“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Kitaptaki şiirler kapağındaki samimiyet ifadesini hak ediyor. "Samimiyet"i kitabın her sayfasında bulacaksınız. Tüm şiir severlerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum ve tavsiye ediyorum...
Şair, bu dünyadaki yaşamı ve herkese hitap eden yaşamsal doğruları ve gerçekleri kendi düşünce ve ifade derinliği ile şiirlerinde anlatmış.
Çocukken kurduğu hayalleri gerçekleştirebilen insanlar mutlu insanlardır. Bu zamana kadar çocukluktan itibaren kurduğum bütün hayallerimi gerçekleştirmeye çalıştım ve genel anlamda mutluyum. Okuma yazmayı sökmeye başladığım ilk zamanlar halama mektup yazacak kadar içimde bir yazma hevesi vardı.
Yazıyor...yazıyor...
En geç yaz ayları başına kadar var olmasını planladığım deneme-hikaye kitabımın çoğu bitti azı kaldı aşamasında bu heyecanımı sizlerle paylaşmak istedim. Hayatı boyunca yüreği kaburga kemiklerinin arasında gizli saklı olmayan, yüreği daima avucunda ve açık yaşamayı tercih eden biri olarak, bu kitabı yazma amacım asla ticari değidir. Ancak takdir edersiniz ki belli bir maliyeti ve sürdürülebilir olması için de maddi açıdan olmazsa olmaz bir prosedürü gerektiriyor. Keşke bedava dağıtma imkanım olsaydı. Neyse, konu tamamen duygusal :) bir hayalimi daha gerçekleştirmenin manevi pahası maddi pahasının ağzını burnunu rahatlıkla kırabilir.
Umarım tek düşündüğüm şey olan ve benim de kitap okurken ilk kriterim olan okurken hissetme, içine işleme büyüsünü sizlere geçirebilirim.
Sevgilerimle.
Rus Klasikleri= Dostoyevski
Hikaye= Çehov
Neredeyim ben? Burası neresi? Evime, evime gitmek istiyorum!
Bir taşra kasabasında bulunan bir akıl hastanesinde geçen bir olayı, bir söyleyişi, bir çatışmayı anlatmaktadır. Hastanede bulunan eğitimli İvan Dmitriç ile doktor Andrey Yefimıç ile arasnda geçen felsefi konuşmalar daha kitabı elinize alır
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
“Rusya üç devrim geçirdi ama gene de Oblomov'lar kaldı. Çünkü Oblomov'lar yalnız derebeyler, köylüler, aydınlar arasında değil; işçiler, komünistler arasında da vardır...”
(Lenin)
Lenin ve devrimlerin bile alt edemediği bu Oblomov kimdir ve oblomovluk nedir? Rus yazar İvan Aleksandroviç
ARŞ, KENDİNİ AŞ!
''Bu yıkılışın sırrını bul, kendini çöz, içini ayıkla, şuurundan utanan ve ruhunun izbelerinde kaçacak delik arayan suçlu hislerini yakala, getir.''(S.245)
*Hepimiz ismini duyarız ama Peyami Safa gerçekte kimdir? Kitap okuyanlar bilhassa onu okuyanlar bilir lafını hiç esirgemez Peyami Safa. Ne düşüncesi var ise onu korkusuzca
"Günahlarından kaçamazsın, emin ol bulur seni."
1 değil, 2 değil, 5 değil, 7 değil tam 10 aşağılık, yasaların dokunamadığı iğrenç 'zenci'(!)
Öncelikle Agatha Christie'ye bu kitabıyla başladığım için sevinçliyim. Kitap, akış, kurgu, bağlayış, karakterler, konu, olay ve en önemlisi de mekân olarak olağanüstü bir şekilde hazırlanmış.