Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
335 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
Tarihi
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
hocadan okumak ayrı bir haz 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda modernleşme sürecini, siyasi, toplumsal ve kültürel değişiklikleri ele alan başyapıtı. Tarihe ilgi duyan okurların okuması gerekli bir kitap, elbette 600 yıllık imparatorlukta sanayileşme ve eğitim öğretim yok denecek kadar az. Birde kimi Atatürk düşmanlarına
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılıİlber Ortaylı · KronikKitap · 20182,393 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir. İlk kez 2006 yılında yayınlanan Osmanlıyı Yeniden Keşfetmek, farklı yayınevlerinden elliden fazla baskı görmüş, Almanca, Fransızca, Arapça ve Yunancanın da içinde yer aldığı 10'dan fazla dile çevrilmiş, Osmanlı Tarihi hakkında sağlıklı bilgi sahibi olmak isteyenler
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmekİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20232,985 okunma
Reklam
173 syf.
·
Puan vermedi
Aylarca çantada gezen kitap
Üsküdar’da 1727 Kitapçısında gezerken gözüme ilişti. Yazarın hayat hikayesini okuduğumda Arnavutluktaki en iyi yazarlardan,Dede Osmanlı kadısı, yakın akrabası Fethi Okyar, Balkanlar,Osmanlıdan cumhuriyete gibi bir tanıtım yazısını okuduktan sonra almalıyım dedim. O kadar çok elimde gezdirdimki kitabı.. Dilinden midir? Kurgudan mıdır? Anlatılan şeyleri başka kaynaklarda defalarca okuyup bu gerçekliğe aşina oluşumdan mıdır bilemedim. Maalesef tarihsel gerçekliği ve bu gerçekliğin ardındaki duyguları bana geçmedi. Ancak metroda otobüste birkaç sayfa okuduğum bir kitap oldu. başka bir kitabını daha almıştım. Şimdi Elime almaya korkuyorum
Babamın Kitapları
Babamın KitaplarıLuan Starova · Dergah Yayınları · 2021110 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
33 yaşımda yeni yeni tarih okumaya meraklandığım şu dönem hem akıcı hem öğretici , ders niteliği taşımayan kitap arayışındayım. Çok kıymetli Tarihçi bir arkadaşım bana bir sürü kitap hediye etti. Bende İlber Hocayla başlamak istedim çünkü medyada diline, anlatımına az buçuk vakıf olduğumu düşünüyorum. Bu kitap tarih okumaya yeni başlayan bana tam da aradığım motivasyonu verdi. 2 günde ve cok severek okudum. Kitap belli bir konu üzerinden gitmiyor , Osmanlı dönemini başlık başlık ele almış. Örneğin; Devşirme, Osmanlı Padişahları , Divan-ı Hümayün, Sultanahmet, Osmanlı Mutfağı, Osmanlı Kadısı, Mimar Sinan gibi.. Her bölümden bir şey öğrendim özellikle detaylı araştırmak istediklerimi notladım. İleriki dönemler o konular hakkında daha derin kitaplar okumayı düşünüyorum. Genel olarak bizim ve dünya tarihi için Osmanlı dönemi neyi ifade eder, askerler - sanatçılar - elitler nasıl yetiştirilir, mimarisinin önemi, İstanbul’un Fethi , Paşaların günlük yaşamı gibi bir çok konuda bilgiler edindim. Benim gibi nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız ve alt yapınız da cok yoksa bu kitap size referans olabilir. Bana oldu
