Bir karabasan Bu.
Elleri yüzleri yanmış insanlar, akın akın bana doğru geliyor.
Ölmüş annem de aralarında.
Yorgunsun oğul, biraz dinlensen, diyor.
Sonra, ardımda bıraktığım sevgilimi görür gibi oluyorum, oralara gitme, oralarda ölme, diyen.
Birden, güneş dağın ardında batıyor.
Alacakaranlık;
Kayalıklar Al kana boyanıyor
Kan rengi kayalıklar arasından döne dolana akan zap.
Zap da kan rengi.
Bağırmak, çığlık atmak istiyorum, atamıyorum.
Uyanmak istiyorum, uyanamıyorum.
Sonunda attım çığlığı ve uyandım - kan ter içinde.
Çığlığımı duyan olmamıştı - her zamanki gibi...
iki kanat,
bir keman,
ve bir sürü şey,
sayısız, adsız şeyler,
kocaman, yavaş bir göz için ehliyet,
badem ağacının tırnakları üstüne yazıt,
sabahleyin çimenlerin unvanı.
Razıyım bir kertenkele olayım,
Tırnaklarımı tuğlalara geçireyim,
Yeşil ve ıslak sırtımı güneşe vereyim,
Fakat Güneşle sırtım arasındaki öpüşmeyi duyayım.