İnsana ayak uydurabilen, boyun eğen, daima itaat eden ve kullanıcının isteklerine asla karşı gelmeyen, gittikçe "kullanıcının kankası" haline gelen ürünlerin satışından elde edilen müthiş kârlar ve "elektronik patlama", yeni keşfedilip sömürüye açılan "bakir toprakların" tüm işaretlerini (ve sonu gelmez bakir toprak keşiflerinin reçetesini) taşıyor. Tüketici piyasaları bir zafere daha imza attı: İnsanların korkuları, kaygıları, arzuları ve çabalarıyla ilgili olan, şimdiye dek kırsal alan inisiyatiflerine, köy faaliyetlerine ve evde üretime bırakılmış ve dolayısıyla pazarlama açısından kârlı olmayan bir alan daha başarıyla metalaştırılıp ticarete döküldü; insanların meşgul olduğu ve faaliyet gösterdiği başka birçok alanda olduğu gibi, bu alandaki faaliyetler de satın alma çılgınlığına dönüştürülüp alışveriş merkezlerine yöneltildi. Tekrar edeyim: Aldatıcı iddialarının aksine, tüketici piyasalarının sömürüye açtığı en son alan sevgi değil, narsisizmdir.
"Bir iş açmak çok kolaydır; işi açık tutmak çok zordur." Ve saatler uzundur. "Kendi işinizde olmak, bir başkası için haftada 40 saat çalışmaktan kaçınmak için haftada 80 saat çalışmaktır."
Şah Camii, içinde iki medrese barındıran devasa bir yapıydı. Camii hesaplı bir biçimde konumlandırılmış olduğu için insanlar camiye gelip giderken meydanın Kayseriye bölgesinden geçmek zorunda kalıyordu. Günümüzün pazarlama uygulamalarını hatırlatacak şekilde, Şah Abbas, insan trafiğini bu şekilde yönlendirerek, ibadete gidip gelen insanların yol üzerinde cazip dükkanları görmesini amaçlamıştır. Böylelikle, meydanın ticari ve dini işlevlerini tam anlamıyla birbirine bağlamıştır.
Sayfa 78 - Vakıf Bank Kültür YayınlarıKitabı okudu
İngiliz şair Shelley çok çok gençken yazdığı An Adress to the Irish People (İrlanda Halkına Bir Söylev) adlı kitabını, evinin balkonundan, okusunlar diye gelip geçenlerin üstüne atardı. Yazdığı kitapçıkları şişelerin ya da kağıttan yaptığı kayıkların içine koyup yüzdürdüğü ya da balonlara asıp uçurduğu da olurdu. Birileri alıp okusun diye.
Zaman değişti. Kitap artık bir maldır günümüzde. Bir ticari ürün. Belli pazarlama yöntemleriyle satılıyor. Değerli olup olmaması değil, popüler kültürün kodlarına uymuş olması yetiyor.
Pazarlama uzmanları ‘korku çekiciliği’ adını verdikleri bir teknik uygulamaktadırlar. Psikologlar kaybetme riskinin, kazanma olasılığına oranla insanların karar vermelerinde daha etkili olduğunu keşfetmişlerdir.