Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Merâmımı nasıl anlatayım sana ey güzel Ne kalem’im, senin kadar güzel, Ne de kelam’ım, edebin kadar özel...
Milyonlarca insanın bir hiçlik gibi, inisiyatif gücü ya da yeteneğinden yoksun canlı cesetler gibi, başkalarına servet yığarken, bunun faturasını solgun, donuk ve perişan hale gelmekle ödeyen etten kemikten makineler olmalarını talep eden şey, özel mülkiyettir.
Sayfa 8
Reklam
Cehennem'in eşiğine gelmiş kişilerin şeytandan ödü kopuyordu; zaten cehennemin içinde olanlar içinse şeytan özel biri değildi, yalnızca başka biriydi, o kadar.
Sessizce kurulan, bir tebessüme dayanan, içten, dışarıdan bir insanın kolay kolay fark edemeyeceği kadar özel ve mahrem bir ilişkiydi bu.
İnsan eşref-i mahlukattır derdi babam Bu sözün sözler içinde bir yeri vardı Ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman Bu söz yüreğime kadar alçaldı
Celladıma Gülümserken
ÖNSÖZ: Argo ve Türkçede Argo Üzerine Genellemeler (I) ARGONUN TANIMLARI Belli başlı kaynaklar tarandığında, argo tanımlarında hem farklar, hem eksiklikler görülür. Bu, bilimin ve dilbilimin yaşama zaman zaman yetişemeyen soğukkanlılığından doğduğu gibi, – argonun zaten karmaşık olan yapısından, ele avuca sığmaz, değişken mi değişken
Reklam
Biz... Biz size komik ve anlamsız gelse de dünyaya aşıktık, biz insanın bir varlıktan öte, soyut kavramlara karşı özel sorumluluğu olan bir varlık olduğuna inanıyorduk. Boğazıma yükselen içki tadını bastırıyorum. Eğer insansanız bazı şeylere aşık olmak zorundasınız. Mesela gülmeye, mesela güneşe, mesela amcamın nedensiz özverisine, mesela marul gibi ekili şeylere... Anlayacağınız aşık olmak için çok neden vardı ve bizlerde iyi birer aşıktık.
Her şeyi icat ettik de sevmeyi bir türlü beceremedik...
Doğru. Monsenyör'ün bu güzel çikolatayı ağzına götürebilmesi için, bizzat onun soylu ve nezih moda anlayışını yansıtan muhteşem nişanları ışıl ışıl parlayan dört adamla, cebinde en az iki altın saati olmadan nefes alamayan şeflerin yardımı gerekiyordu. Adamlardan biri çikolata kabını onun yüksek huzuruna getirir, ikincisi bu iş için yapılmış küçük bir aletle bunu karıştırıp köpürtür, üçüncüsü Monsenyör'ün özel peçetesini uzatır, dördüncüsü de (iki altın saati olan) çikolatayı ağzına götürürdü. Bu adamların biri bile olmadan Monsenyör'ün çikolatasını içmesi ve yüce onurunu koruması mümkün değildi. Çikolatası rezil gibi, yalnızca üç kişi tarafından servis edilecek olsa şerefi lekelenir; iki kişi tarafından edilecek olsa ölürdü.
Sayfa 132 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.