Gözleri kan çanağı tarihin
Yaralı ve mahzun bakıyor yüzüme
Zaman incecik bir ırmak gibi
Akıp geçerken şakaklarımdan
Yalnızca çocuklar güldürüyor beni
Sonsuz bir sevinç adına
Gelecek dökülüyor dudaklarımdan..
…
Yaşamı ve coğrafyaları ve tüm kurumları kendi tekellerine alanlar , biçimleri belirliyor ve herkesi dönüştürüyorlar . Kendilerine benzemeyen her yüzün çirkin olduğunu söylüyorlar . Kendi dillerinden olmayan her şeyin anlamsız olduğunu savunuyorlar . Ve bizim mahallenin insanları hep onların mahallesine özlem duyuyorlar .
Sayfa 150 - Doğan Kitap 1.baskı Mayıs 2020Kitabı okudu
Belki de bu yüzden, yani kötü olanları tam kavrayamadığımız için çocukluğumuzu güzel bir dönem olarak hatırlıyoruz. Çocukluğumuza özlem duyuyoruz. Bence insan ancak çocuğu olduğu zaman, farkına varmadan geçirdiği çocukluğunu yeniden yaşama şansını elde edebilir. Ya da en azından o dönem hakkında daha gerçekçi fikirlere sahip olabilir.
Özlem, vahayı anımsayan çöldür
bir o kadar da, çölü duyumsayan vaha...
Özlem, çöl ile vaha arasındaki sınırdır.
Özlem, çölden vahaya yönelmiş; ve, vahadan çöle yönelmek zorunda kalmış, duyumsamadır.