki bundandır ki, Tarihin yalnız edebiyat yönünü öğrendim hep. Çok duydum, Çinin müslümanlara olan zulmünü. Ama duyduğum kadarıyla kalmışdı desem.... Ama kitabı okudukça aydınlandı düşüncelerim. Bir zamanlar Xocalı soykırımında esir düşmüş soydaşlarımı hatırlattı bana okuduğum olaylar. Ama itiraf etmeliğim ki, soydaşlarımın yaşadıkları yanında hafif kalmış. Ha, bu demek değil ki, Çin işkencesi hafifmiş. Asla, yaşayan bilir. Binde biri kadarını bile yaşayanlar dünyaya asla gelmemiş olmak ister. Yüreği zayıf olanlar dayanır mı bilmem. Ben okudum. İyi ki, de okudum. Hatta, bir sürü alıntı çizdim. Şiddetle tavsiye edeceğim kitaplardan... Süheyla Teyzeme önerdiği için çok teşekkür ediyorum.
