Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir çok zengin insan tanıyorum ve onlar için üzüntü duyuyorum. Her şeye sahipler ama öyle yoksulluk içinde yaşıyorlar ki nasıl bir körlüğe yakalandıklarını anlayamıyorum. Güzel evlerini, güzel bahçelerini göremiyorlar mı? Fakat en ufak duyarlılığa sahip değiller. Yıldızlara sahip olamazsın; yine de onlardan zevk alabilirsin. Yoksa önce sahip olman mı gerekiyor ve ancak o zaman onlardan zevk alabileceksin? Gökyüzündeki kuşlara sahip değilsindır ama onları sevebilirsin. İhtiyaç duyduğun şey daha çok mülk değildir. İhtiyaç duyduğun şey daha fazla duyarlılık, daha fazla estetik hassasiyet, müziğe daha yatkın bir kulak, daha artistik gözlerdir. İhtiyacın olan şey her şeyi dikkate değer ve anlamlı bir şeye dönüştüren bir görüştür.
Sayfa 198 - Butik YayıneviKitabı okudu
Rabia Arapça’da “dördüncü” demektir. Öyle sanıldığı gibi mübarek ve anlamlı bir isim değildir. Çünkü Arap kültüründe, kız çocukları insandan sayılmadığı için, kızı olanlar isim vermez numara verirlerdi. Vahide isim değildi, birinci demekti. İlk doğan kıza verilen numaraydı. Saniye ikinci demekti, ikinci kızı olana verilen numaraydı. Selase ve
Reklam
Bazen öyle çok şey söylemek ister ki insan. Öyle çok murad eder ki anlatmayı, söylemeyi, konuşmayı ve hatta haykırmayı ister. Lakin yapamaz. Lisanı vardır, konuşmayı bilir, cümleleri, sözleri, hepsi tamamdır. Ama gücü yetmez anlatmaya. Konuşmak, dinleyen ve anlayan biri varsa anlamlı. Yoksa insan lâl olsa, ebkem kalsa, dili tutulsa ne keder!
''Gördüğüm, düşündüğüm, öğrendiğim her şeyi indirgemek, birbiriyle ilişkilendirmek ve süzgeçten geçirmek istiyorum, ta ki sonunda elimde anlamlı, kullanılabilir bir şeyler olana dek. Ve görünüşe göre bunu başaramıyorum bir türlü.'' ''Belki de hazır değilsin. Ve belki de yardıma ihtiyacın var.'' ''Nasıl bir yardım?'' ''İnsanın tek başına yapamayacağı şeyler vardır. Ben öyle büyük bir işe kalkışmayı aklımdan bile geçirmem, şey olmadan...'' Kâhin sustu. Ağır dalgalar sert sahili dövüyordu ve batan güneşin sarı ışığı batıdaki bir bulutu aydınlatıyor, altın sarısı bir topağa dönüştürüyordu. ''Ne olmadan?'' diye sordu Doc. ''Sevgi olmadan,'' dedi kâhin.
Sayfa 73 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Öyle ya, hangi ressam o anlamlı gözlerin hakkını verebilir ki?
♡ Korktuğumuzda, çaresiz ve yapayalnız kaldığımızda bize korkuluk olacak insanlar veya hayat gayesi, anlamlı bir yaşam biçimi olmalı ömrümüzde. Bu yüzden hep derim ki ömrünüze iyi insanları, güzel hayalleri, hedefleri ve bir dava şuurunu eklemelisiniz. Hayatta öyle günler gelir ki zorluklara karşı çıkarken de inerken de size dayanak olurlar. Gün gelir yol olur, gün gelir han… Velhasıl insana nefes olur, ses olur, el olur.
Reklam
EĞİTİM SİSTEMİNİN İNSANA İKİ BAKIŞI
. Dinleyen öğretmenin dört özelliği: *Zihinsel Olgunluk *Duygusal Olgunluk *Sosyal Olgunluk *Manevi Olgunluk Öğretmenin niyetinin saflığını keşfetmesi bu dört alandaki olgunluğunun sonucunda ortaya çıkar. Niyetinin saflığını keşfetmemiş bir öğretmen, insanı araç olarak görüp eğiten sistem ile insanı amaç olarak görüp eğiten sistem arasındaki
Sayfa 119 - Final Kültür Sanat Yayınları, 2.BaskıKitabı okudu
siyahlar] 300 yıllık kasıtlı baskı, karalama ve küçümsemenin sonucu olarak- aşağılık kompleksinden mustarip oldukları sürece, bir insanın sadece insan olduğu normal bir toplumun eş-mimarları olamazlar. Öyleyse, olası başka bir şey için giriş mahiyetinde gerekli olan şey, siyah bilinci taşıyacak olan çok sağlam bir taban örgütlenmesidir; öyle ki siyahlar, kendilerini ortaya koymayı ve haklı davalarını savunmayı öğrenebilsinler. Dolayısıyla liberaller, ırksal olmayan bir yaklaşım çizgisini benimserken, eski oyunlarını oynuyorlar. "Zekada ve ahlaki muhakemede tekel" olmayı iddia ediyor, siyah adamın isteklerini gerçekleştirmesinin tarzını ve hızım belirliyorlar. Ne siyahların ne de beyazların gözünden düşmek istiyorlar. "Beyaz üstünlüğü"nü, en az "Siyah Gücü" kadar kötü addedip, "aşırıcılık"ın her türlüsünden sakınmak istiyorlar. Beyaz imtiyazlarının ayrıcalıklı havuzundan işlerine geleni ustalıkla aldıkları ve siyahların tüm şikayetlerini güzelce dile getirdikleri iki dünya arasında bocalıyorlar. Ama bir an için onlardan benimsemeye meylettikleri somut, anlamlı bir program vermelerini isteyin, o zaman ne tarafta olduklarını gerçekten görürsünüz. İtirazları, beyaz vicdanı hedef alır ve oraya hitap eder; yaptıkları her şey nihayetinde siyah insanın da bir insan olduğu ve yakın gelecekte kendisine beyazların masasında yer verileceği konusunda beyaz seçmeni ikna etmeye yöneliktir.
Hayat gerçekten inanılmaz sürprizlerle doluydu. Yaşanılan bir acının arkasından yüzleri gülümsetecek kadar güzel ve tatlı sürprizler de gelebiliyordu. İşte asıl onlar hayatı anlamlı kılıyor ve nefes almanın güzelliğini hatırlatarak yaşamlarına mutluluk katıyordu.
Sayfa 599 - Ritim Plus YayınlarıKitabı okudu
Hayat öyle garip bir şey di ki anlamı bile herkes için faklıydı. Kimisi için paraydı bu anlam, kimisi için dünyayı dolaşmak, kimisi için çocuk sahibi olmak, kimisi içinse aşık olmak, sevmek ve sevilmekti. Herkes mutlaka kendine göre bir anlam arıyor ve buluyordu. Eğer insanın hayatında kendisi için anlamlı bir şey yoksa o yaşamın da bir değeri olmuyordu.
Sayfa 509 - Ritim Plus YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 921 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.