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmekİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20232,985 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Vampir hikâyelerini sever misiniz? Ama bu alışık olduğunuz vampir hikâyelerinden çok farklı. Bizim kültürümüzde gulyabanilere, cinlere, karakoncoloslara dair efsaneler anlatılır ama ben daha önce hiç kurt adamların ve vampirlerin olduğu bir metine denk gelmemiştim. Değerli senarist yazar Onur Ataç konu hakkında tarihi kaynakları tarayıp, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde bahsettiği olaylardan yola çıkarak gotik fantastik türünde bir tarihi kurguya imza atmış. “Artık vatansız, kimsesiz ve amaçsızdık. Daha düne kadar herkesin saygı duyduğu yeniçeriler, Devlet-i Âliye’nin artık en büyük düşmanıydı.” Tarihe Vaka-ı Hayriye olarak geçen 16 Haziran 1826’da Sultan II. Mahmud’un Yeniçeri Ocağını kaldırmasıyla başlayan olaylarda iki kardeş yeniçeri Osmanlı İmparatorluğu üzerinde yüzyıllardır kötü emelleri olan karanlık bir gücün eline düşerler. Kan donduran bir ayinle vampire dönüştürülen iki kardeş aradan geçen yedi yıl sonra Balkanlar’da ortaya çıkacak ve bulundukları yerde korku salacaklardır. Dönemin Tırnova Kadısı Ahmet Şükrü Efendi yaşanan olağandışı olaylar neticesinde payitahttan yardım ister ve Mahlukat-ı Muazzama’nın cesur neferi İzzet Cevat olayları araştırmak üzere Tırnova’ya gönderilir. Yüzyıllardır türlü yollarla payitahttın içine kadar sızmayı başarmış olan Tapınak Şövalyeleri’nin amacı nedir? Yeniçerileri vampire dönüştürmeyi nasıl başarırlar ve vampire dönüşmüş birinin yeniden insana dönüşme ihtimali var mıdır? İzzet Cevat’a yardım edenler neyi amaçlamaktadır? Heyecanla okuduğum, filmi olsa şahane olurdu dediğim güzel bir eserdi. Tavsiyedir, okuyunuz
Osmanlı'da Bir Vampir Vakası
Osmanlı'da Bir Vampir VakasıOnur Ataç · Destek Yayınları · 202214 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Zamana ve mekana göre değişen imgelerden biri: Sufilik
Türklerin İslam ile tanışmasının ardından bazılarının bizzat ipini göğüslediği sufilik akımları, tarihin belirli noktalarında bazı aksamalar yaşatsa da toplumun temel taşlarından biri. Mesela toplum için büyük bir değer olan Hacı Bayram-ı Veli'nin kurduğu ve bizzat adının verildiği Bayramilik, o vefat ettikten sonra iki kola ayrılmıştır. Bir kolu Fatih'in akıl hocası olan Akşemsettin çekerken diğerini ise asıl mefkureye pek bağlı kalmayan kişiler çekmiştir. Bu farklı kol, zamanı gelmiş Kanuni devrinde ifsat çıkaran Maşuki adında bir derviş tarafından da yönetilmiştir. Ama bağlı kalan diğer kol devlet ile uyumlu bir biçimde kendisine has duruşunu korumuştur. Mesela Anadolu'nun ehlileştirilmesinde büyük pay sahibi olan Ebu-l Vefa'nın kurduğu Vefailik, yeri gelmiş Simavna Kadısı oğlu Şeyh Bedrettin tarafından amacının dışına çıkartılarak devletin başına iş açmıştır. Zaten anlamamız gereken şey şudur ki; Kur'an'a ve sünnete bağlı olduğu müddetçe bu tür akımlar zenginlik katarken, bağlı kalmayan ve kendi menfaatlerini düşünen kişiler tarafından yönetilen gruplar, en başta İslam dini olmak üzere üzerinde ikamet ettiği devlete de zor günler yaşatmışlardır. Günümüzde de bu iki başlığın birçok örneği bulunmaktadır. Kitap hakkında konuşmak istersek... Son günlerde üstünde bu kadar düşündüğüm hiçbir kitap okumamıştım. Gerçekten titizlikle hazırlanan bir çalışma.
Osmanlı Sufiliğine Bakışlar
Osmanlı Sufiliğine BakışlarAhmet Yaşar Ocak · Timaş Yayınları · 201127 okunma
Reklam
473 syf.
·
Puan vermedi
Büyük çaplı seferlere periferiden gelen tepki. Akdağ-İnalcık zaviyesi. “Başka yazarlar 16. Yüzyılda savaş ve eşkıyalık arasındaki sıkı bağlantı üzerine yorumlarda bulunmuş olsalar da, bu bağlantı yanlış anlaşılmıştır. Mustafa Akdağ sipahilerin ülke içindeyken sadece ortalığı karıştırdıklarını ve sefere çıkmalarının reayaya rahat nefes aldırdığını
Osmanlı'da İsyan İklimi
Osmanlı'da İsyan İklimiSam White · Alfa Basım Yayım Dağıtım · 202031 okunma
791 syf.
