Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
416 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Yalnızız, Türk yazar ve gazeteci Peyami Safa'ya ait bir eserdir. İlk olarak Yeni İstanbul gazetesinde 11 Eylül 1950-20 Aralık 1950 tarihleri arasında 286-385 numaralı sayılarda tefrika edildikten sonra 1951 yılında Nebioğlu Yayınevi tarafından 343 sayfa hâlinde yayımlanan Yalnızız yazarın son romanıdır. Yalnızız, ekonomik olarak sorunsuz
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma
Ben Nuzhet'in kahkahalarından ürkerim Bu bir silahtır ki Nuzhet onu başkalarının zaafları üzerine merhametsizce boşaltır...
Reklam
Kadın ruhu alterosantriktir
Kadın ruhu alterosantriktir, heyecanlanrını kendinde değil sevdiklerinde arar. Bu, kendini başkalarına sevdiklerine dağıtan cömert bir ruhtur. Cömert ve fedakar. Sevdikçe, hürriyetten başlayıp en kuvvetli arzularını feda eder, feda ettikçe sever. Kadın ruhu, beden yapısına sımsıkı bağlıdır ve bütün alterosantrik oluşunun kökü de kadının ana oluşundadır. Daha çocuğu karnındayken ölüme kadar her fedakarlığı seve seve kabul etmeye hazırlanan kadının ruh yapısı, beden yapısına muvazi olarak, akıl ve fedakarlık üzerine kuruludur. Bu kendini veriş, kadın kısmında, daha pek küçük yaşlarda bebekle oynarken meydana çıkar. Kız çocuğu bebeğini giydirir, ona yemeğini yedirir, onu soğuktan korur. Meşhur bir avrupalı kadın, daha çocukken Allaha yalvarmış : "Bebeğime bir dakika hayat ver demiş ver de kendisini ne kadar sevdiğimi onun için ne fedakarlıklara hazır olduğumu anlasın". Kadın sevgilisine de bebeğime karşı olduğu gibidir.
416 syf.
·
Puan vermedi
Yalnızız
Peyami safayı ilk okumaya başladığımda bu kitapla başlamıştım. Kitabın ekserisi psikolojik tahlillerle doludur eğer psikolojik tahlili seviyorsanız Türk edebiyatında okumanız gereken kitapların başında bu kitap geliyor. Hissikablelvuku dediği bir psikolojik örgü var ve hikayenin ana teması bu fikriyat üzerine kurulu gerçekten okurken insanın böyle bir olgu varmış diyesi geliyor. Peyami safanın tam manasıyla psikolojik roman ve tahlil adamı olduğunu düşünüyorum.
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,5bin okunma
"Eski krizlerinin tecrübeleriyle biliyordu ki, hayret, keder veya korku verici bir müşahedenin peşinden gelen zaman içinde ilk sansasyonun muhtevası, harekete başlayan muhayyilenin araya girmesi üzerine alabildiğine hayal çatallaşmalarıyla dal budak salınca, hadise gerçek mihverinden dışarıya öyle bir fırlayış fırlardı ki, vukuu anındakini gölgede bırakan bir tesir şiddeti kazanırdı."
Sayfa 42 - ÖtükenKitabı okudu
Kendi karanlığı üzerine kendi aydınlığını boşaltabilen bir kadın ki zeki demektir.
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
Sessizlik
"Ölüm bir eve girince sağ kalanları da biraz öldürüyor"diyordu Peyami Safa.Nerede okuduğumu bilmediğim bir kitabından kalmıştı bu söz aklımda . Anlamını bilmediğin ama diline dolanan yabancı şarkılar gibi benim de bu cümle takılmıştı o sıralar aklıma.Altını defalarca çizmiştim.Ama üzerine hiç düşünmemiştim.Şuan anlıyordum Peyami Safa' yi . Çünkü bu masada oturan herkes bir parça ölüydü.
