Kârbân-ı râh-ı tecrîdiz hatar havfın çekip Gâh Mecnun gâh ben devr ile nevbet bekleriz. Fuzûlî... (Mecnun ile Ben soyutlanmış lık yolunun Kervanıyız. Yol kesiciler kervanımıza saldırıp da tekilliğimizi bozmasın diye bazen o bazen de ben sıra ile şu dünyanın Aşk nöbeti tutuyoruz)
Keşke böyle korkak olmasaydı, sonunda arzusunu gerçekleştirebilir, bıçağı saplayabilirdi! On yıldır kendisini yiyip bitiren arzu buydu işte! Bir nöbete tutulmuş gibi, kendine karşı bir horgörü, ötekine karşıysa bir hayranlık duyuyordu; özellikle de yerde yatana bakmadan duramıyordu, bir zamanlar yaşayan bir varlığın bir bıçak darbesiyle döndüğü bu paçavrayla, bu kırık kuklayla, bu cansız adamla gözünü doyurmanın giderilmez susuzluğu öyle baskındı ki. Kendisinin hayal ettiğini öteki gerçekleştirmişti ve sonuç buydu işte. Eğer o da bir gün birini öldürecek olsa, yerde göreceği buydu. Kalbi çatlayacakmış gibi çarpıyordu, bu yürekler acısı ölüm karşısında, şehvete benzer bir öldürme arzusuna kapılmıştı. Bir adım attı, korkuya alışmaya çalışan tedirgin bir çocuk gibi daha da yaklaştı. Evet! Karartacaktı gözünü, zamanı gelince o da aynı cesareti gösterecekti!
Reklam
Uzun bir nöbetti bizimkisi…
Kimimiz amansız bir “vehn” hastalığına yakalandı bu yolda… Dünya sevgisi ve ölüm korkusu kapladı yüreklerimizi. Yürürken mal, makam, şan, şöhret, güç, kuvvet ne varsa topladık yoldan. Alışveriş merkezlerinin, lüks otellerin, milyarlık sofraların pençesinde tükenip gittik… Dünya selinin önünde sürüklenen çer çöp gibi olduk… Allah düşmanımızın kalbinden söküp aldı korkumuzu… Dünyalık kazanımlarımızı kaybetmeme adına, ahiretimizi kaybettik…
Abdülaziz Kıranşal/ Davadan yenilgiye
Seyahat arzusuydu bu, başka bir şey değil; fakat bir nöbet gibi bastırmış, bir tutkuya dönüşmüş, adeta bir sanrı haline gelmişti.
Can Yayınları pdfKitabı okudu
Denize dönmek istiyorum! Mavi aynasında suların: boy verip görünmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder. Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter. Ve madem ki bir gün ölüm mukadder; Ben sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum!
Yaşamak, burada ölüm nöbeti beklemektir.
Reklam
654 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.