Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lağımların Aleksandrası
Matematik her şeydir. Allah sandığınız şeydir mesela. Allah bildiğin matematiktir. Ve biz matematikten fena halde çakmaktayızdır. Peki o Deli, o Deli biliyor mu matematiği? Bilmiyor ama yerine Allah’ı koyuyor. Bir paket olarak hazır bir matematik var elinde. Ki hazırı olmaz bu işin çünkü matematik hem sonuç demektir hem sonuçsuzluk. Pozitif bir bilimdir ve dogmatik aklı içinde eritir. Ama sen Deli, o dogmatiği al pozitiften çıkar, ziftli sütlaç gibi bir şey yap ve bunu halka yedir. E tabii biz de ne yaptık kanalizasyona saklandık.
Sayfa 63
Atatürk Neden Çankaya Köşkü'ne gömülmedi?
Atatürk'ün ölümsüzlüğüne o kadar inanılmıştı ki, ne yakın çevresi ne de devlet yetkilileri, nereye defnedileceği konusunu hiç konuşmamışlardı. Bu nedenle, Atatürk vefat edince nereye defnedileceği konusunda her kafadan bir ses çıktı. Tartışmalar sonucunda çoğunluk, milli mücadelenin merkezi olduğu için Ankara'yı önerdi. Ankara konusunda uzlaşıldı.
Sayfa 247
Reklam
Oxford'da öğrenciyken bir hocam "Kitaplar çok daha hızlı okunabilir” demişti. “Zevk için değilse, bir kitabı asla baştan sona okuma. Önce sonuç, sonra giriş bölümlerini oku; ardından yine sonucu oku. Son olarak ilgini çeken parçalara şöyle bir göz at.” Aslında söylediği şuydu: Bir kitabın değerinin yüzde 80’i sayfaların yüzde 20’sinde gizlidir. İşte gerçek altın kural! Bu kadar uğraşıyoruz, neden istediğimiz gibi olmuyor? Peki, hiç tahmin etmediğimiz bu satış rakamına nasıl oldu da bir çırpıda ulaştık? Yoksa değersiz şeylere boş yere zaman ve emek mi harcıyoruz? Belki de hem iş hem de özel hayatımızda bizi meşgul eden fazlalıklardan kurtulmanın zamanı gelmiştir. Richard Koch işin sırrını açıklıyor: Sonuçların yüzde 80’i sebeplerin yüzde 20’sinden kaynaklanır. O yüzde 20’yi bulun ve hayatınız sonsuza dek değişsin.
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan  ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de. Sözlerim var köprüleri
Sayfa 231 - 1984Kitabı okudu
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar
Evet, evet ruhu olmak bütün bunları sağlayamaz insana. Doğruysa bu yargı  bu sonuç bu çıkarsama neden peki her şeyi bulandırıyor  ertelenen bir konferans geç kalkan bir otobüs? Milli şefin treni niçin beyaz? Ruslar neden yürüyorlar Berlin'e? Ne saçma! Ne budalaca!
İmge Yayınları
Ve sonuç yine bir hiçti, yine yalnız ve güçsüz, elleri ve kalbi boş kalakalmıştı. Yine başa dönmüştü; neden baştan başlıyordu ki peki, en iyi çabaları da sonunda kaçınılmaz olarak boşa çıkacaktı madem?
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
YAŞLANMA ÜZERİNE :Genelde ellili yaşlarda ortaya çıkıyordu ve erkekler kadar kadınların da başına geliyordu. Ellilerine varan arkadaş ve akrabalarımın çoğu, süresi, şiddeti ve tarzı çeşitli ama belirtileri aşırı, kalıcı depresyondan fasılalı panik ataklara kadar değişen ani, beklenmedik çöküşü ortak bu dönemden geçmişti. Bu çöküş, ani cesaret
Bir televizyon programında Sayın Doğan Cüceloğlu’nun sarf ettiği “Vatanı kurtarmaya ilişkin konularda konuşurken harcadığımız zamanı, Türkiye yetişkin nüfusuyla çarptığımızda iş gücü kaybımızın ne kadar olduğu çok daha iyi anlaşılır!” sözleri olayın gerçek yüzünü net olarak ifade etmektedir. (Küçük bir hesap yapalım: 40 milyon yetişkin, oy kullanabilen nüfusumuz var. Bu potansiyelin günde sadece 1 dakika bu konular üzerinde konuştuklarını varsayalım. Sonuç 40 milyon dakika eder ki bu da yaklaşık 76 yıl demektir. Bu kayıp zaman hesabı, yalnızca bir gün için ve sembolik olarak alınan 1 dakika üzerinden hesaplanmıştır. Ayrıca buna iyi kullanılmayan diğer zamanlar da dahil değildir.) Peki çaresiz miyiz? Tabii ki HAYIR… Bundan sonra hep tartıştığımız ülke politikaları için, çalıştığımız yerde eleştirdiğimiz koşullar için, oturduğumuz sitede, sokakta tasvip etmediğimiz durumlar için konuşmaktan öte, bir şeyler yapalım. Sürekli başkalarını eleştirmek yerine yapıcı, olumlu katkılarda bulunalım. Tüm bunları yaparken de etkili olabilmek için kendi menzilimizi çok iyi kullanmayı ve bu menzili zamanla büyütmeyi amaçlayalım.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.