Ben öldüm biliyor musunuz?
Ama hâlâ sizinle iletişim kuruyorum.
Dostlarım sağ olsunlar.
Bir seminerimde dünyaya kazık çakmaya mı geldik demiştim. Çaktım ve çakıyorum işte... Binlerce öğrencim oldu, binlerce askerim, yüzlerce arkadaşım, onlarca dostum, akrabam, iki evladım ve biricik eşim… Hepsinin zihninde, yüreğinde kalacağımı biliyorum. Ama onlar da gittikten sonra… Elbet bir gün buralarda buluşacağız. Ben istiyorum ki, şu an olduğu gibi yanı başınızda olayım, başucunuzda durayım; duygularım, düşüncelerim, fikirlerim elden ele, zihinden zihne gezsin. Arkadaşlarınız, çocuklarınız, torunlarınız sizin altını çizdiğiniz yerlere baksın ve aynı yeri beğenmişiz desin. Duygudaş, fikirdaş, gönüldaş olun, insanın insan olmasını sağlayan bu yazılı iletişim aracıyla.
Hayatım boyunca iletişimin çok ama çok önemli olduğunu deneyimledim. Bana hep farklı kapılar açtı, verdiğim değer ve önem farklı olmamı, farklı algılanmamı sağladı. Bu kitapta sizlere yaşamı renklendiren ayrıntıları, iletişimin olmazsa olmazlarını anlatacağım. Yaşamın renkleri ayrıntıda gizlidir ve ayrıntıları görebilenler de fark yaratırlar.