Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rasûl (s.a.s.) buyurdu ki: "Lezzetleri gideren ölümü çok anınız.", Yani, ölümü aklınızdan çıkarmayınız. Çünkü ölümü hatırlamak, insanları korkutur, dünya ve menfaatleri karşısında çekingen davranmalarını; ahiret hayatında fayda verecek yararlı işler yapmaya özendirmeyi sağlar.
"Ölümü hatırlamak insanın ömrünü uzatır, hayatın lezzetini, kıymetini arttırır."
Reklam
"En zeki insan ölümü en çok düşünen insandır" hükmü ne olacak ? Dünyaya tapmaya başladığımız bu kötü zamanlarda ölümü hatırlamak, belki de azgın nefislerimizi dizginlemenin en sahih yoludur.
Sayfa 205Kitabı okudu
"ölümü hatırlamak güzel şey. Lakin ölümden korkmak anlamsız... Zira yaşamak ölmekten çok daha zor. Biz bu alemde sürgün hayatında bir garip gibiyiz. Burası vatanımız değil. Burası bizim mekânımız sahi ama makamımiz burası değil. Bu dünyaya âşık olanlar, ölümü yok olmak sanırlar da ölmek son demek olur onlar için. Lakin bu dünyayı elinin tersine almış olanlar, altın renginde bir çakıl taşı olduğunu bilenler ölümü gurbetten sılaya dönüş bilenler için ölüm son olmaz. Sen düşün şimdi hangisine inandığını. Bil ki sen nasıl yaşarsan ölüm öyle gelir sana. Ve bil ki herkesin ölümü kendi rengindedir"
Sayfa 89 - 24. BaskıKitabı okudu
Nedense insanoğlu ölümü ve kabri pek hatırlamak istemez. Hâlbuki ölüm lezzetlerin yok olacağını, sorumlulukların ise insanla beraber bir başka âleme gideceğini hatırlatır.
Sayfa 257Kitabı okudu
Hangi şey insanda Allah korkusunu yerleştirir. Ölümü ve ahireti hatırlamak .Bu ikisi insanin kalbindeki pasları siler ve onun dünya hayatı ile aldatmasını engeller .
Reklam
Özgürlük aynı zamanda, korkuyla birlikte yaşamak, korkmak ama yine de yoluna devam etmek demektir. İnsan korkuya yenildiği zaman, eyleme geçmekten ve hayallerinin peşinde koşmaktan korktuğu zaman, özgürlüğünü yitirir. Korkmak normaldir. Ama korkuya teslim olmak, düşünmekten ve soru sormaktan vazgeçmek zorunda değiliz. Ölümü ya da tehlikeyi hatırlamak, özgürlüğümüzü hatırlamak demektir. Bu özgürlüğü kullandığımızı, özgür olma işiyle uğraştığımızı bilmek demektir. Bunun dışındaki her türlü duygu, sahte bir güven duygusudur.
Sayfa 160Kitabı okudu
Ölüm sadece bir başlangıçtır; işin zor kısmı sonrasıdır. Ölümün varlığını bilerek, ölüm korkusunu düşünmeksizin yaşamanın üç yolu vardır. Bunlardan ilki bu düşünceyi bastırmaktır, ölümün bir gün geleceğini düşünmeden, sanki hiç gelmeyecekmiş gibi davranmaktır. Çoğu zaman pek çoğumuzun yaptığı da budur. İkinci yol ise tam tersidir: memento mori. Ölümü hatırlamak. Ölümü bir an olsun aklından çıkarmadan yaşamak. Ne de olsa, kimse o günün son günü olduğunu düşünen bir adamdan daha fazla hayatın tadını çıkaramaz. Üçüncü yol kabullenmedir. Ölümü kabullenmiş ama gerçekten kabullenmiş bir adam hiçbir şeyden korkmaz ve yaşadığı tüm kayıpları insanüstü bir olgunlukla karşılar. Bu üç stratejinin ortak bir noktası vardır. Üçü de yalanlardan ibarettir. Korku ise en azından daha dürüst bir duygudur.
ve bu yazma işi zihinsel ölüm yolculuğumuzun önündeki büyük bir engel, çünkü uyanık tutuyor beynimizi hatırlamak zorunda kalıyoruz kendimizi.ve hala hatırlayabiliyorsak daha zamanın gelmediğine işarettir daha çok var demektir hiçbir şeyi düşünmeden ölümü beklemeye...
Reklam
Ölümü hatırlamak en güzel bir ilaçtır. İnsanın boynunu büker, insanı daha iyi bir insanlaştırır. Ölümü unutmamak lazım. Öleceğini hatırlayan kişi, hiç değilse bazı kötülüklerden el çeker. Vazgeçer onları yapmaktan.
Sayfa 92 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Allah resulü aleyhissalatu vesselam şunları söylemiştir: Lezzetleri acılaştıran (ya da yıkan) ölümü çok hatırlayın.Onu çok hatırlayın ki,lezzetlere karşı meyliniz azalsın,amel ve ibadete karşı isteğiniz artsın.Çünkü lezzetlere karşı duyulan meyil ve istek,amel ve ibadetin ikinci plana itilmesine sebep olur.Bu sebebi,ölümü hatırlamak ve lezzetlerin ömrünün ölüme kadar olduğunu,ölüm gelince onların acılaşacağını ve kesileceğini düşünmek suretiyle ortadan kaldırın.
Ey hizmet-i Kur'âniye'de arkadaşlarım! ihlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir bir sebebi, "râbıta-i mevttir." (Ölümü her an hatırlamak) İhlas Risalesi
Sayfa 37
Kur'ân'ı nasıl okuyalım? Onu sırf okumak için mi okuyalım? Onu, âhireti hatırlamak, ölümü anmak, mahşer ve hesabı yad etmek için mi okuyalım? Kur'ân'ı, belagatına hayran olmak, üslûbunun güzelliğiyle şenlenmek için mi okuyalım? Yoksa araştırma ve incelemeler yapmak için mi okuyalım? Veya Kur'ân'ı ekonomik, sosyal, psikolojik ve terbiyevî nazariyeler tesîs etmek için mi okuyalım? Bu şıklardan, istediğimizi tercih edebiliriz... Hiç önemi yok... Kur'ân okumamızın amacı, bunlardan hangisi olursa olsun karşılığında mutlaka mükâfât vardır. Yeter ki, Allah'a yönelelim ve yaptığımız şeylerin gayesi Allah olsun...
893 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.