Sayfa 398Kitabı okudu
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Hasta Bedenin Ruhu
Merhaba arkadaşlar bugün hakkında konuşacağımız kitap Prof. Dr. Erol Göka ve Doç. Dr. Murat Beyazyüz'ün kaleme aldığı, "Hasta Bedenin Ruhu" adlı eseridir. Hocalarımız psikiyatri alanında uzmanlaşmışlardır. Bu yüzden kendileri Tıp literatürüne de hakim olduklarından dolayı, yaptıkları çalışmalar bir kat daha önem kazanıyor. Ayrıca
Hasta Bedenin Ruhu
Hasta Bedenin RuhuErol Göka · CK Yayınevi · 20125 okunma
Ben Nüzhet'in kahkahalarından ürkerim, bu, bir silahtır ki Nüzhet onu başkalarının zaafları üzerine merhametsizce boşaltır.
Sayfa 27 - Alkım YayınlarıKitabı okudu
Hislerini hissetmeyen Nüzhet...
Ben Nüzhet'in kahkahalarından ürkerim, bu, bir silahtır ki Nüzhet onu başkalarının zaafları üzerine merhametsizce boşaltır. Ağzından bu kısa, kesik ses parçasının dışarıya sıçrayışı kendisi için o kadar gayri ihtiyaridir ki infilaktan sonra o da her zaman şaşırır, bazan utanır ve nadir olarak da açtığı yaraya acır. Nüzhet'in birçok heyecanları otomatiktir.
Reklam
"Ne günahım vardır? Bana hayatım neden cehennem olmuştur? Çilem ne zaman dolacaktır? Artık hiçbir şey arzu etmiyorum ki keder duyayım. Öyledir de derunumdaki binihaye hüzün nedir? Neden yolların, pembe güllerin üzerine, güneşin üzerine siyah bir tül gerilmiştir? Ben hâlâ arzu etmemekten başka ne arzu ederim?"
Sayfa 267Kitabı okudu
211 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"İnsan tereddüt ederse belki serçe parmağını bile kımıldatamaz." Sayfa 55 İsmi ile müsemma tereddütler üzerinden yazılmış yine güzel bir Peyami Safa eseri. Şu sırada okuduğunuz bir kitabın yazarı ile tanışsanız ve bu yazar size evlenme teklifinde bulunsa ne yapardınız? İşte bu kitap okumakta olduğu romanın yazarı ile tanışan ve bu yazardan evlenme teklifi alan Mualla'nın hikayesi ile başlıyor ve Vildan'ın hikayesi ile de son buluyor. Ayrıca kitabın içerisinde İtalyan yazar Luigi Pirandello'nun bir kaç eseri üzerine alıntılar ve bilgiler de yer alıyor. Belli ki Peyami Safa'nın sevdiği bir yazar. Şu ana kadar okuduğum Peyami Safa'nın kitapları içerisinde en sevdiklerim arasında yerini alamadı fakat yine de sonuna kadar okunan ve belli bir seviyesi olan bir roman diyebilirim. Herkese faydalı okumalar dilerim.
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 19957,1bin okunma
İttihat ve Terakki, dayanabileceği bir taban oluşturmak için bir milli burjuvazi yaratmaya kalkıştıktan sonradır ki ticaret alanında Türkler daha fazla faaliyet göstermeye başlamışlardı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında, İttihat ve Terakki hükümeti, güttüğü bu politika gereği, özellikle orduyla ilgili birçok taahhüt işlerini Türklere vermek suretiyle burjuva bir zümreyi devlet eliyle zengin etmiş oldu. Fakat savaş sırasında vurgunculukla, karaborsacılıkla el ele giden bu ticaret, üzerine, halkın ve aydın yazarların nefretini çeken, saray çevresinin eski paşalarından farklı, bir savaş zengini zümresi yarattı. Batılılaşmanın zamanla çok daha yaygınlaştığı 20. yüzyılın başlarında apartmanlarda Avrupa tarzı bir yaşam sürdüren bu zümre Türk-İslâm geleneklerinden tümüyle uzaklaşmış, köklerinden kopmuş bir zümreydi. İşte Peyami Safa ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun nefretle yerdikleri bu yeni tip alafranga, para için her şeyi yapabilen vurguncu veya işbirlikçi adamdır.
Sayfa 264 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Aşk üzerine ..
Bir sömürge değil, muazzam bir imparatorlukdur o.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.