Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
222 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
"Üç efsane, üç yiğit, üç güzel, bir Yaşar Kemal, bir Anadolu."
Sizin canınız hiç Yaşar Kemal çekiyor mu? Benim çekiyor. Tıpkı ilk kez anne olacak bir kadının hamileliğinin 3. ayında mevsim normalleri dışındaki bir meyveyi aşermesi gibi. Hoş, hiç yaşamadım bu duyguyu lâkin bir şeyleri hissetmek için illa yaşamak gerekmez kanımca. Misâl benim geçmiş asırlardaki Anadolu'yu Yaşar Kemal okurken hissetmem gibi.
Üç Anadolu Efsanesi
Üç Anadolu EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,7bin okunma
Benim pek sevgili, çok sevgili, en sevgili yobaz Türkiyem. Adetim olmasa da yazıyorum bu satırları, bil ki, seni sevdiğim, haline üzüldüğümdendir dökülen satırlarım. Cehaletin şeref nişanesi olan yobazlığı ne zaman silip atacaksın göğsünden? Ne zaman düşünen, sorgulayan, ışık saçan bir cevhere döneceksin? Bugün eleştireceğim seni, bugün kızacağım
Reklam
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tarihe Düşülen Notlar: Yalanlar, İftiralar, Sövgüler ve Cevaplar
“Herkes keyfine, fantezisine, kendi maksadına, menfaatine, aldatacağına, ve aldatıldığına göre yazar.” Dr. Rıza Nur, I. Baskı, Sayfa 523, Hayatım ve Hatıratım Bu hatıratta okuduklarımızın temel özeti işte Rıza Nur’un kendi ifadesinde bize sunulmuştur. Yani okuyacağımız hatırat için bize şunları demektedir; Bu hatırat, benim keyfime, benim
Dr. Rıza Nur Dosyası
Dr. Rıza Nur DosyasıTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 2019120 okunma
Çelebi Mehmed...
Osmanlı'da surre alayı denen Mekke ve Medine'ye gönderilen her türlü hediyelerin bulunduğu âdeti başlatan kişi oldu. Surre "para kesesi" demek olup, başlama tarihi 1413'tür. İlk gönderilen hediye 14 bin altın olmuştur. I. Cihan Harbi'ne kadar devam eden bu âdet, Recep ayında kafilelerin yola çıkmasıyla başlardı. Zamanla her türlü hediye buna dâhil edilerek zenginleştirilmiştir. Osmanlı padişahları bunu kendi şahsi mal varlıklarından yaparlardı ve bu hediyeler fakirlere dağıtılırdı. Tamir ve bakım gibi hizmetlerde de kullanılmıştır.
Sayfa 231Kitabı okudu
827 syf.
8/10 puan verdi
O, İki Karanın Sultanı, İki Denizin Hakanı, Kayser-i Rum
İncelemeye başlamadan önce geçen günlerde bir zavallı çıkmış Türkiye'nin gurur kaynağı, hocaların hocası, Prof. Dr. Halil İnalcık'a dil uzatıyor. Amacı açık; Osmanlı Devleti'ni tarihî gerçeklerine aykırı yüceltmek, Türkiye Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saldırarak mevki kapmak. -Ne bereketli topraklarımız varmış,
Fatih Sultan Mehemmed Han
Fatih Sultan Mehemmed HanHalil İnalcık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019376 okunma
Hürrem Sultan
