Düşünmeden edemem ki o narin o zarif o davetkâr elleri. Avuçlarımın arasına sarıp saklarım hiç bıkmadan. Sonra parmak aralarımızdaki o anlamsız boşlukları bir- birimizin parmaklarıyla doldurarak kenetleriz ellerimizi. Birleşen ellerimizden aldığımız güçle hayatlarımızın kara boşluklarını da birer birer tamamlamaya başlarız. Bir iken iki, parça iken bütün, yarım iken tam oluruz, ille de tam! Sevmiyorum yarım kalan şeyleri.