Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeniçeriler, sanıldığı gibi, 14. ve 15. yüzyıllardaki Osmanlı fetihlerinde Osmanlı Devleti'nin savaş gücünün başlıca unsurunu da teşkil etmemiştir.
Sayfa 27 - Kronik
İngiliz Muhipleri Cemiyeti
"Bu isimden, İngilizlere dost olanların oluşturduğu bir cemiyet anlaşılmasın! Bence, bu cemiyeti kuranlar, kendilerini ve kişisel çıkarlarını gözetenler ve kendi çıkarlarının korunma çaresini, Lloyd George hükümeti aracılığıyla İngiliz korumasını sağlamakta arayanlardır. Bu zavallıların, İngiltere Devleti'nin, Osmanlı Devleti'ni bir bütün halinde elinde tutmak ve korumak isteğinde olup olamayacağını bir defa olsun dikkate alıp almadıkları üzerinde düşünülmeye değerdir. Bu cemiyete katılanların başında Osmanlı padişahı ve yeryüzünün halifesi adını taşıyan Vahdettin, Damat Ferit Paşa, İçişleri Bakanlığı'nda bulunan Ali Kemal, Adil ve Mehmet Ali beyler ve Sait Molla bulunuyordu. Bu cemiyetin iki ayrı yönü ve iki ayrı niteliği vardı. Biri açık yönü ve usülüne uygun girişimlerle, İngiliz korumasını sağlamays yönelik niteliğiydi. Diğeri gizli yönüydü. Asıl çalışma bu gizli yöndeydi. Ülke içinde örgütlenerek isyan ve ihtilal çıkarmak, ulusal bilinci felce uğratmak, yabancı müdahalesini kolaylaştırmak gibi girişimler, cemiyetin bu gizli kolu tarafından yönetilmekteydi. Sait Molla'nın, cemiyetin açık girişimlerinde olduğu gibi gizli yönünde de ondan daha çok rol oynadığı görülecektir."
Reklam
Murat Bey, Osmanlı ülkesinde parlamenter düzenin ancak halkın eğitim düzeyinin yükseltilmesiyle kurulup, işleyebileceğini ileri sürüyordu. Meclis-i Mebusan'ı ve Anayasa'yı getiren Yeni Osmanlılar da şöyle suçlanıyordu Murat Bey tarafından: "Hiçbiri durumun hakiki mahiyetini anlayabilecek bilgilere sahip değildi. Hiçbiri Avrupa'da muhtelif istikametlerde birkaç asırdan beri sarfedilmekte olan enerjilerin mahsulü olan terakkinin münhasıran parlamento usulünün neticesi olduğunu düşünme hatasına düşmekten kendini alamamıştı. Bu yanlış düşünceler dolayısıyladır ki, şirketler kurmaya, halkı kendi kendine eğitmeye ve çalışmaya ve devleti okul gibi amme menfaatine hizmet eden diğer teşekküller kurmaya teşvik edeceklerine, ne özünü anladıkları ve ne de şümulünü idrak ettikleri bir hürriyetin faydalarını övmekle iktifa ettiler". Bu düşüncelere çok sonra, çoğulcu demokratik yaşamda bile rast-lanmıştı. Halkın, eğitilinceye kadar yönetime etkin bir biçimde katılamayacağı yargısı da bu düşüncelerin doğal bir sonucu olmaktaydı.
Sayfa 64 - İmge yayınları / pdfKitabı okudu
Osmanlı'nın izlerini üzerinden atmaya ve yeni bir medeniyet algısı yaratmaya çalışan Cumhuriyet rejimi Kudüs'le hiç ilgilenmedi. Çağdaş değerlerle donanmış, yenilikçi, laikçi bir nesil yaratmaya çalışan yeni rejim, kültür politikalarında Kudüs gibi Osmanlı'yı ve İslam'ı hatırlatan birçok değerden uzak durdu. Hatta 1948'de kurulan israil devletini Müslüman bir ülke olarak ilk tanıyanlar da bu rejimi devam ettiren Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve başbakan Hasan Saka'nın başında bulundukları Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldu.
(Maalesef) Perşembenin Gelişi Çarşambadan Belli Olur
... Çünkü Çar 1.Nikola, 1833 Şubat ortalarında Avusturya elçisine şöyle diyordu: "Osmanlı Devleti artık ölmüştür.Fakat ben bu ölüyü diriltmek gücüne sahip değilim. Biz belki bu bunalımı ( Mehmet Ali İsyanını) durdurabileceğiz. Fakat bu köhne vücudun ömrü artık uzamayaz. Bu vücut her tarafından çözülmeye ve çürümeye başlamıştır. Er veya geç parçalanacaktır. ...
Sayfa 220 - TimaşKitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yavuz Bülent Bakiler'in şiir dinletisi daveti üzerine ülkemiz tarafından gönderilmesiyle başlıyor muazzam eserin hikayesi . Bakiler eserini gezi kitabı tadında yazıyor ama sadece duvarları yolları maddeleri betimlemiyor. Tarihi, fikirleri, insanları, Murad Hüdavendigar'ın yetimlerini betimliyor. Osmanlı dağıldıktan sonra Türkiye coğrafyası
Üsküp'ten Kosova'ya
Üsküp'ten Kosova'yaYavuz Bülent Bakiler · Yakın Plan Yayınları · 2018694 okunma
Reklam
Karlofça Antlaşması mağlup Osmanlı Devleti'nin muzaffer Hıristiyan düşmanlarıyla imzaladığı ilk barış olarak, Osmanlı Devleti tarihi ve hatta geniş biçimde İslam dünyası tarihinde özel bir öneme sahiptir.
Sayfa 27 - Kronik yayınlarıKitabı okudu
120 syf.
10/10 puan verdi
Aydınoğlu Gazi Umur Bey'i yakından tanımamı sağlayan kıymetli bir eser.Kitapta Umur Bey'in küçük yaşta başlayıp şehadetine kadar devam eden gaza dolu hayatı anlatılmaktadır.Eserin sonunda Aydınoğulları ile ilgili en tafsilatlı bilgiyi sunan Enveri'nin Düsturnamesi başta olmak üzere eski eserlerin Umur Bey hakkındaki bölümlerinden alıntı
Aydınoğlu Gazi Umur Bey
Aydınoğlu Gazi Umur BeyTuncer Baykara · Kültür Bakanlığı Yayınları · 19907 okunma
286 syf.
6/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Bir arkadaşın hediye ettiği ve çok övmüş olmasından dolayı, merakla beklemenin sonucu olarak, kitabı okumak bugüne nasip oldu. Aslında epey güzel de diyebilirim, çünkü hızlı ilerliyor, sıkmıyor. Bazı detaysı bilgiler edindim. Bunun yanında çoğu yerde bahsi geçen mevzular da çok çok basitti, komikti. Örnekler o kadar çok ki. Hangisini yazayım?
Heyet
HeyetHalil Yaşar Kollu · Lopus Yayınevi · 20163,352 okunma
Deli Petro zamanından beri sıcak denizlere ulaşmayı ulusal politikası hâline getiren Rusya, bu emellerini gerçekleştirebilmek için 1907, 1908 ve 1911'lerde İngiltere'ye, Avusturya - Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı Dev­leti'ne boğazlarda üs verilmesini amaçlayan notalar göndermekten geri kal­mamıştı. Rusya'nın her fırsatta yinelediği bu notaların, en sonunda Osmanlı Dev­leti'nin Üçlü Bağlaşma'ya kaymasında etken olduğu bilinmektedir.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.