Kanuni Sultan Süleyman'ın sevgili eşi Hürrem genelde tarihçilerimiz tarafından lanetlenmekle birlikte müthiş bir hayır eseri tutkunudur. Buna rağmen lanetlenmesinin sebebi, "Elinin hamuruyla" erkek işine karışması, oğlunu (II.Selim) hayatta tutmanın tek yolu olan padişahlığa oğlunu getirmeye çalışmasıdır. Çünkü Osmanlı töresine göre Selim ya Padişah olacak, ya da ölüm şerbetini içecektir. Bunun başka çaresi yoktur... Hürrem Sultan bunu dikkate alarak, oğlunun öldürülmemesi için çabalamıştır. Oğlunu hayatta tutmaya çalıştığı için hangi anne suçlanabilir? Ama Hürrem insafsızca suçlanmış, Kanuni'yi etkilediği için “kötü kadın" ilan edilmiştir. Oysa her kadın kocasını etkilemeye çalışır. Kuşkusuz o da etkilemeye çalışmıştır. Bunun için onu suçlamak yerine anlamaya çalışmak lazımdır. Eğer ortada bir suç, ya da günah varsa, bunun sorumlusu Hürrem Sultan'dan ziyade, hüküm mevkiinde olan Kanuni'dir. Sanırım tarihleri erkek kalemler yazdığı için Kanuni'yi beraat ettirmekte, Hürrem Sultan'ı ise ipe çekmektedirler. Oysa Hürrem Sultan uhrevi endişeler taşıyan bir annedir. Aynı zamanda bir hayır eseri tutkunudur. Mimar Sinan'a cami, medrese, şifahane, hamam, kervansaray ve su tesislerini de içeren Haseki Külliyesi'ni o yaptırmıştır. Ayasofya'nın karşısındaki Çifte Hamam da bir Hürrem Sultan hayrıdır. Manisa ve Haseki Darüşşifaları ise onun adına kurulmuştur.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın! (Şeyh Edebali)
Sayfa 17
Birkaç sıradışı olay dışında 19.yüzyıla kadar hemen hemen bütün Osmanlı padişahları, aşırı beslenmeden ve proteini bol yemeklerden kaynaklanan gut ve benzeri hastalıklara yakalanarak ölmüşlerdir.
• 1. Bölüm - ATATÜRK DİN DÜŞMANIYDI YALANI! (!)
- Sahte din hocaları ve tüccarları YALNIZ CUMHURİYET TARİHİNİN DEĞİL Osmanlının DA CANINI SIKMIŞTIR. - Osmanlı Padişahları din tüccarlarının başlattığı isyanları bastırmışlardır ANCAK çözüm yolunu görememişlerdi... Bunu gören MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'TÜ. - Osmanlı Halkı Kur'an-ı Kerim'i okuyordu elbet ama onların ana dili Arapça
Favorim
YAVUZ SULTAN SELİM Babası : II. Beyazıt Annesi : Gülbahar Hatun Doğumu : 10 Ekim 1470 Vefatı : 22 Eylül 1520 Saltanatı : 1512 - 1520 (8 yıl)
Reklam
Kısa bir bilgi
" Hanım " kelimesinin aslı Hân'ımdır. Osmanlıca'dan dilimize geçmiş olan çok latif bir kelimedir. Çünkü Osmanlı padişahları, eşleri kendilerine "Sultanım" dediklerinde tevazu ile cevaben "evim,sarayım" manasına gelen "Hân'ım" kelimesini kullanmışlardır. Nitekim , saraysız sultan olmaz.
“Çay Adem peygamberimizin tövbesi kabul edilince gözünden akan yaşın düştüğü yerde yetişen bir bitkidir. Onun için içince huzur verir, mutluluk ve rahatlama verir. Bunu bilen padişahlarımız zor durumda olan halkına ziyarete gittiğinde muhakkak dağıtırmış. Osmanlı padişahları bir sorun çıkan yeri ziyaret edince halka çay dağıtırmış. Anlamı siz rahat olun çayı demleyip için biz devlet olarak gereğini yaparız demektir.
Müneccimbaşılık, Osmanlı devlet örgütü içerisinde ilmiye sınıfına mensup bir kamu görevi idi. Osmanlı padişahları arasında bunlara inananlar olduğu gibi, itibar etmeyenlerde vardı. Örneğin Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un kuşatılmasına müneccimlerin belirledikleri eşref saatinde başlamıştı. I. Abdülhamit bunlara hiç itibar etmezdi.
Sayfa 33 - Asıl Kaynak: Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Mehmet Zeki Pakalın, (“Müneccimbaşı” maddesi). •• Siyasi Tarih, Tahsin Ünal, Cilt: I, s.30, Ankara, 2001.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.