·
Puan vermedi
14. Yüzyıl gezginlerinden İbn Battuta (1304-1368) Fas'ın Tanca şehrinde dünyaya geldi. Bu şehirden çıktığı ve 28 yıl süren gezileri boyunca Mısır, Arap Yarımadası, Irak, İran, Anadolu (başta Osmanlı Beyliği olmak üzere o dönemin belli başlı beylikleri), Deşt-i Kıpçak, bizans (İstanbul), Orta Asya, Hindistan, Maldivler, Çin ve Endülüs'ü gezen İbn Battüta devlet ve toplum yapıları, inanç ve adetleri, doğal özellik ve ürünleriyle tanıttığı bu ülke ve şehirlerin 700 yıl önceki durumlarını başarıyla yansıtır. 14. Yüzyıl dünyasını tanımak, ülkelerini gezmek, gelenek ve göreneklerine şahit olmak benim için sayfalar arasında süren güzel bir yolculuk oldu. Özellikle Rum diyarı dediği Anadolu ve Türk Diyarlarını okumak ayrıca bir keyifti benim için. İbn Battuta Anadolu'ya Osmanlı Devleti'nin kuruluş zamanlarında gelmiş, bizzat Orhan Gazi ile görüşmüş olması ise o dönemin şartlarını ve yaşamını da anlamama vesile oldu.kitap fazlaca uzun ve ilk başlarda biraz sıkıcı olabiliyor çünkü o kadar detayılı ki yemek kültüründen tut dönemin kadısı, yöneticisi her şeyi kapsıyor ama ilk başları atlattıktan sonrası çok daha güzel ilerledi. Gerçekten 28 yıl takdire şayan bir süre, genel kültür ve 700 yıl kadar geçmiş bir tarihe yolculuk harikaydı..
İbn Battuta Seyahatnamesi
İbn Battuta Seyahatnamesiİbn Battuta · Yapı Kredi Yayınları · 2020444 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Çok kısa ama net bir Ortaylı kitabını daha geride bıraktık. Osmanlı kaynakları kadar başta Nasreddin Hoca olmak üzere tarihi bilgi ve belge kaynaklarının yanında hikaye ve öykülerde de kendine yer edinen bir kavramdır Kadı. Biz burada bu insanların eğitim, yetenek, bilgi ve becerilerine arşiv kayıtları ve araştırmalar neticesinde daha resmi bir
Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti'nde Kadı
Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti'nde Kadıİlber Ortaylı · Kronik Yayıncılık · 20161,244 okunma
276 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kimdir bu Benerci ?
Adam yayınları, Nazım Hikmet'in, korunmuş, sağlığında basılmamış ya da özensiz basılmış olan yapıtlarını, müsveddelerini, durumlara, türlere göre değerlendirmelere giderek, sanatçının özelliklerini, kendine özgü kullanımlarını gölgelemeden, yanlışlık, karışıklık, ve tutarsızlıkların giderilmesini sağlayarak toplu yapıtlar derlemesini sunmuştur.
Benerci Kendini Niçin Öldürdü?
Benerci Kendini Niçin Öldürdü?Nazım Hikmet Ran · Adam Yayınları · 20011,863 okunma
Reklam
1340 syf.
10/10 puan verdi
·
57 günde okudu
Müslüman Bir Sosyolog'un Önsözü
Kitap yorumuna geçmeden önce İlgi Sanat Kültür Yayınlarının çevirisi ve işçiliğine bikaç şey söylemek istiyorum: Yayına hazırlayan ve çeviren
Arslan Tekin
Arslan Tekin
İşini harika yapmış.Emek verilmiş belli, bu güzel emeğe yorum yapmadan olmazdı.Kitap biliyorsunuz 1300 sayfadan fazla bir kitap.O nedenle özel kutulu olarak 2 kitap
Mukaddime (2 Cilt Takım)
Mukaddime (2 Cilt Takım)İbn-i Haldun · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 20181,247 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Yer yüzünde insan ve devlet oldukça bir yargıçlık makamı olmaya devam edecektir. Osmanlı kadısı bir mahkeme yargıcı olduğu kadar bir noter , şehirdeki vakıfların teftişçisi ve belediye reisidir. Yargıçların dokunulmazlığı gereği ne boğdurulur ne de kılıçla siyaset tatbik ettirilir. Bu konuda #halilinalcık hocamızın bir eserinde şu anekdota yer verdiğini hatırlıyorum. Padişah bir takım görevlileri, görevlerini layıkıyla yapmadıkları takdirde şu müeyyideleri uygularım hakkınızda diye tehditler savunurken ve kadılara kan siyaseti tatbik edilemeyeceğinden dolayı rahat hareket etmemeleri için şu cümleyi kurar ‘ kadılar dahi dibekte dövülüp helak oldu’ aslında yaptıkları işin ehemmiyetine yapılan vurgudan başka bir şey değildi bu.
Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti'nde Kadı
Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti'nde Kadıİlber Ortaylı · Kronik Yayıncılık · 20161,244 okunma
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.